Sosyal medya kuşkusuz pek çok pozitif yöne sahip. Parmağınızı kaydırarak, dünyanın dört bir yanındaki milyarlarca insanla bağlantı kurabilir, yorumlar bölümünde bazı entelektüel sohbetlere katılabilir ve hatta yemeklerinizin fotoğraflarını paylaşabilirsiniz.
Ancak, giderek daha fazla insan öne çıktıkça, yanıp sönen bilgi evrenine bağlı kalmak, psikolojik açıdan iyi oluşumuz için her zaman olumlu değil.
Sosyal medya, sosyal dışlanma duygusunu uyandırabilir
IFL Science‘da yayınlanan bir yazıda, New York’taki Buffalo Üniversitesi’nden yapılan yeni bir araştırma, sosyal medya kullanımının güçlü bir sosyal dışlanma duygusu uyandırabileceğini öne sürdü. Buna karşılık, bu olumsuz duyguları teşvik edebilir ve karmaşık bilişsel düşünceyi azaltabilir.
En önemlisi, platformları çalıştıran milyar dolarlık teknoloji şirketleri için, kullanıcıları reklam mesajlarına daha duyarlı hale getirir.
“Sosyal dışlanma, insanların diğerleri kişiler üzerinde kullanacağı en güçlü yaptırımlarından biri”
Buffalo Üniversitesi’ndeki iletişim doçentlerinden Michael Stefanone, sosyal dışlanmanın, önemsiz görülebilecek bir şey olsa bile, insanların diğerlerinde kullanabilecekleri en güçlü yaptırımlardan biri olduğu ve zarar verici psikolojik etkileri olabileceğini belirtti.
Journal of Social Science Computer Review dergisinde de yayınlanan çalışmada, araştırmacılar yaklaşık 200 kişiyi bir araya getirerek Facebook’taki tipik etkileşimleri taklit etmek için tasarlanmış bir senaryoya yerleştirdiler.
Bir grup, iyi arkadaşların kendilerini dışlayan bilgileri paylaştıkları hipotetik bir çevrimiçi konuşmaya koydular, başka bir gruba ise herhangi bir sosyal dışlama bilgisi sunulmadı.
Sosyal olarak dışlanan grup, kontrol grubuna göre daha fazla olumsuz duygu yaşadı. Araştırmacılar, sosyal ağlarına daha fazla odaklanma eğiliminde olduklarını ve böylece sosyal medyadaki reklamlara daha da duyarlı olduklarını belirttiler.