• Künye
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Site İçi Arama
Gıda Hattı
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KORONAVİRÜS
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KORONAVİRÜS
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Gıda Hattı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Güncel

Yeniden Gıda Fiyatları ve Geleceğe Bakış

16 Ekim 2013
Süre:7 mins read
Yeniden Gıda Fiyatları ve Geleceğe Bakış
FacebookTwitterLinkedinPinterestWhatsappEposta

İleride yaşanabilecek arz şokları ve krizlere karşı verilecek tepkinin çeşitli senaryo ve modeller çerçevesinde belirlenmesi uzun vadede önemlidir.

 

2007 ve 2008 yıllarını kapsayan gıda krizi tüm dünyada gıda güvencesini yeniden tartışılır hale getirirken, hava koşullarına bağlı arz sorunları, bu sorunlardan olumsuz etkilenen yoksul ve ithalatçı ülkelerin durumu da çeşitli platformlarda masaya yatırılmaktadır. Örneğin, G-8 ve G-20 gibi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri kapsayan platformlarda önümüzdeki on yıllarda gıda güvencesinin nasıl sağlanacağına dair birçok çalışma ve simülasyonlar dikkate alınmakta, söz konusu çalışmalar ise genellikle OECD, FAO, Dünya Bankası gibi yetkinlik sahibi uluslararası kurumlarca yapılmaktadır.

Dünyadaki gelişmeler incelendiğinde, FAO verilerine göre, 2007 yılı başından bu yana gıda fiyatlarının %75 civarında arttığı izlenmektedir. 2007 yılı Eylül ayından 2008 yılının aynı ayına kadar devam eden 13 aylık süreçte yaşanan gıda krizinde genel gıda fiyatları endeksi %18 civarında artmış, sonrasında ortaya çıkan finans krizi dünyada gıda fiyatlarında da önemli dalgalanmalara neden olmuştur. 2009 yılı boyunca şeker dışında tüm temel gıda fiyatlarında düşüş gözlenmiştir. Bu seyir 2010 yılı Eylül ayına kadar devam etmiş, ancak dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan doğal felaketler sonucu buğday başta olmak üzere hububat piyasalarındaki arz açığı ile şeker piyasalarında düşen stoklara bağlı olarak fiyat artışları görülmüştür. 

Son bir yıldaki dalgalanmalarla 2010 yılı Haziran ayından 2011 yılına kadar geçen bir yıllık sürede, gıda fiyatları endeksindeki artış %40’lara yaklaşmıştır.  Ürün bazında incelendiğinde; et, süt ürünleri, hububat, yağlar ve şeker gibi ürünlerde son bir yıl içinde meydana gelen fiyat endeksi artışları sırasıyla, %18, %14, %71, %53 ve %59 olmuştur. Şeker fiyatları 2011 yılı Şubat ayında son otuz yıllık rekorunu kırmıştır. Dünya et fiyatlarında hububat fiyatlarına bağlı yükseliş izlenirken süt ürünleri fiyatları gerek artan talep gerek Okyanusya’dan kaynaklı arz sorunları sonucu artışa geçmiştir.

Bu gelişmeler, dünyada gıda ürünleri piyasalarında arz sorunları ve artan talebe karşılık verilememesine bağlı olarak ürün bazında değişiklik gösterebilmektedir. Ayrıca, mal borsalarında aşırı spekülasyonların da bu gibi fiyat artışlarına neden olabileceği sıkça dile getirilmekte, hatta bu konuda önlemlerin alınması için araştırmalar yürütülmektedir.

Fiyat artışlarının genelde ürün stok seviyelerindeki düşüşe bağlı olması 2008 yılı öncesinde yaşananları yani gıda krizi dönemini hatırlatmaktadır. Söz konusu fiyat artışlarından enflasyon oranları en fazla etkilenen Asya ülkeleri olmuştur. Gelişmekte olan ülkelerin önemli kısmında gıda enflasyonu %10’un üzerine çıkmıştır. Bu durum gıda harcamaları aile bütçesinde hatırı sayılır oranları bulan ülkelerin halkları üzerinde olumsuz etkiler yaratmıştır. Özellikle, son dönemde Kuzey Afrika ve bazı Arap ülkelerinde görülen huzursuzlukların temel nedenlerinden biri de yine artan gıda fiyatları ile açlık korkusu olmuştur. Fiyatlardaki bu değişimler, önemli bir gıda üreticisi olan ve gıda ticareti gelişen ülkemiz açısından değerlendirilmesi gereken bir konudur.

Türkiye’de 2007-2011 döneminde en hızlı fiyat artışı koyun etinde görülmüştür: son iki yılda %63 ve son bir yılda %14,5. Dana eti fiyatları ise, 2010 yılının Ekim ayından itibaren ithalatın etkisiyle düşüş göstermiştir. Ülkemizde son bir yıl içerisinde fiyatları ithalatla düşürülmeye çalışılan kırmızı ette artış yine de genel ve gıda fiyatları endekslerindeki değişimin üzerindedir. Dünyada ise bunun tersine et fiyatları toplam gıda fiyatları endeksinin altında kalmıştır. Dünyada et dışındaki tüm temel ürünlerde önemli düzeyde fiyat artışları izlenirken ülkemizde en önemli artışlar et ve et ürünlerinde olduğundan dünyadakinin tam tersi bir durum görülmektedir. Hububat ve yağlarda son dönemde, yine dünya piyasalarındakine benzer artış eğilimi görülmektedir.

Daha ayrıntılı bakılacak olursa, dana eti ve süt fiyatlarında son bir yılda gerileme yaşandığı, hububat ve ayçiçeği fiyatlarında ise, yıllık endeks artışlarının %20-25 aralığında olduğu hesaplanmaktadır.

Dana etindeki fiyat seyrinin tersine dönmesi canlı hayvan ve et ithalatına bağlanmaktadır. 2010 yılı ile 2011 yılı ilk beş ayını kapsayan on yedi aylık dönemde, yaklaşık 950 bini küçükbaş olmak üzere 1 milyon 130 bin baş kasaplık canlı hayvan ithal edilirken aynı dönemde 120 bin ton da soğutulmuş ve dondurulmuş et ithalatı gerçekleştirilmiştir. Canlı hayvanların et eşdeğeri 115 bin ton civarında, ödenen döviz ise 414 milyon ABD dolarıdır. Bu ölçüdeki ithalat koyun eti fiyatlarına görece daha az yansıdığından sadece dana etine özgü tek yönlü bir ithalat etkisinden bahsedilebilir. Hayvancılığımızın içinde bulunduğu arz açığı sorunu, iç talepteki yüksek artışla büyümekte olup bunun da ithalatı kalıcı kılabileceği düşünülmektedir.

İşlenmiş süt fiyatlarının TÜFE’nin altında artış göstermesi ve düşüş eğiliminde olması, süt ürünleri üretimindeki artışa işaret etmektedir. Çiğ sütte benzer bir seyir izlenmekte olup dalgalanma daha yüksektir. Süt piyasaları iyi yönetilemediği takdirde önceki yıllarda yaşanan gelişmelere benzer şekilde süt hayvancılığından kaçışa yol açılması olasılığı akla gelmektedir. Yurtiçi şeker fiyatlarının ise, dünya fiyatlarının üzerinde bulunması ve yüksek gümrük vergileriyle korunması sonucu, bu ürün piyasasındaki dalgalanma dünya piyasalarındaki gibi olmamıştır.

Genel olarak gıda fiyatlarına bakıldığında ise, fiyatlardaki artış hızının 2009 yılı sonbaharından bu yana TÜFE artışının üzerinde seyrettiği izlenmektedir. TÜFE’ye gıda fiyatlarının etkisi %27 civarında olduğundan gıda fiyatlarında ileriye yönelik artışlarda enflasyon etkisinin önemli olabileceği belirtilmelidir.

Bu aşamada akla gelen soru; ileriye yönelik olarak gıda fiyatlarının nasıl bir seyir izleyeceğidir.

Bunun cevabını en iyi verebilecek kuruluşlardan birisi Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD)’dür. OECD’nin her yıl yürüttüğü ‘Tarımsal Görünüm’ çalışmalarında uzun erimli varsayım ve değerlendirmelerle birlikte, on yıllık dönemlerde tarımsal fiyatlardaki gelişmeler tahmin edilmektedir. 

Son yapılan çalışmasında OECD’ye göre2, 2020 yılına kadar dünyada ekonomi azalan bir hızla büyürken, nüfus da yine azalan bir oranda artacaktır. Enerji fiyatlarındaki artış devam edecek, Dolar kısa vadede diğer para birimlerine göre değer kaybedecek ancak daha sonra nominal olarak sabit kalacaktır. Çalışma sonuçlarına göre bütün temel ürün fiyatlarında cari değerlerle gelecek on yıldaki (2011-2020) genel eğilimin geçtiğimiz on yıldakine (2001-2010) göre yükselme yönünde olacağı tahmin edilmektedir. İki dönem arasındaki ortalama artış hızları reel bazda değerlendirildiğinde, hububatta %20, etlerde ortalama %50 fiyat artışı görüleceği tahmin edilmektedir. Son on yılda et fiyatları düşük seyretmiş ancak yeni sürülerin daha yüksek fiyatlarla oluşturulması ve yüksek yem fiyatları gibi olguların et fiyatlarındaki artışı destekleyeceği düşünülmektedir. Son üç yıllık fiyatlar (2008-2011) dikkate alındığında ise, buğday, pirinç ve şeker fiyatlarının gelecekte daha düşük bir seviyede olacağı ancak, etler, süt ürünleri ve hububat fiyatlarının aynı dönem fiyat seviyelerinin üzerinde bulunacağı tahmin edilmektedir. Buraya kadar yer verilen tahminler için şunları belirtmek yerinde olacaktır; ürün bazındaki politikalar ve piyasa gelişmeleri modellerde yer alırken hava şartlarındaki değişim, salgın şeklinde olabilecek hayvan hastalıkları ve uzun dönem verim artışları gibi çeşitli şoklar dikkate alınmamaktadır.

Bahsi geçen çalışmada ortaya konulan senaryo sonuçlarına göre, tarımsal üretimdeki artış hızının önümüzdeki on yılda azalacağı öngörülmektedir. Buna karşılık, gelişmekte olan ülkelerdeki nüfus artışı ve artan gelirle birlikte talepte artış beklenmektedir. Yüksek girdi fiyatları ve marjinal alanlarda tarım yapılması nedeniyle genelde gelişmiş ülkelerle hızlı gelişmekte olan ülkelerde birçok üründe verim artışının düşük kalacağı yine tahminleri arasındadır. Aynı zamanda, et ve süt ürünlerinde artan şehirleşme, değişen yaşam biçimleri ve artan gelire paralel bir talep artışı yaşanması beklenmektedir.

Önümüzdeki yıllarda tarımda tartışılacak konulardan belki de en önemlisi, tarım piyasalarındaki aşırı fiyat dalgalanmalarıdır. Daha önce de kısmen bahsedildiği gibi, iklimde yaşanan değişiklikler, ihracat yapan yeni bölgelerin ortaya çıkması, aşırı dalgalanmalar yaşanan enerji fiyatları, düşük stok seviyeleri, arz-talep dengesizliği, enerji amaçlı tarımsal üretim ile ürün piyasalarına yansıyan mali piyasalardaki darboğazlar ve kur dengesi başta olmak üzere makroekonomik sorunlar genel olarak fiyat dalgalanmalarına neden olabilecektir. Söz konusu fiyat dalgalanmalarını en aza indirmek için bunların nedenlerinin ortaya konulması ve ülkelerin gıda güvencesi durumlarına zararının önlenmesi konularında uluslararası kuruluşlarca çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmaların sonuçları ortaya çıktıkça ülkelerin benimseyecekleri politikalara ülkemizde de çıkarlarımız doğrultusunda olabildiğince uyum sağlanmaya çalışılacaktır.

Ülkemizin ileride yaşanabilecek arz şokları ve krizler karşısında tarımsal potansiyelini değerlendirerek zarar görmemesi yanında halkımızın gıdaya ulaşabilirliğinin korunarak artırılması, temel tarım politikaları içerisinde kuşkusuz yer almaktadır. Ancak, bu etkilere karşı verilecek tepkinin çeşitli senaryo ve modeller çerçevesinde belirlenmesi, tarımsal üretim ve ticaret politikaları ile ürün stok sistemlerinin piyasa izleme sonuçlarına göre gözden geçirilerek yönlendirilmesi orta ve uzun vadede önemli görülmektedir.

PaylaşTweetPaylaşPinGönderGönder

İlgiliYazılar

Dünya Nadir Hastalıklar Günü: 7 binden fazla çeşidi var ama görülme sıklığı düşük!
Bilim

Bilim insanları psikolojik sorunları tespit edebilen kan testi geliştirdi!

17 Nisan 2021
Yıldız Holding’de bayrak değişimi! Yönetim Kurulu Başkanı değişti
Yaşam

Murat Ülker yazdı: Babamın Tavsiyesiyle Dinimi Hep Nasıl Yaşadım?

17 Nisan 2021
Pandemi güncesi: Dünyada ölümler 1,5 milyonu aştı, umut aşılarda!
Sağlık

Yoğun bakımdaki genç korona virüs sayısı artıyor!

17 Nisan 2021

Bağlantıda Kalalım

Sıcak Haberler

Dünya Nadir Hastalıklar Günü: 7 binden fazla çeşidi var ama görülme sıklığı düşük!

Bilim insanları psikolojik sorunları tespit edebilen kan testi geliştirdi!

17 Nisan 2021
Yıldız Holding’de bayrak değişimi! Yönetim Kurulu Başkanı değişti

Murat Ülker yazdı: Babamın Tavsiyesiyle Dinimi Hep Nasıl Yaşadım?

17 Nisan 2021
Pandemi güncesi: Dünyada ölümler 1,5 milyonu aştı, umut aşılarda!

Yoğun bakımdaki genç korona virüs sayısı artıyor!

17 Nisan 2021
Yerli COVID-19 aşı adayının Faz-1 çalışmaları o merkezde yürütülecek!

Yerli COVID-19 aşı adayının Faz-1 çalışmaları o merkezde yürütülecek!

17 Nisan 2021
Gidahatti Logo

Gıdahattı.com, başta gıda olmak üzere hayatın her alanına ilişkin okuyucuların merak edebilecekleri, istedikleri konularda mümkün olduğunca yalın ve net bilgi alabilecekleri yeni nesil dijital medya platformudur.

Gıdahattı.com‘un insana ve hayata dair her konuda söyleyecek bir sözü, araştıracağı bir konu mutlaka vardır. Ayrıca sitemiz, eli kalem tutan ve hayata dair söyleyecek sözü olan herkese açık bir yayın platformdur.

Bizi Takip Edin

  • Künye
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Site İçi Arama

Copyright © 2019 - Tüm hakları saklıdır.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KORONAVİRÜS
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK

Copyright © 2019 - Tüm hakları saklıdır.