Sera Yatırımcıları ve Üreticileri Birliği (Sera-Bir) Başkanı Müslüm Yanmaz, Türkiye’nin yaş meyve sebzede Rusya’ya mahkum olmadığını, Rusya olmadan da pazarda etkin rol oynayacağını söyledi.
Yazılı açıklamasında Rusya ambargosunu değerlendiren Sera-Bir Başkanı Yanmaz, Türkiye’nin dünyada yaş meyve sebze üretiminde 4’üncü sırada yer aldığını, 50 ülkeye ihracat yapıldığını vurguladı. Bu anlamda Rusya’ya mahkum olmadıklarını ve Avrupa’ya ihracatın sürdüğünü ifade eden Yanmaz, özellikle Ortadoğu pazarından yeni siparişler aldıklarını bildirdi.
Rusya’nın tepkisine anlam veremediklerini belirten Yanmaz, “Rusya’nın uçak krizinden sonra özellikle yaş sebze ve meyvede gösterdiği tepkiyi ve yaptırımları anlayabilmiş değiliz. Üreten taraf Türkiye, asıl krizde olan taraf Rusya’dır. Rusya, bu ihtiyacını karşılamak zorunda ve bugünden yarına, bu ihtiyaca karşılık verecek başka bir ülke de yoktur” dedi.
Üretim kapasitelerini artırma, yeni seraların kurulmasına öncülük etme ve yeni pazarlara açılma gibi önemli bir misyon hedeflediklerine işaret eden Yanmaz, şöyle devam etti:
“Biz üretim standartlarımızı daha yüksek seviyelere getirmenin çabası içerisindeyiz. Üyelerimizin tümü, topraksız kültür üretim seralarına sahip olup iyi tarım uygulamaları, biyolojik mücadele yöntemleri ve jeotermal enerjiden istifade eden seralarda çevreye ve insan sağlığına odaklı salkım domates yetiştirmekteyiz. Satışla ilgili Rusya ambargosunun kısa zamanda mutlaka etkileri olacaktır ancak biz devletimize güveniyoruz. Üretim kapasitemizin artışına yönelik yeni sera yatırımlarının desteklenmesi, ürettiğimiz ürünlerin satışına dönük yeni pazarlara ulaşılması noktasında herkesin üzerine düşeni yapması gerekmektedir.”
Seracılar olarak Rusya’ya mahkum olmadıklarını ve dünya pazarlarında etkin bir rol oynamaya devam edeceklerini vurgulayan Yanmaz, şöyle devam etti:
“Şu bir gerçek ki dünya, Rusya’dan büyük ve Türkiye üretim potansiyeli ile dünyanın 4’üncü büyük üreticisi konumundadır. Bu nedenle bize ambargo koyanların buna göre hesaplarını yapmaları gerekmektedir.
Bize düşen ülke olarak üretim kapasitemizi daha da arttırarak, yeni pazarlara açılmaktır. Özel sektör olarak da, devlet olarak da bunu yapacak gücümüz vardır. Bir Rusya pazarının kapanmasıyla üretimimizi azaltacağımız sanılmasın. Bundan sonra daha çok üretecek, daha çok satacağız. Bu noktada kamu ve özel sektör olarak tüm kesimleri daha akılcı, daha planlı ve daha yüksek hedeflere odaklanmaya davet ediyoruz. Tüm dünya Türk sebze ve meyvesini tadacaktır. Rusya’ya mahkum değiliz, Türkiye yaş meyve, sebze üretiminin önemli bir oyuncusu olarak, dünya pazarlarında etkin rol oynamaya devam edecektir.”
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
