Temel besin ögelerinin yanında sağlık faydası da sağlayan gıdalar olarak tanımlanıyor fonksiyonel gıdalar. Fiziksel ve zihinsel performansta artış sağlayan, formda kalmaya yardımcı olan gıdalara ilişkin algıda ise sorun var.
Vücudun temel besin ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde fizyolojik ve metabolik fonksiyonlara katkı sağlıyor, böylece hastalıklardan korunma ve daha sağlıklı bir yaşama ulaşmakta etkili oluyorlar. Söz konusu gıda ve gıda bileşenleri, “Fonksiyonel Gıda” olarak tanımlanıyor.
Fonksiyonel gıdanın sağlık için faydaları saymakla bitmiyor. Büyüme ve gelişimin desteklenmesine, enerji dengesinin ve vücut ağırlığının düzenlenmesine, kalp-damar hastalıklarının önlenmesine, oksidatif strese karşı savunmaya, bağırsak işlevlerinin iyileştirilmesine, zihinsel durumun ve performansın gelişmesine, fiziksel performansın artmasına ve formda olmaya yardım ediyor.
Diyabetik ve Fonksiyonel Gıda Üreticileri Derneği, toplumda fonksiyonel gıda ürünlerine ilişkin bilgi düzeyini ortaya koymak, var olan algıyı tespit etmek, fonksiyonel gıdaların tüketim durumu ve satın alma davranışlarını ortaya koymak ve fonksiyonel gıda pazarına ilişkin istek ve beklentileri belirlemek amacıyla bir araştırma yaptırdı.
Araştırma kuruluşu Akademetre tarafından Türkiye genelini temsil eden 12 ilde 1536 kişi üzerinde gerçekleştirilen “Fonksiyonel Gıda Ürünlerine Yönelik Tüketici Algısının Ölçümlenmesi Araştırması”nın sonuçları, Prof. Dr. M. Hikmet Boyacıoğlu tarafından Şubat ayında yapılan İstanbul Sağlık ve Beslenme Bienali’ne sunuldu.
Fonksiyonel gıda kategorisini bilen/duyan kişiler ile yapılan araştırmaya göre; fonksiyonel gıda ürünleri tüketicilerde %31’lik oranla en fazla ‘sağlığa faydalı ürün’ çağrışımı yapıyor. ‘Gıda takviyesi’ olarak algılayanların oranı ise %17,4.
Ne olduğuna karar veremiyoruz
Araştırmanın ortaya koyduğu en çarpıcı sonuçlardan birisi, fonksiyonel gıdaların hangi ürünler olduğunun tam olarak bilinmemesi oldu.
Araştırmaya katılanların %56,3’ü fonksiyonel gıdaların hem ambalajlı satılan gıdalar hem de aktarlarda satılan doğal ürünler olduğunu düşünüyor. %11 oranındaki bir kesim ise fonksiyonel gıda ürünleri tükettiğini sanıyor, ancak aslında bu kategoriye ait olmayan başka ürünler tüketiyor. Aynı şekilde, kullandıkları fonksiyonel ürünlerin bazılarını fonksiyonel olarak algılamayan tüketiciler de çıkabiliyor.
Fonksiyonel gıda tüketenlerin %40,2’lik bir kesimi oluşturduğu belirlenen araştırmaya göre, katılımcıların %56,7’si fonksiyonel gıda ürünlerinin kullanımını gerekli görürken, son 1 yıl içerisinde tüketenlerde bu oran %85,9’a yükseliyor. Bu ürünlerden tüketmeyenler dahi %37 gibi yüksek bir oranda fonksiyonel gıda ürünleri tüketmeyi gerekli görüyor. Söz konusu ürünü tüketenlerin %67,2’si, fonksiyonel gıda ürünlerini duyanların ise %46,6’sı bu ürünleri başkalarına da tavsiye ediyor. Fonksiyonel gıdaların kullanımını gerekli görme nedenlerinde “Sağlıklı olmak”, %29,2 gibi bir oranla açık ara diğer gerekçeleri geride bırakıyor.
Katılımcıların fonksiyonel gıdaların kimler tarafından kullanılması gerektiğine ilişkin algıları %57 gibi bir çoğunlukla herkes tarafından kullanılabileceğinde yoğunlaşırken, %43’ü belirli sağlık sorunları olan insanlar tarafından kullanılması gerektiğini düşünüyor.
Fonksiyonel gıda ürünlerini bilenlerin %57,6’sı, bu gıdaların sağlık üzerinde yararlı bir etkiye sahip olduğunu düşünürken, fonksiyonel gıdaları tüketenlerde bu oran %79,6’ya çıkıyor.
Fonksiyonel gıda kategorileri olarak; ilk sıralarda kalp-damar sağlığını korumaya ve sindirim sistemini düzenlemeye yönelik ürünler geliyor, bunları diyet-kilo yönetimine yönelik ürünler izliyor.
Fonksiyonel gıdalar satın alınırken en çok ürünün markasına dikkat ediliyor. Fonksiyonel gıda ürünü satın alırken ürün üzerindeki etiketi her zaman okuduğunu belirtenlerin oranı %26,2 iken, hiç okumayanların oranı %3,1 olarak belirlendi. Fonksiyonel gıda ürünleri satın alırken beklentinin en yüksek olduğu kriter, sağlık profesyonelleri tarafından tavsiye edilmiş olması ve ürünün fonksiyonu yerine getirmesi.
Doğru iletişimle doğru algı
Diyabetik ve Fonksiyonel Gıda Üreticileri Derneği Başkanı Mustafa Atılgan, “Fonksiyonel Gıda Ürünlerine Yönelik Tüketici Algısının Ölçümlenmesi Araştırması”nın çarpıcı sonuçlarına dikkat çekti:
“Bunların başında, hiç kuşkusuz fonksiyonel gıdaların hangi ürünler olduğunun tam olarak bilinmemesi geliyor. Örneğin araştırmaya katılanların yaklaşık yüzde 60’ı fonksiyonel gıdaları hem ambalajlı satılan gıdalar hem de aktarlarda satılan doğal ürünler olarak tanımlıyor. Keza yüzde 11’lik bir kesim fonksiyonel gıda ürünleri tükettiğini sanıyor, ancak aslında bu kategoriye ait olmayan başka ürünler tüketiyor.
Bu sonuçlar, fonksiyonel gıdalar alanında ilk iletişimin, fonksiyonel gıda kavramının ne olduğu, hangi ürünlerin bu gruba girdiği ile ilgili olması gerektiğini gösterdi.
Fonksiyonel gıdalara ilişkin bilgi düzeyi sorgulandığında ise, kategori olarak kalp-damar sağlığını koruyucu ürünler ve sindirim sistemini düzenlemeye yönelik ürünler öne çıkıyor. Dolayısıyla fonksiyonel gıda ürünleri konusundaki bilgi kaynağı sağlık profesyonelleri oluyor. Fonksiyonel gıdaları duyanlar bu ürünler ile ilgili bilgi alırken en çok sağlık profesyonellerine, aile üyelerine, eczacı ve diyetisyenlere güveniyor. Bu nedenle iletişim çalışmalarında sektör profesyonellerinin öne çıkartılması, tüketicinin güveninin sağlanmasında çok önemli.
Fonksiyonel gıdaların faydalarının öne çıkartılacağı iletişim çalışmalarında; bu gıdaların tedavi amaçlı değil, sağlığı korumaya yönelik ürünler olarak konumlandırılmaları büyük önem taşıyor. Çünkü bu önyargı fonksiyonel gıdaların kullanımı önündeki en büyük engel olarak duruyor.”