2017’den 18’e geçerken içerde ve dışarda, mali piyasalarda çalkantının arttığını bildiren TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Ülkemizde hem faiz oranları, hem de döviz kurlarındaki yükselme, reel sektörü zorluyor” dedi.
TOBB Sanayi Odaları Konseyi Toplantısı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün katılımıyla gerçekleştirildi.
“Sanayicinin yükü hafifletildi”
Açılışta konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, toplantıda, sanayinin ve sanayicilerin durumunu istişare edecek, sıkıntı ve önerileri dinleyeceklerini söyledi. Son dönemde Bakan Özlü liderliğinde, ekonomiyi ve sanayiyi rahatlatan önemli reformların hayata geçirildiğini belirten Hisarcıklıoğlu, Üretim Reform Paketi’ndeki sadece TRT payı, emlak vergisi ve damga vergisi indirimleriyle, sanayicinin üzerinden, 2017’de 1 milyar liraya yakın mali yükün kaldırıldığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, atılan adımların sonuçlarını da şöyle sıraladı:
“Sanayi geçen yıla göre 3 kat büyüdü”
“Bu sene ilk 9 ay itibariyle sanayimiz yüzde 5,6 oranında büyüdü. Geçen sene aynı dönemde bu oran sadece 1,8 idi. Yani sanayimiz, geçen seneki büyümeyi neredeyse 3’e katladı.
Temel sektörlerimiz bazında da durum aynı. Mesela ilk 10 ayda; beyaz eşya sektöründe yüzde 8,2, otomotiv sektöründe yüzde 27 oranında üretimi artırdık.
Üretim artışıyla canlanan ekonomi, hükümetimizin istihdamı teşvik eden adımlarıyla, istihdama da olumlu yansıdı. Ağustos sonu itibariyle, geçen sene aynı dönemiyle karşılaştırdığımızda, 1,5 milyon kişiye ilave istihdam sağladık. Toplam istihdam edilen kişi sayısı, 28,8 milyonu buldu ve tüm zamanların en yüksek istihdam rakamına ulaşmış olduk.
İstihdamdaki başarımız, esasında dünya çapında bir olay. 2012-2016 dönemini kapsayan 5 yılda, Türkiye’de 2,4 milyon kişiye yeni iş sağladık. Avrupa’da en fazla istihdam artıran ülkeyiz. Almanya ve Fransa’nın toplamından fazla istihdam üretiyoruz.
Öte yandan, ihracatımız da büyüyor. İlk 9 ayda sanayi ürünü ihracatımızı, geçen senenin ilk 9 ayına göre, 10 milyar dolar artırdık. AB’nin motorlu taşıt ithalatında, Japonya, Güney Kore ve ABD gibi devleri geride bıraktık ve en büyük tedarikçi ülke haline geldik.
Öte yandan, Bakanlığımızın gayretleriyle hayata geçen Ar-Ge destekleri de hedefe ulaştı. Türkiye’deki Ar-Ge harcaması 2016’da, bir önceki yıla göre, yüzde 20 artışla, 24,6 milyar liraya yükseldi. Milli gelire oranı, önceki sene binde 8,8 iken, şimdi binde 9,4 oldu. Ve yine tarihi yüksek bir seviyeye ulaştı.
“Atılan adımlar reel sektörde karşılık buluyor”
Demek ki, hükümetimizin attığı adımlar, ekonomide, reel sektörde karşılık buluyor, boşa gitmiyor.
Sanayi Bakanımız, daha ilk günden itibaren, reel sektör dostu bir çalışma tarzı benimsedi. Sorunlarımızın çözümü noktasında, birlikte istişare edip, birlikte çözüm arıyoruz. Bu da iş dünyamıza büyük moral veriyor. Türkiye’nin Otomobili projesinde de, Sayın Bakanımızdan en büyük desteği aldık. Onun bu işe sahip çıkması ve tüm kamuyu koordine etmesi sayesinde, bu tarihi adımın gerçekleşmesi mümkün oldu.”
“Faiz oranları ve kur, reel sektörü zorluyor”
2017’den 18’e geçerken, içerde ve dışarda, mali piyasalarda çalkantının arttığını bildiren TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, başlıklar halinde sıraladığı sıkıntıların uluslararası fonların yeni yıla kadar saha kenarına çekilmesi için bahane olarak kullanılacağını belirterek, “Bunların da etkisiyle, ülkemizde hem faiz oranları, hem de döviz kurlarındaki yükselme, reel sektörü zorluyor. Şu an çıkan fonların, Ocak ayı ikinci yarısından sonra tekrar geleceğini düşünüyoruz. Bu süre zarfında, çalkantılı dönemi en az hasarla atlatmamızı sağlayacak desteklerin, sanayimize ve reel sektöre verileceğine inanıyoruz” dedi.
TOBB camiası olarak hep, “Türkiye büyük bir ülkedir. Her sorunu aşacak güçtedir. Yeter ki, birliğimizi, istikrarımızı muhafaza edelim” dediklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Tüm göstergeler de, dünyadaki çalkantılara rağmen, Türkiye ekonomisinin, reel sektörümüzün, sağlamlığını gösteriyor. İlk 6 ayda ekonomimiz yüzde 5 büyüdü. İnşallah yılın tamamını 6 civarında bir büyümeyle kapatacağız. Türkiye sanayisi, küresel anlamda olumlu ayrışmayı sürdürmekte. Ama rehavete kapılmayacak, riskleri göz ardı etmeyeceğiz. Ama fırsatları da gözden kaçırmayacağız. Yüksek büyüme temposunu yeniden ülkemize kazandıracağız” ifadelerini kullandı.
“Türkiye ayar verilecek ülke değil”
Toplantıda sanayicilere seslenen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü de, Türkiye’nin artık denizde boğulacak zamanı olmadığını belirterek, “NATO, istediği kadar liderlerimizi hedef göstererek Türkiye ile uğraşsın, AB istediği kadar üç kuruşluk fonlarla bizi korkutmaya çalışsın, FETÖ istediği kadar haince kulisler yapsın, bunların artık bizim nazarımızda hiçbir hükmü, anlamı, değeri yoktur. Türkiye ayar verilecek, parmak sallanacak bir ülke değildir, o günler çok geride kaldı.” diye konuştu.
AB’nin “Avrupa standartlarından saptığı” iddiasıyla Türkiye’ye ayırdığı fonlarda 105 milyon avro kesintiye gittiğine dikkati çeken Özlü, şöyle devam etti:
“Biz FETÖ, DEAŞ, PKK, PYD ile ve bunların içerideki piyonlarıyla uğraşırken yanımızda olmayan AB, bize, ‘Şunu, bunu yapın’ diye ahkam kesiyor. Biz 3 milyon mülteciye kucak açarken üç maymunu oynayan AB bize hangi standartlardan bahsediyor? Standarttan kasıtları kendilerine geldiği zaman her türlü koruma ve yaptırımı uygun görüp, bize gelince akıllarına gelen öncelikler ise kusura bakmasınlar, bunun adı standart değil, çifte standarttır. Türkiye’ye kimse çifte standart dayatamaz.”
Teknolojiye ‘Made in Turkey’ damgası
Bir yandan ihracatı artırırken diğer yandan da ithal edilen ara malları ve sanayi ürünlerinin yerlileştirilmesi kapsamında, “ithalata karşı yerli üretim, yerli hamle” çalışması başlattıklarını bildiren Özlü, Türkiye’nin ithalatını yaptığı ara mallardan ilk aşamada 978 ürün tespit ettiklerini, bu sayıyı zamanla 2 bin 600’e kadar çıkaracaklarını söyledi. Özlü, kimya, ilaç, elektronik, makine, teçhizat, gıda ve motorlu kara taşıtları sektörlerindeki ürünlerin Türkiye’de üretilmesi için teşvik mekanizması kuracaklarını söyledi.
Proje kapsamında 2018’de ilk ürün sözleşmelerini yapacaklarını ve gelecek yıl sonunda ilk ürünlerin üretileceğini ifade eden Faruk Özlü, “Hep birlikte, omuz omuza vereceğiz, teknolojiye ‘Made in Turkey’ damgasını vuracağız.” dedi.
“İleri sanayi ülkesi, teknoloji üssü ve bilim merkezi Türkiye” hedeflerine ulaşmak için Ar-Ge, inovasyon ve tasarıma her zamankinden daha fazla yatırım yapılması gerektiğini vurgulayan Özlü, şunları kaydetti:
“Kendi markalarımızla, kendi insan kaynağımızla, kendi teknolojimizle 2023 hedeflerine doğru ilerleyeceğiz. 2023 hedeflerimiz doğrultusunda, iş adamlarına, girişimcilere, sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düşmektedir. Türkiye’nin önde gelen ‘kamuoyu önderleri’ olarak sizlerin, ülkemize yeni değerler katacağına, yeni ufuklar açacağına yürekten inanıyorum. Bizler de hükümet ve Bakanlık olarak sizlerin yanında olmaya, işlerinizi kolaylaştırmaya devam edeceğiz.”