Küresel ısınmanın 2˚C ile sınırlı tutulması hedefine işaret eden Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Çevre ve İklim Değişikliği Kurulu Başkanı Gamze Aydemir, küresel ısınma kapsamında şirketlerin emisyon azaltımı ile ilgili karbon vergisi ve karbon ticareti ile karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu.
Aralık 2015’te Paris’te düzenlenen BM İklim Değişikliği Zirvesi’nde küresel ısınmanın 2˚C ile sınırlandırılması hedefi üzerinde anlaşmaya varıldı. Bu hedef, küresel ısınma ile mücadelede şirketleri de çetin bir sınavın beklediğinin göstergesi. Çünkü endüstrileşmeyle birlikte karbon salımı da artıyor ve dünyanın 2˚C’lik küresel ısınma eşiğinin altında kalabilmesi için sahip olduğu karbon salım kotası her geçen yıl doluyor. Karbon salımını durdurmak için tüm dünyada birçok çevresel tedbir alınırken, karbon salımının azaltılmasında şirketlere de büyük görevler düşüyor.
Küresel ısınmayla şirketlerin mücadelesinin çetin geçeceğinin altını çizen Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Çevre ve İklim Değişikliği Kurulu Başkanı Gamze Aydemir, Türk firmalarını emisyon azaltımı konusunda önümüzdeki yıllarda iki alternatifin beklediğine dikkat çekti. Bu durumda şirketler ya karbon vergisi ödeyecek ya da karbon salımlarını sınırlayıp karbon ticareti yapacak.
Karbon vergisi
Sera gazlarıyla mücadelede ilk alternatifin, şirketlerin açığa çıkardıkları karbona karşılık bir bedelin konularak karbonun fiyatlandırılacağı Karbon Vergisi sistemi olduğunu belirten Gamze Aydemir, ikinci alternatifin ise sınırlama ve ticaret (cap and trade) sistemi olduğunu söyledi. Bu kapsamda, emisyon yoğun şirketler arasında emisyon tahsisi (permi) sistemi uygulanabileceğini dile getiren Aydemir, böylece şirketlerin tahsis edilen sınırın altında kalmaları halinde ellerindeki fazla emisyon kotasını satabileceğini, kotanın üstünde karbon salmaları halinde de yenilenebilir enerji projelerine ait karbon kredilerini satın alarak denkleştirme (offsetting) yapabileceklerini kaydetti.
Türkiye için hibrid bir model değerlendiriliyor
Türkiye’de sera gazı emisyonlarıyla mücadelede en ciddi adımın 2014 yılında Sera Gazı Emisyonlarının Takibine Dair Yönetmelik’in yürürlüğe girilmesiyle atıldığını ifade eden Gamze Aydemir, bu yönetmeliğin Türkiye’nin Avrupa Emisyon Ticaret Sistemine uyumu için önemli olduğuna dikkat çekti. Aydemir; “Yönetmelik kapsamında emisyon-yoğun sektörlerdeki tesisler karbon ayak izinin hesaplanması ve raporlanmasıyla yükümlü hale geldi. Şimdi Türkiye’yi, Avrupa Birliği Emisyon Ticareti Sistemi’ne tam uyum için karbon sınırlaması, ticareti ve karbon vergisi alternatifleri bekliyor. Ancak Türkiye için iki sistemin kısmen kullanıldığı hibrid bir model de değerlendirilen olasılıklar arasında” dedi.
Firmaların saldıkları karbonu saymak önemli
Kurumların tesis bazında hazırlayacakları sera gazı envanterlerinin tam, doğru ve güvenilir olmasının kullanılacak modelden bağımsız olarak son derece kritik olduğuna dikkat çeken Aydemir, “Şirketlerin envanter hesaplamalarında oluşabilecek hatalar, şirketleri zarara uğratabilir. Şirketler, karbon vergisi sisteminin uygulanması durumunda gereksiz vergi yükü ile karşı karşıya kalabilir, ‘Sınırlama ve ticaret’ sisteminin uygulanması durumunda ise hak ettiklerinden az veya fazla emisyon hakkı tahsis edilebilir. Bu nedenle özellikle yönetmelik kapsamındaki tesislerin envanter oluşturma aşamasında, alanında tecrübeli uzmanlarla çalışmaları gerekiyor. Doğru ve güvenilir sera gazı envanteri hazırlanması, şirketleri Türkiye’nin sanayi kaynaklı emisyon azaltımı konusunda oluşturacağı tüm politikalara hazırlıklı olmasını sağlayacak” şeklinde konuştu.
III. İstanbul Karbon Zirvesi
SÜT-D Çevre ve İklim Değişikliği Kurulu Başkanı Gamze Aydemir, Türkiye için henüz çok yeni olan sera gazı emisyonlarının izleme, raporlama ve doğrulama sisteminin SÜT-D tarafından 14-15 Nisan 2016 tarihleri arasında düzenlenecek III. Karbon Zirvesi’nde masaya yatırılacağını bildirdi. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek zirvedeki oturumlarda yeni yönetmeliğin getirdiği yükümlülükler tartışılacak ve bundan sonrası için yönetmelik kapsamındaki şirketler endişelerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve uzman kuruluşlara doğrudan sorma fırsatı bulabilecekler. Ayrıca Zirve boyunca Paris İklim Zirvesi sonrası yeni karbon azaltımı hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin yeni stratejilerinin neler olabileceği ve Türkiye için uygun ulusal model seçenekleri de masaya yatırılacak.
Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) tarafından düzenlenen zirve hakkında bilgi için