Alman bilim insanları, nüfusun bir bölümünün halihazırda koronavirüse karşı bağışıklık kazanmış olabileceğini açıkladı.
Bir grup araştırmacı, Almanya’daki Gangelt kenti üzerinde bir çalışma gerçekleştirdi. İlk büyük koronavirüs salgını görülen şehir, Almanya’nın Wuhan’ı olarak da anılıyordu. Yapılan çalışma sonucunda nüfusun %15’inin virüsle enfekte olduğu ve bağışıklık kazandığı belirlendi.
| Koronavirüs aşısı 6 ay sonra hazır olabilir! |
Yapılan açıklamada hiçbir koronavirüs belirtisi göstermeyen insanlarda da antikorlara rastlandı. Bu gelişmeler virüsün yayılmasının yavaşladığı yönündeki umutları arttırdı.
Toplumun gerçekten %15’inde antikorlar bulunuyorsa, Almanya’daki gerçek ölüm oranı %0,37 olarak hesaplanıyor, bu da şu anki seviyenin 5 katı daha az.
Araştırmanın başındaki Virolog Prof. Hendrik Streeck bir basın toplantısında konuşarak, bu sonuçlara bakılarak tedbirlerin kademeli olarak hafifletilebileceğini söyledi. Angela Merkel ise kısa bir süre önce uyarıda bulunarak “ülkenin tedbirsiz davranmaması gerektiğini” ifade etmişti.
| Şok edici rapor: Koronavirüs salgını zannedilenden çok önce başlamış! |
“Sürü bağışıklığından uzak değiliz”
Prof. Streeck’in çalışması, virüsün toplum genelini nasıl etkilediği konusunda Avrupa’da yapılan ilk çalışma. Çalışma kapsamında Bonn Üniversitesi’nden uzmanlar, Gangelt şehrindeki 400 haneden 1.000 kişi koronavirüs antikor testi yaptı ve veriler bu şekilde elde edildi.
Elde edilen ilk sonuçlar, hane halkının %4’ünün halihazırda virüs taşıdığını, %14’ünün ise virüse karşı bağışıklık sisteminin geliştirdiği antikoru taşıdığını gösterdi.
Araştırma ekibinde yer alan Prof. Gunhter Hartmann, “Elde ettiğimiz verilerin gösterdiğin %15, sürü bağışıklığı için gereken %60’tan çok da uzak değil” diye konuştu.
| ABD hastalık için bağışıklık kartları dağıtacak! |
Çalışmaya yöneltilen eleştiriler
Ancak bu çalışmada kullanılan yöntemler, bilimsel camiadan bazı eleştiriler aldı. Araştırmacıların kullandığı antikor testinin yakın zamanda aktif olan 4 diğer koronavirüs ile son salgına yol açan SARS-CoV-2 arasında bir ayrım yapmadığı iddia edildi.
Aynı zamanda örneklemde her bireyin değil, her hane halkından yalnızca bir bireyin sayılması gerektiği iddia edildi. Bunun sebebi, bir haneden bir kişi enfekte olduğunda, evdeki diğer kişilerin de hızlıca enfekte olması. Bunun da sonuçları yanıltıcı hale getirmesi.