Ziraat Odası İstanbul Şube Başkanı Ömer Demir’in bazı televizyon kanallarında yayınlanan haberlerde yer verilen süt ürünlerine, özellikle de kaşar peynirine yönelik iddialarına yanıt geldi. ASÜD Genel Sekreteri Dr. İsmail Mert, Demir’in iddialarının hiçbir bilimsel temele dayanmadığını ve tüketicilerde kafa karışıklığına neden olduğunu bildirdi.
Halkın aydınlatılması ve bilinçlendirilmesi açısından gıdalar ile ilgili yayınların son derece yararlı olduğunu, ancak “gıda ve beslenme” konularında gıdaların güvenli üretimi kadar “doğru bilgi ile doğru bilgilendirmenin” de çok değerli ve önemli olduğunun altını çizen Mert, “Tüm kesimlerin, toplumun sağlıklı bireylerden oluşması için sorumlulukları bulunmaktadır. Bu sorumlulukların başında da halkımızın gıdalar konusunda doğru bilgilendirilmesi gelmektedir.” dedi.
Açıklamasında Demir’in süt ürünlerine ve özellikle de kaşar peynirine yönelik iddialarına da tek tek yanıt veren ASÜD Genel Sekreteri Mert, şunları kaydetti:
“Sayın Demir’in süt ürünleri ve kaşar peynirine ilişkin verdiği bilgiler, hiçbir bilgi ve bilimsel temele dayanmamaktadır. Bu tür hiçbir bilimsel temeli olmayan bilgilerle yapılan haberler, bilgi kirliliğinden ve tüketicinin kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramamaktadır.
Haberlerdeki yanlış noktaları şu şekilde sıralayabiliriz:
Kaşar peyniri süt ürünleri içerisinde yağlı bir üründür. Bu yağın yerine bazen kötü niyetli merdiven altı işletmeler, hile amaçlı olarak bitkisel yağ kullanabilmektedir. Ama bunun ne dürüst üreticilerle ne de kaşar peynirinin yanmasıyla ilgisi yoktur. Dilimlenmiş bir ürün ne olursa olsun çakmak aleviyle bir şekilde yanabilir. Dolayısıyla normal ve teknolojik koşullarda üretilen tüm süt ürünleri veya gıdalar, tamamen güvenli olarak tüketilebilir.
Haberlerde dile getirilen, ‘kaşar peynirinin içine katılmış kanserojen madde nedeniyle yandığı’ iddiası da bilimsel temelden yoksundur. ‘1 kg kaşar peynirinin 12 litre sütten, 1 kg beyaz peynirin ise 18 kg sütten üretildiği’ de, tamamen yanlış bir bilgidir. Çünkü 1 kg beyaz peynir 5-6 lt sütten; 1 kg kaşar peyniri 9-10 lt sütten üretilmektedir.
Keçi peyniri ile ilgili söylenenler de tamamen yanlış bir mantık yaklaşımını göstermektedir. Çünkü keçi sütleri inek sütüne göre daha az üretildiği için keçi peynirleri doğal olarak daha pahalı olabilmektedir.
Haberlerde sokak sütünün ‘doğal ve güvenli bir süt’ olarak ifade edilmesi ise halkın yanlış bilgilendirilmesine yol açan yanıltıcı bir söylem olduğu gibi, toplum sağlığı açısından da son derece tehlikelidir. Çünkü hiçbir denetime tabi olmayan sokak sütleri, içerisinde birçok mikrobu barındırmakla kalmaz, onların ürettiği toksik maddeleri de içerir. Bunların yanı sıra hile amacıyla sokak sütlerine çeşitli kimyasallar da katılabilmektedir.
Haberlerde belirtildiği gibi kaynatmayla mikroorganizmalar ölmektedir, ancak ne toksik maddeler ne de kimyasallar yok edilememektedir. Dolayısıyla sokak sütleri içildiğinde veya bunlardan yapılan süt ürünleri tüketildiğinde içindeki tüm toksinler, kimyasallar ve kir maddeleri vücuda alınmaktadır.
İçme sütünün işlenmesinde ambalajlandığı andan itibaren kanserojen madde oluştuğu iddiası da, son derece akla ziyan, saçma ve hiçbir bilgiye dayanmayan bir iddiadır. Çünkü gerek günlük süt gerekse UHT sütler, ancak ısıl işlem gördükten sonra steril koşullar altında ambalajlandığı andaki bileşimini, besin değerini ve kalitesini son kullanma tarihine kadar muhafaza eder.”
SETBİR Bilim Kurulu Üyesi ve Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barbaros Özer de, kaşar peynirinin ateşe tutularak yakılmasıyla, içeriğinde katkı maddesi olduğunun anlaşıldığı yönündeki açıklamaların gerçeği yansıtmadığını, yüksek düzeyde yağ içeren tüm organik maddelerin yanma özelliğinin bulunduğunun bilindiğini kaydetti. Özer, “Sokak sütçülüğünü doğal ve organik sütçülük enstrümanları gibi göstermek de en hafif deyimiyle halk sağlığına ihanettir.” ifadesini kullandı.