Vergi kaybı ile mücadelede tarihin en büyük reformu için çok önemli bir adım atıldı. G20 Zirvesi Sonuç Bildirgesi’ne de giren ‘Vergi Matrahı Aşındırması ve Kar Aktarımı’ (BEPS-Base Erosion and Profit Shifting) Projesi hayata geçirildiğinde, ülkelerin vergi gelirlerinde her yıl milyarlarca dolar kayıp yaratan uygulamalar tarihe karışacak.
Uluslararası vergileme alanındaki kuralları yeniden yazacak BEPS Eylem Planı, ülkelerin vergi tabanını genişletip, uluslararası şirketlerin kâr aktarma yöntemlerini ekonomik aktivitelerine ve yaratılan katma değere dayalı olarak adil oranlarda vergi ödemeyi, şeffaflığı sağlamayı amaçlıyor. OECD’nin hazırladığı G20’nin siyasi destek verdiği planı, her iki organizasyonun üyesi olan Türkiye de destekliyor.
Yapılan analizlere göre, dünyada kurumlar vergisi kaynaklı gelirlerin %4-10’u kayıp olarak hesaplanıyor. Türkiye’nin de içinde bulunduğu ve bütçesinde kurumlar vergisi önemli bir kalem olan gelişmekteki ülkelerde vergi kaybının bütçeye yüküne dikkat çeken KPMG Vergi Bölümü Başkanı, Şirket Ortağı Abdulkadir Kahraman, şunları söyledi:
“Çok uluslu işletmelerin gerek global ticaretin içinde bulunduğu ortam, gerekse vergi kanunlarındaki boşluklardan faydalanarak yaptıkları agresif vergi planlamaları, kazancın düşük vergili bölgelerde vergilenmesine ya da hiç vergilenmemesine neden oluyor. OECD bu gerçeği vurgulamak için ‘çifte vergilememe’ ibaresini kullanıyor. Çünkü diğer bir deyişle mevcut vergileme ortamında, gelire kaynak olan ülke ve gelir sahibinin bulunduğu ülkede kazanç vergi dışı kalıyor.
Bu tür örneklerden hareketle BEPS aksiyonları, uyum, özün önceliği ve şeffaflık ana prensipleri altında sınıflandırılarak katılımcı ülkeler arasında konsensüs oluşturmak ve daha şeffaf bir vergilemenin hayata geçirilmesini sağlamak üzere bir çerçeve oluşturmayı amaçlıyor. BEPS projesi, vergi matrahının aşındırılması yoluyla kazanç aktarımının engellenmesini ve adil vergi dağılımını hedefleyen 15 aksiyon planından oluşuyor.”
Türkiye dahil planı destekleyen tüm ülkelerin zararlı vergi uygulamaları ve vergi anlaşmalarının kötüye kullanımıyla mücadele, ülkelerarası uyuşmazlıklarda karşılıklı anlaşmanın etkinleştirilmesi konularında uzlaştığını vurgulayan Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülke bazında raporlama ve çifte vergilendirme anlaşmalarında ‘vergi anlaşma alışverişi’ gibi kuralları güçlendirmeyi içeren minimum standartlar belirlendi. BEPS oluşturulurken diğer aksiyon planları için en iyi pratikler ile öneriler tartışıldı ve aksiyon planları doğrultusunda ortaya çıkacak değişikliklerin çok taraflı anlaşma yoluyla yapılabileceği sonucuna varıldı.
Türkiye, şu anda özellikle bilgi değişimine önem veriyor ve ülke bazında raporlama standartlarını destekliyor. BEPS hem Türkiye’ye gelen hem de Türkiye merkezli çokuluslu şirketleri etkileyecektir. KPMG olarak, dünyadaki BEPS gelişmeleri ile beraber Türkiye’de yapılması gündemde olan kanun değişiklikleri ve özellikle transfer fiyatlandırması alanında uluslararası yatırımları olan Türk yöneticilerin nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda danışmanlık yaparak yol göstermeyi hedefliyoruz. ”
Denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri sunan ve sektöründeki en büyük dört uluslararası şirketten biri olan KPMG, üye firmalar ağı sistemiyle 155 ülkede, 162 bin çalışanıyla finansal hizmetler, tüketici ürünleri ve endüstriyel sektörlerden, gıda, perakende, enerji, telekomünikasyon, kimya gibi pek çok sektöre danışmanlık hizmeti veriyor.
KPMG Türkiye de, İstanbul merkez ofisinin yanı sıra Ankara ve İzmir ofislerindeki 1000 çalışanıyla her sektörden 2000’in üzerinde firmaya sektörler özelinde hizmet verirken, rekabette ihtiyaç duydukları endüstriyel trendler hakkında değer yaratan çözümler sunuyor.