Albert Einstein’dan bu yana dünyaya gelen en parlak teorik fizikçi olarak kabul edilen İngiliz Stephen Hawking, 76 yaşında yaşamını yitirdi.
21 yaşında geçirdiği Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığı nedeniyle 2 yıl yaşayacağı söylenen ve tekerlekli sandalyeye mahkum olan ünlü İngiliz evrenbilimci ve fizik profesörü Stephen Hawking, 76 yaşında yaşama veda etti. Hawking’in ölüm haberini, aile sözcüsü açıkladı.
“O’nu çok özleyeceğiz”
Çocukları Lucy, Robert ve Tim’in, babalarının ölümüyle ilgili yaptıkları yazılı açıklamada, “Sevgili babamızı bugün kaybetmiş olmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Çok büyük bir bilim insanı, çalışmaları ve mirası yıllarca yaşayacak olağanüstü bir kişiydi. Onun cesareti ve sebatlı çalışmaları pek çok insana ilham verdi. Onu sonsuza kadar özleyeceğiz” ifadeleri yer aldı.
21 yaşında ALS hastalığına yakalandı
Stephen Hawking 1960’ların başında 21 yaşındayken tedavisi olmayan Amyotrofik lateral skleroz (ALS) hastalığına yakalandı. Motor nöronların zamanla yüzde 80’ini öldürerek sinir sistemini felç eden; ancak beynin zihinsel faaliyetlerini etkilemeyen hastalık, Hawking’i tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkûm etti.
1985 yılında sesini de yitiren ünlü bilim insanı, koltuğuna yerleştirilmiş, yazıları sese dönüştürebilen bilgisayarı sayesinde insanlarla iletişim kurabiliyordu.
Albert Einstein’dan sonraki en büyük dahi olarak kabul edilen Stephen Hawking, geçen yıl İngiliz kamu yayın kuruluşu BBC’ye verdiği röportajda 75 yaşına kadar yaşayacağını hiç düşünmediğini, birikimini halen yansıtabildiği için kendisini şanslı hissettiğini dile getirmişti.
Stephen Hawking kimdir?
İngiliz fizikçi, evrenbilimci, astronom, teorisyen ve yazar Prof. Dr. Stephen Hawking, 8 Ocak 1942’de İngiltere’nin Oxford kentinde doğdu. 8 yaşındayken Londra’dan 20 mil uzaktaki St Albans’a giden Hawkings, 11 yaşında St Albans okuluna kayıt oldu. Buradan mezun olduktan sonra babasının eski okulu Oxford Üniversitesi kolejine devam etti.
Babasının tıpla ilgilenmesini istemesine karşın, matematiği seven Hawking, okulda matematik bölümü olmadığı için fizik öğrenimi görmeye başladı. Üç yıl sonra doğa bilimlerinde birinci sınıf onur madalyasıyla ödüllendirildi.
Daha sonra kozmoloji (evrenbilim) üzerine çalışmak üzere Cambridge’e giden Stephen Hawking, doktorasını aldıktan sonra önce araştırma asistanı, daha sonra Gonville and Caius College’de profesör asistanı oldu.
1973’de Gökbilim Enstitüsünden ayrıldıktan sonraUygulamalı matematik ve Kuramsal fizik bölümüne geçen Hawking, 1979’dan sonra matematik bölümünde Lucasian matematik profesörü oldu. 1663 yılında üniversite parlamento üyesi olan Henry Lucas tarafından kurulan profesörlük, daha önce Isaac Barrow, 1669’da da Isaac Newton’a verilmişti. Evrenin temel prensipleri üzerine çalışan Hawking, Roger Penrose ile birlikte Albert Einstein’ın Uzay ve Zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramının, Big Bang’le başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi. Kuantum mekaniği ile Genel Görelilik Kuramı’nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyan bu sonuç, 20. yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biriydi.
Kitapları 40 dile çevrilen Stephen Hawking, günümüzün yaşayan bilim insanları arasında en çok tanınan isimdi.
Hawking’in hayatı 2014’te The Theory of Everything (Her Şeyin Teorisi) filmiyle, beyaz perdeye de aktarıldı.