• Künye
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Site İçi Arama
Gıda Hattı
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KORONAVİRÜS
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KORONAVİRÜS
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Gıda Hattı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Dünya

TÜSİAD’dan “Türkiye üretmiyor” eleştirisi!

18 Ocak 2018
Süre:8 mins read
tusiad-genel-kurul-gidahatti
FacebookTwitterLinkedinPinterestWhatsappEposta

Açık ismi “Türk Sanayici ve İşinsanları Derneği” olarak değiştirilen TÜSİAD’ın 48. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, “Türkiye üretmiyor. Hem tarım, hem de sanayi üretiminde kan kaybediyoruz. 1990’larda tarım ve sanayinin gayri safi yurtiçi hasıla içindeki payı yüzde 40’ların üzerinde iken, bu oran yüzde 30’ların altına indi. Üretmeden tüketiyoruz. Tüketmek için de borçlanıyoruz. Fabrika arsaları ve tarlalarda inşaatlar yükseliyor” eleştirisinde bulundu.

TÜSİAD 48. Olağan Genel Kurulu, İstanbul’da yapıldı.

Türk Sanayici ve İşinsanları Derneği oldu

Genel Kurul’da TÜSİAD’ın kadın-erkek eşitliği konusundaki hassasiyetine dikkat çekilerek, verilen önerge ile derneğin “Türk Sanayici ve İşadamları Derneği” olan açık adı, “Türk Sanayici ve İşinsanları Derneği” olarak değiştirildi. Derneğin kısa ismi ise TÜSİAD olarak kaldı.

tusiad-feyyaz-berker-anma-gidahattiAçılışında TÜSİAD’ın ilk başkanlık görevini üstlenen merhum Feyyaz Berker’in anıldığı Genel Kurul’da konuşan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, yeni bir yıla iç politikadan ekonomiye, uluslararası ilişkilerden dünya ekonomisine, yine yoğun bir gündemle girildiğini söyledi.

Toplumsal mutabakat çağrısı

Gündemdeki konuların hep aynı temel sorunlardan kaynaklandığını vurgulayan Özilhan, bu yapısal konulara bir kez daha dikkat çekmek ve bunların çözümü için toplumsal mutabakat çağrısı yapmak istediğini bildirdi.

Ekonomik ve sosyal dönüşümler arasındaki uyumsuzluğun dünya için olduğu kadar Türkiye içinde geçerli olduğunun altını çizen Özilhan, son 30 yılda kent nüfusu 40 milyon artarken, köy nüfusunun 8 milyon civarında kaldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye hem kendi içinde, hem küresel düzeyde meydana gelen gelişmeyi iyi tahlil etmeli. Hala eskiyi geri getirmeyi çalışmak günün gerçekleri ile uyumlu olmadığı için yapılabilir değil. Eski sistemi yeniden kurmaya çalışmak, başarısızlık ve hayal kırıklığı doğurur. Yapmamız gereken şey, Türkiye’nin bu değişime uyum sağlamasını sağlamaktır. Değişime alışmak, ayak uydurmak zorundayız. Her şeyden önce, siyasi partiler, iktidarıyla, muhalefetiyle bu değişimi doğru okumak, bir gelecek vizyonu ortaya koymak, Türkiye’nin temel sorunlarına çözüm üretmek ve toplumu geleceğe hazırlayacak projeler üretmek durumunda. Geleceğe ilişkin beklentilerin ve umudun olmadığı bir coğrafya, kendi içinde kavgaya tutuşur. Toplum karşıt kamplara ayrışır. Çözümsüzlüğün ve ümitsizliğin sorumluluğu, karşı kampa yıkılır. Bu sürecin, hiç kimsenin tercih etmeyeceği bir durumla sonuçlanmaması için, herkes üstüne düşeni, bugün yapmalı. İktidar tüm toplumu kucaklamalı, muhalefetin önünü açmalı, sorunlarımızı beraberce aşmak için, daha iyiyi hep beraber bulmak için topluma tartışma ortamı sağlamalı. Muhalefet yapıcı projelerle halka umut aşılamalı.”

tuncay-ozilhan-gidahatti
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan

“Yüzde 51’in onayı değil, yüzde 100’ün katılımı”

Türkiye’nin temel sorunlarının çözülmesi için tüm toplumün net bir vizyon altında kenetlenmesi gerektiğine işaret eden Tuncay Özilhan, “Vizyonun hayata geçirilmesi için iki şey gereklidir: güçlü siyasi liderlik ve bu vizyonun farklı alanlarda nasıl hayata geçirileceğinin iyi biçimde somutlaştırılması. Vizyonun aşağı doğru uygulanması için farklı kesimlerin bir araya gelmesi, daha fazla istişare yapılması, toplumun tamamının harekete geçmesi gerekir. Yüzde 51’in onayı değil, yüzde 100’ün katılımı hedeflenirse, üstesinden gelinemeyecek problem kalmaz” dedi.

Ekonomideki yapısal sorunlar

Son dönemde elde edilen yüksek büyüme hızına rağmen, ekonomide yapısal sorunlar olduğuna vurgu yapan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Özilhan, şunları söyledi:

“Sorunlar karşısında nihai çözüm yerine geçici önlemlerle yetiniliyor. 1990’lardaki ekonomik sorunlarımız adeta bir bir geri dönüyor. TL’nin değerinde yine aşırı dalgalanmalar yaşanıyor. Fiyat istikrarını sağlamak bir yana, enflasyonu yüzde 10’un altında tutmakta zorlanıyoruz. Cari açık, yeniden gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 5’lerine doğru tırmanışta. 2000’li yıllarda makro ekonomik istikrarı sağlamakta en etkili politikalardan biri olan bütçe disiplini eskisi gibi değil, bütçe dengesinde bozulma eğilimi başladı. Doğrudan yatırımlar 10 sene önceki seviyenin yarısına düştü. Türkiye’nin toplam net borç stoku gayri safi yurtiçi hasılasının üçte birine dayanmış durumda. Özel sektörün yurtdışı borçları 235 milyar dolara ulaştı. Hane halkları bile artık daha borçlu. Kredi Garanti Fonu sayesinde geçen sene bankalar reel sektörü finanse etmiş; bu sayede büyüme hızlanmıştı. Fakat kredi artış hızı artık reel olarak durma noktasına geldi. Artık bankacılığın reel sektörü destekleme imkanının kalmadığı yorumları yapılıyor. Büyüme, kredi genişlemesine, krediler de yurtdışından borçlanmaya endeksli. Şu veya bu sebepten dolayı yeterli dış kaynak temin edilemezse, ekonominin çarkları dönmez hale gelecek. Şirketler zor durumda kalınca, bankalara geri dönmeyen kredi tutarı artacak. Bankalar kredileri daha da kısmak zorunda kalacak. Biliyoruz ki finansal krizler böyle başlar.

kent-tarim-toprak-gidahatti“Hem tarım hem de sanayi üretiminde kan kaybediyoruz”

1990’ların geri gelen sorunlarına ilaveten bir de yeni sorunlar var. Türkiye üretmiyor. Hem tarım, hem de sanayi üretiminde kan kaybediyoruz. 1990’larda tarım ve sanayinin gayri safi yurtiçi hasıla içindeki payı yüzde 40’ların üzerinde idi. Artık bu oran yüzde 30’ların altına indi. Üretmeden tüketiyoruz. Tüketmek için de borçlanıyoruz. Fabrika arsaları ve tarlalarda inşaatlar yükseliyor.

Büyüme kentsel ranta dayalı olursa, sınırlarını da rant çizer. Nüfus artışı yavaşlayıp, kentleşmenin sınırına gelinince, rantın da sonuna gelinir. Oysa büyümeyi sürekli olarak yüksek seviyelerde tutmak için üretime dayalı bir ekonomik yapı şarttır. Üretime dayalı olmayan büyüme süreçlerinin sonu, her yerde, hep hüsran olmuştur. Sağlam temel üzerine kurulmayan yüksek binalar çöker. Türkiye bunu geçmişte gördü. Ekonominin temelinin sağlam olması için, büyümenin adil rekabete ve üretime dayalı olması gerekir. Adil rekabete ve üretime dayalı bir ekonominin en büyük düşmanı enflasyondur. Enflasyon-kur-faiz, sarmalı, 1990’lı yılların kayıp yıllar olarak adlandırılmasına neden olan başlıca dinamiktir. Türkiye ekonomisi bu olumsuz sarmala bir daha düşmemelidir.

Enflasyon ve büyüme arasındaki ilişki iyi analiz edilerek fiyat istikrarı doğrultusundaki tedbirler mutlaka yeniden devreye sokulmalıdır.

Enflasyon kontrol edilmelidir ki, TL istikrara kavuşsun, değeri tahmin edilebilir olsun. Enflasyonun düşük seviyelerde seyretmediği ve kurun öngörülemediği durumlarda, girişimci hesap-kitap yapamaz ve yatırıma cesaret edemez. Yatırımın getirisini hesaplamak zorlaştıkça, yatırım spekülatif alanlara kayar. Yatırımlar, büyük kazanç umuduyla riski yüksek alanlara yapılır. Hal böyle olunca fabrika yatırımlarının yerini, fabrika arsası yatırımları alır, fabrikalar, konuta AVM’ye döner. Sağlam bir ekonominin ön şartı, adil rekabet ortamının sağlanmasıdır.”

OHAL temennisi

Adil rekabeti hukuk devletinin sağladığına dikkat çeken Özilhan, “Türkiye hukuk devleti olma doğrultusunda adım attıkça, doğrudan yatırımlar artacak, büyüme hızlanacak, istihdam artacak, aş ve iş sorunu hafifleyecektir. Bu çerçeveden bakınca, OHAL’in de son kez uzatılmış olmasını temenni ediyoruz. Vatandaşlar açısından OHAL’in etkisi sınırlı olsa da, yabancı müteşebbislerin yatırım kararları açısından olumsuz olduğunu biliyoruz” diye konuştu.

ohal-uygulamasi-gidahattiKamu ihaleleri

Adil rekabet ortamı açısından sorunlu bir alanın da, kamu ihaleleri olduğunu vurgulayan Tuncay Özilhan, “2017 yılında İstanbul için yapılan 6 metro ihalesinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, bu projelerin daha ekonomik ve daha hızlı bir şekilde yapılabilmesi amacıyla iptal edilmiş olması, kamu ihalelerinde yaşanmakta olan sorunların bir örneğidir. Vatandaşın parasının doğru biçimde kullanılması, kamu ihalelerinin şeffaflık ve denetlenebilirlik ilkeleri uyarınca yapılmasını gerektirir. Bir başka sorunlu alan da kamuda yetki ve sorumlulukların iyi tanımlanmamış olması ve kamu yönetiminde liyakatın gözetilmemesidir. Cumhurbaşkanımız birkaç ay önce söylediği ‘tekkeye mürit aramıyoruz’ sözünü bu sorunun çözümü doğrultusunda çok önemli görüyoruz. Liyakat temelinde yapılacak atamalarla devlet kurumlarının kapasitesinin artırılması ve yönetişimin güçlendirilmesi gereğinin önemini bir kez daha belirtmek isteriz” dedi.

“Eğitim seferberliği başlatılmalı”

PISA çalışmalarının çocuklarımızın dünyadaki yaşıtlarından geride olduğunu ortaya koyduğunu belirten Özilhan, şunları kaydetti:

“Eğitimdeki geri kalmışlığımız, gelecekte korkarım daha da vahim hale gelecek. Çünkü dünya çok hızlı değişiyor. Çocuklarımızın dünyadaki değişime ayak uydurabilmelerinin bir koşulu özgür ve bilimsel akademik ortam ise, bir diğer koşulu da iyi öğretmenlerdir. En iyi yetişmiş, en nitelikli gençleri öğretmen olarak kullanabilir hale gelmeden eğitim sistemini düzeltmek mümkün değildir. Öğretmenler bilgiyi ezberletmek yerine, öğrencilerin fikirlerini özgürce söyleyebilen, özgüveni yüksek, yaratıcı, yeni fikirlere açık, eleştirel düşünebilen, inisiyatif alabilen, farklılıklara saygılı bireyler olmalarına çalışmalı. Çağa ancak böyle ayak uydurabiliriz.

Türkiye’nin hayallerini gerçekleştirebilmesi için, ülkemizin geleceğini emanet ettiğimiz gençlerin işsizliğe, yoksulluğa mahkum olmaması için, başkalarının geliştirdiği teknolojiye bağımlı olmak yerine, kendisinin teknoloji üretebilmesi için çok kapsamlı bir eğitim seferberliği başlatmak gerekiyor.”

“Sorunların düğümlendiği yer demokrasi”

Çok ciddi bir başka sorun alanı olarak toplumsal kamplaşmaya işaret eden Tuncay Özilhan, “Aynı ülkede, aynı göğün altında, aynı havayı soluyarak ama birbirimizi dinlemeden, anlamadan, güvenmeden yaşıyoruz. Adeta aramızda cam duvarlar var. Ayrışma, daha fazla ayrışma getiriyor. Birliğimizi, bütünlüğümüzü korumak için aramızdaki farklılıkları bir tarafa bırakmak zorundayız. Bütün bu sorunların düğümlendiği yer ise demokrasi. İçinde bulunduğumuz güçlü liderler döneminde güçlü bir iktidara olduğu kadar güçlü bir demokrasiye de aynı anda sahip olmak, problemler karşısında Türkiye’nin kalıcı ve kapsayıcı çözüm üretmesi için en etkili yöntem olacaktır. Demokrasinin alanının genişletildiği, hukuk devletinin hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak biçimde tesis edildiği, medya ve internet özgürlüğünün tartışılmadığı, tüm vatandaşların özgürlükler, inançlar, kültürel değerler, eğitim ve iş olanakları açısından eşit olduğu bir Türkiye’nin tüm sorunları geride bırakacağına inanıyoruz. Milli birliğimizi perçinlemenin yolu budur” dedi.

erol-bilecik-gidahatti
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik

Erol Bilecik: “OHAL sonlanmalı”

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik de, “Türkiye’nin hem dünyada hak ettiği saygın konumu koruyabilmesi hem de gelişmesi, kalkınması için yakın tarihin hepimizi sarsan bu travmalarından kurtulup hızla normalleşmeye başlaması gerekir. Bu nedenle atılması gereken ilk adımın, daha öncede başka vesilelerle gündeme getirdiğimiz OHAL’in sonlanması ve bir daha tekrarlanmaması olduğuna inanıyorum” diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi’nin, tutuklu gazetecilerin tutukluluk hallerinin kalkması için verdiği kararın alt mahkeme tarafından uygulanmadığını hatırlatan Bilecik, “Bu kararla, aslında Türkiye’nin AB üyeliğini, demokrasinin yetersizliği üzerinden engellemek isteyenlerin eline tırnak içinde güzel bir koz verdiğimizden şüphe yoktur. Anayasayı yaşatan içindeki ifadeler kadar, dışındaki uygulamalardır. Medeniyetin ilk şartı şüphesiz adalettir, hukuk devletin toplumsal düzenidir. Adalet olmadan düzen olmaz. Kısaca demokrasi su ise bunun testisi mutlaka adalettir” dedi.

DHA

Etiketler: kamu ihaleleriOHALsanayi üretimitarım üretimiTÜSİAD
Paylaş32TweetPaylaşPinGönderGönder

İlgiliYazılar

Ulusal Tarım Çalıştayı Sonuç Bildirgesi: “Tarım, Yaşamsal Bir Zorunluluktur”
Tarım

Ulusal Tarım Çalıştayı Sonuç Bildirgesi: “Tarım, Yaşamsal Bir Zorunluluktur”

19 Nisan 2021
Bakan Elvan, AB büyükelçilerine ekonomi reform paketini anlattı
Ekonomi

Sanayi üretimi Şubat’ta yerinde saydı!

13 Nisan 2021
TÜSİAD’dan ekonomi yönetimine “1970’li yıllar” hatırlatmalı eleştiri!
Ekonomi

TÜSİAD’dan ekonomi yönetimine “1970’li yıllar” hatırlatmalı eleştiri!

30 Mart 2021

Bağlantıda Kalalım

Sıcak Haberler

Covid-19 pozitif tanısının yol açtığı 10 negatif duygu!

DSÖ: Korona virüs gençlerde hızla artıyor!

19 Nisan 2021
Dünyadaki milyonerlerin serveti dudak uçuklatıyor!

Mahfi Eğilmez yanıtladı: Rezervlere ne oldu?

19 Nisan 2021
Meteoroloji’den fırtına alarmı! İşte yurtta hava durumu

Fırtına geliyor! | 20 Nisan 2021 Salı (yarın) hava durumu

19 Nisan 2021
GAP’taki Süveyş Kanalı!

Hizmet pasaportu ile iltica soruşturması, 6 belediyeye daha genişletildi

19 Nisan 2021
Gidahatti Logo

Gıdahattı.com, başta gıda olmak üzere hayatın her alanına ilişkin okuyucuların merak edebilecekleri, istedikleri konularda mümkün olduğunca yalın ve net bilgi alabilecekleri yeni nesil dijital medya platformudur.

Gıdahattı.com‘un insana ve hayata dair her konuda söyleyecek bir sözü, araştıracağı bir konu mutlaka vardır. Ayrıca sitemiz, eli kalem tutan ve hayata dair söyleyecek sözü olan herkese açık bir yayın platformdur.

Bizi Takip Edin

  • Künye
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Site İçi Arama

Copyright © 2019 - Tüm hakları saklıdır.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KORONAVİRÜS
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK

Copyright © 2019 - Tüm hakları saklıdır.