Yemek zamanı yaklaştığında düşünce yapınızı değiştirmeniz, aldığınız kaloriyi azaltmanıza yardımcı olabilir. Yeni yapılan bir çalışmaya göre, yemeği planlarken farklı bilgilere odaklanan deneklerin tercih ettiği porsiyon boyutları değişiyor.
Almanya’nın Tübingen Üniversitesi’nde yapılan ve Yeme Davranışları Araştırmaları Cemiyeti’nde sunulan bir çalışma, yemek hazırlama sürecinde farklı düşüncelere odaklanan kişilerin porsiyon büyüklüklerinde de farklılıklar olduğunu gösterdi. Araştırmanın başında yer alan Stephanie Kullmann, günlük gıda tüketiminin büyük oranda seçilen porsiyon boyutuna bağlı olduğunu söyledi. Ellili yıllardan beri yükselen obezitenin, büyüyen porsiyon boyutlarıyla paralellik gösterdiğini ifade eden Kullmann, yemek yemeyi planlayan kişinin düşünce yapısında oluşturulabilecek değişikliklerin porsiyon kontrolünü de iyileştirebileceğinin ortaya koyulduğunu belirtti.
Daha önce yapılan bir çalışmada zayıf bireylerin “sağlığa odaklı bir düşünce yapısıyla” sağlıklı beslenmeye teşvik edilebildikleri görülmüş, bu durumun beyinde kendini kontrol yetisiyle ilişkilendirilen prefrontal korteks bölgesindeki etki sonucunda ortaya çıktığı belirlenmişti. Bu son çalışmada ise aynı yaklaşımın fazla kilolu ve obez bireylerdeki etkisine odaklanıldı.
Sağlık, keyif ya da doyma
Normalden obeziteye kadar değişen kilolarda seçilen deneklerden, öğle yemeğinde porsiyon boyutlarını seçerken üç farklı düşünceye odaklanmaları istendi: Gıdanın sağlık etkisi, beklenen keyif ve akşam yemeğine kadar tok kalma. Kontrol deneyi olarak ise herhangi bir düşünceye odaklanmadan porsiyonlarını belirlemeleri beklendi. Sağlığa odaklanması istenen denekler, kilolarından bağımsız olarak kontrol deneyine göre daha küçük porsiyonlar seçtiler. Bunun tersine, tokluk üzerine odaklananlar daha büyük porsiyonlar belirlediler.
Denekler keyif almaya odaklandıklarında, obez bireylerin normal kiloya sahip kişilerden daha büyük porsiyonlar seçtikleri gözlemlendi. Bu eğilim, beynin tat algısını işleyen kısmında artış gösteren tepki ile de örtüştü. Diğer yandan, doyma düşüncesinin obez kişilerde ödül merkezi ve fizyolojiyi düzenleyen bölgelerde daha sönük uyarı oluşturduğu da gözlendi.
Daha sağlıklı seçenekler “lezzetli” olarak sunulmamalı
Kullmann, yiyecekleri seçerken bürünülen düşünce yapısının obezitede görülen kısır döngüye yol açıyor olabileceğini ifade etti: Yemekten alınan keyfin düşünülmesi daha büyük porsiyon seçimleri ve beyinde ödül merkezinin daha fazla uyarılması ile sonuçlanırken, doygunluk hissi ise kişiyi daha az tatmin ediyor.
Çalışmanın olumlu sonuçlarından biri, yemekten önce sağlığa odaklanan bireylerin hangi kiloda olurlarsa olsunlar daha küçük porsiyonları seçmiş olmaları. Bu yaklaşım sağlıklı bir kiloya ulaşmak isteyenlere uygulanabilir. Bulguların işaret ettiği bir diğer konu da; daha dengeli gıda seçeneklerinin “lezzetli” olarak sunulmasının keyifle ilgili bir düşünce yapısına yol açabilecek ve kilo sorunu olan kişilerde daha büyük porsiyon seçimlerine neden olabilecek olması olarak nitelendirildi.