Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Yeni Ekonomi Reform Paketi’ni değerlendiren MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, “Üretimde hiçbir sektör ihmal edilmemelidir. Tarım ve hayvancılık alanında üretim, sanayi üretimi ve hizmetler sektöründeki üretim, senkronize bir şekilde olmalıdır. Üretim alanlarından bir sektör, kesinlikle bir diğerine feda edilmemelidir” dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, MÜSİAD Şube Genel Kurul programları kapsamında, fiziki ve online toplantılarda temaslarda bulunarak iş dünyasının nabzını tutuyor.
Son olarak MÜSİAD İzmir Şubesi 23. Olağan Genel Kurulu’nda değerlendirmelerde bulunan Kaan, Çoklu Üretim Modeli’nin önemine dikkat çekerek, yatırımın sürekliliği ve sürdürülebilirliğini işaret etti.
“Üretimde hiçbir sektör ihmal edilmemeli”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Yeni Ekonomi Reform Paketi’ne ilişkin görüşlerini de dile getiren Abdurrahman Kaan, şunları söyledi:
“Üretimde, hiçbir sektör ihmal edilmemelidir. Yani tarım ve hayvancılık alanında üretim, sanayi üretimi ve hizmetler sektöründeki üretim, senkronize bir şekilde olmalıdır. Üretim alanlarından bir sektör, kesinlikle bir diğerine feda edilmemelidir. Çoklu Üretim Modeli bunu gerektirir.
Ayrıca sadece üretim yetmez. Satışa yönelik üretim modeli üzerine bir planlama içinde olmamız esastır. Yani pazarı ve satışı garantiledikten sonra üretimi yapmak. İç talebi doğru tespit ettikten sonra dış ticaret planlaması yapmak gerekir. Aksi halde dolu depolardan söz ederken ithalat yapmaya başlarsınız. Bu da dış ticaret hadlerinizi olumsuz etkiler.
“Üretim-ticaret ve yatırımın senkronizasyonu gerek”
Üretim ve ticaret için yatırımın sürekliliği ve sürdürülebilirliği gerekir. Biz bu uçtan uca sistematiğe, üretim-ticaret ve yatırımın senkronizasyonu dedik. Ve açıklanan Ekonomik Reform Paketinde bu hususlara bizzat dikkat çekilmesi ve bir devlet politikası olarak kayda geçmesi bizleri mutlu etmekte ve bir nebze bu hususta faydamız olması adına da onurlandırmaktadır. Ekonomi Reform Paketi’nde Sayın Cumhurbaşkanımızın bilhassa katma değerli üretim ve markalaşma üzerine vurgu yapması doğru bir eksene girdiğimizin kanıtıdır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, liderimize, bugünün ötesindeki vizyonu için şükranlarımı şahsım ve kurumum adına sunarım.”
“Pandemi, geleceğin şekilleneceği yeni güç unsurları oluşturdu”
Pandemi dönemindeki çalışmalara da MÜSİAD Genel Başkanı Kaan ayrıca, gıda ve tarım güvenliği, yenilenebilir enerji kaynakları ve dönüşen yeni dünyaya yönelik değerlendirmelerde de bulundu:
“Ekonomik Reform Paketi hem ana başlıkları hem iktisadi koordinasyonu gerçekleştirmek ve dağınık veriyi toparlamak için oluşturulan kurulları açısından bizleri memnun edici yenilikler barındırmaktadır. Ancak paket aslında sanayicilerin yani bizlerin, bu noktadan sonra çok daha aktif ve üretken olması gereken süreci de bizlere göstermektedir. Pandemi bize öyle kavramları hatırlattı ki bunlar geleceğin şekilleneceği yeni güç unsurları oldu:
Gıda ve tarım güvenliği, yenilenebilir enerji ve enerji yatırımları, lojistikte yeni hatlar, birleşme ve devralmalar, ekonomi güvenliği, sigorta ve resesürans, akıllı şehirler, yurt dışı alt ve üst yapı yatırımları, üretim üsleri ve yerleşkeleri, ilaç hammadde üretimi, teknik tekstil ve daha sayamadığım pek çoğu.
Çin ve Türkiye; büyüme gösteren iki ülke!
Bilhassa Türev enerji kaynakları ve maden yatırımlarının stratejik önemi, yeşil mutabakat konusunda bu alanda oluşacak yeni finansal sistem ve yatırım araçları, daha önce karşılaşmadığımız ama bir an evvel haberdar olup hazırlanacağımız yeni gündemlerdir. Bu kavramlar ne hikmetse tazelenme sürecinde bizim birer komite ismimizdi. O dönem bu kavramları kimse bilmez ve dile getiremezken biz stratejik amaç yapıp komiteler kurduk. O dönem aldığımız eleştirilere cevap olabilir belki aynı başlıkların şimdi ülkemizin reform paketinde yer alması ve yeni dünyanın, yeni kaynak ve yatırım yönetim kalemleri haline gelmesi. Elhamdülillah, biz bunları da gördük. Evet, ekonomik açıdan bizi uzun ve meşakatli bir yol bekliyor. Bir ülkenin para gücünü o ülkenin yatırım ve üretim gücü belirler. Türkiye büyük ve güçlü bir ekonomidir. Ve yapısı gereği iktisat biliminin temel yasalarına aykırı durumlar sergiler ve her zorluktan çıkmayı da başarır.
Bakınız G20 ülkeleri arasında Çin ve Türkiye dışında büyüme gösteren bir ülke olmadı. Yerli ve milli üretimde kritik pozisyondaki bütün sektörlerimizin kendi kendine yeterlilik politikalarının artırılması ve bilhassa dış ticarete yönelik yeni bir stratejinin belirlenmesi, doğru bir adım olacaktır. Zira Reform Paketinde bu konuların öncelendiği görülmektedir.”
İzmir Bölgesel ve Lojistik Merkez konumunda
Kaan, İzmir’in bölgesel ve lojistik önemine vurgu yaptığı konuşmasında, şehrin üretim ve ihracat kapasitesine dikkat çekti:
“Çok yönlü bir yapıya sahip olan İzmir ekonomisi; sanayi, tarım, ticaret ve turizme dayanmaktadır. İmalat sanayiinde İstanbul ve Kocaeli’nden sonra üçüncü sırada yer alan İzmir, Türkiye’nin en büyük ihracat limanı konumundadır.
2020 yılında Türkiye’nin en çok ihracat yapan illeri arasında 4’üncü sırada yer alan İzmir’in ihracatı, önceki yıla göre %2,4 azalma kaydetmiş olmasına rağmen 9,5 milyar dolar ile güçlü bir performans ortaya koymuştur. Söz konusu ihracatta öne çıkan gruplar ise Kimyevi Maddeler ve Mamulleri, Hazırgiyim ve Konfeksiyon ve Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri olmuştur. Bu dönemde toplam 210 ülkeye mal ve hizmet ihracatı gerçekleştiren İzmir’de; ilk üç sırayı Almanya, ABD ve İngiltere almıştır.”
Bilal Saygılı, yeniden MÜSİAD İzmir Başkanı seçildi
MÜSİAD İzmir Şubesi 23. Olağan Genel Kurulu neticesinde Bilal Saygılı yeniden seçildi. Konuşmasında İzmir’in gerçekleştirmiş olduğu ihracata dikkat çeken Saygılı, bölgenin gerçekleştiği ihracatın ithalattan daha fazla olduğunu belirtti.