AB tarafından finanse edilen ve DSÖ’nün teknik desteğiyle yürütülecek olan “Ruhsal Engelli Bireyler İçin Sosyal İçerme Projesi” başlatıldı. Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe, kronik ruh sağlığı hastalıkları için hastane temelli tedavi yaklaşımları yerine, toplum temelli psikiyatri modelleri ile hastaların sosyal hayata uyumlaştırılmasının önemine dikkat çekti.
Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) teknik desteğiyle yürütülecek “Ruhsal Engelli Bireyler İçin Sosyal İçerme Projesi” kapsamında Eğitim Kurumları Yıllık Toplantısı, Ankara’da gerçekleşti.
Toplantının açılışına Sağlık Bakan Yardımcısı Emine Alp Meşe, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Orhan Koç, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Temsilcisi Pavel Ursu, DSÖ temsilcileri, üniversiteler ve Sağlık Bakanlığı taşra teşkilatı personeli katıldı.
Kronik ruhsal hastalıklarda toplum temelli tedavinin önemi
Sağlık Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının yararlanıcısı olduğu proje kapsamında düzenlenen çalıştayın açılış konuşmasını yapan Bakan Yardımcısı Emine Alp Meşe, ruh hastalığı konusundaki tarihsel gelişmelerle ilgili bilgi verdi. Meşe, “Tüm İslam topluluklarında olduğu gibi bizim tarihimizde de kronik ruhsal hastalığı olan bireyler, toplum içinde toplumun bir parçası olarak desteklenmiştir. Yani toplum temelli tedavi modelleri uygulanmıştır. Verilen sağlık hizmetlerinde hastaların iyi beslenmelerine, iyi koşullarda bakım verilmesine odaklanılmıştır” diye konuştu.
1940’larda ekonomik krizin de etkileri ile bu konuda yatırımların azaldığını, hasta sayısına karşılık hizmetlerin yetersiz kaldığını ve zamanla hasta odaklı, toplum destekli tedavi modelinin yerini kapalı servis, hastane temelli tedavi yaklaşımlarının aldığını belirten Meşe, “Günümüz modern tıbbında kronik ruh sağlığı hastalıkları için hastane temelli tedavi yaklaşımları kabul edilmemekte, toplum temelli psikiyatri modelleri ile hastaların sosyal hayata uyumlaştırılması önerilmektedir” dedi.
Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri
Sağlık Bakanlığının ruh sağlığı alanındaki hizmetlerde önemli adımlar attığını vurgulayan Emine Alp Meşe, bu amaçla hastaların ihtiyaçlarını karşılayan ve bireyi odağa koyan Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinin (TRSM) oluşturulduğunu kaydetti.
TRSM’lerin tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri ile sosyal destek hizmetlerinin de güçlendirilmesiyle daha etkin hale geleceğini dile getiren Sağlık Bakan Yardımcısı Meşe, “Bu anlamda Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile yürütülen çalışmalarda yakın işbirliği içinde olmak, kronik ruhsal engelli bireylerin topluma katılımında önemli katkılar sağlayacaktır. Bakanlık olarak tüm vatandaşlarımız gibi kronik ruhsal hastalığı olan bireylerin de kaliteli sağlık hizmeti alabilmeleri için toplum temelli hizmet modelinin önemini bilmekte, bu konuda daha da ileri adımlar atacak çalışmaları yürütmekteyiz” ifadelerini kullandı.
Pavel Ursu: “Türkiye, liderlik gösteren bir ülke”
Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Orhan Koç da engellilik ve yaşlılığın gelir düzeyi, statüsü ne olursa olsun toplumun tüm kesimlerini etkileyen toplumsal bir sorun olduğunu anlattı.
DSÖ Türkiye Temsilcisi Pavel Ursu ise ruh sağlığı hastalıklarının büyük bir hastalık yükü oluşturduğunu vurgulayarak, herkes için ruh sağlığının korunmasının büyük önem taşıdığını kaydetti. Ruh sağlığının korunmasına yönelik Türkiye’de önemli çalışmalar yürütüldüğünü aktaran Ursu, “Türkiye, özellikle bölgesinde bu alanda yaptığı çalışmalardan ötürü liderlik gösteren bir ülke” değerlendirmesinde bulundu.