MEYED, dünya meyve suyu pazarında söz sahibi oluyor
Uluslararası Meyve Suyu Federasyonu (IFU)’nun yönetimine giren MEYED, Türkiye ile birlikte dünya meyve suyunun stratejik iki bölgesini, Güney Doğu Avrupa ve Avrasya’yı temsil edecek.
Geleceği parlak Türkiye meyve suyu sektörü, son iki yıldır heyecanla beklediği ve hazırlandığı 16. IFU Dünya Meyve Suyu Kongresi’ni geride bıraktı. Ancak organizasyon süresince elde edinilen kazanımlar, şimdiden sektörün geleceğine ışık tutmaya başladı.
Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) ev sahipliğinde düzenlenen bu dev organizasyonun ilk iki gününde IFU Komisyon Toplantıları ve Genel Kurulu gerçekleştirildi. Stratejik açıdan önemi büyük olan bu toplantılarda MEYED de aktif olarak görev aldı. MEYED ve sektörün karnesine altın harfler ile yazılan ilk iki başarı hikâyesi de bu toplantılar sırasında ortaya çıktı. Bunlardan ilki küresel meyve suyu ailesinin yönlendirici konumundaki IFU’nun Yönetim Kurulu’nda yer almak için yapılan başvurunun kabul edilmesiydi.
IFU Yönetim Kurulu en fazla yedi kişiden oluşabiliyor ve her bir üye ayrı bir bölgeyi temsil ediyor. Amaç Yönetim Kurulunun tüm dünyayı temsil edecek şekilde düzenlenmesi. İşte bu noktada elde edilen kazanç sadece yönetime girmek değil, aynı zamanda yüksek potansiyelli bir bölgenin temsilcisi olarak konumlanmak. Türkiye ile beraber temsil edilecek bölgenin belirlenmesi sırasında MEYED’in takındığı kararlı tutum sayesinde, bölgeler Güney Doğu Avrupa ve Avrasya olarak tanımlandı. MEYED’i temsilen IFU Yönetimine Ozan Diren seçildi.
Gelişmeleri dergimize değerlendiren MEYED Genel Sekreteri Ebru Akdağ; “Bu stratejik bir başarı olarak kabul edilmeli” diyor.
Birçok uzman ekonomistin işaret ettiği gibi güç dengelerinin yeniden şekillendiği bir dönemin başındayız. Türkiye de bu bölgelerdeki birtakım ülkeler ile beraber, geleceğin şekillendiricileri listesinin ön sıralarında yer alıyor. Akdağ değerlendirmesinde: “Böyle bir dönemdeyken yüksek potansiyeli olan bu pazarların temsilcisi olmak MEYED’in konumunu daha da güçlendirecektir. Bu yola girildikten sonra, Türkiye bu stratejik bölgelerin liderliğini yürütmek için kendi içinde yeni projeler de oluşturabilir” açıklamasını yapıyor.
MEYED Yönetim Kurulu Başkanı Alaaddin Güç ise Avrupa’nın tedarik ihtiyacının yakın bir gelecekte Türkiye tarafından karşılanacağına inandıklarını belirtiyor. Güç; “Bu vesileyle meyve suyu sektörü büyüklüğünün önümüzdeki 5 yıl içinde 2 kat büyüyerek 3 milyar lira düzeyine oturmasını bekliyoruz” diyor.
MEYED’in önerisine destek
Diğer başarı ise MEYED tarafından ortaya konulan “Dünya Meyve Suyu Günü” ilan edilmesi ve tüm dünyada kutlanması önerisinin kabulü oldu. Öneri sahibi Türkiye’ye de ilk kutlamayı organize etme fırsatı verildi. Uzmanlar en etkin öğrenme yollarından birinin eğlenerek öğrenmek olduğunu vurguluyorlar. Bu nedenle Dünya Meyve Suyu Günü, ilk olarak 30 Mayıs’ta rengârenk bir festival ile İstanbul’da kutlandı. Burada elde edilen tecrübe, MEYED Genel Sekreterinin liderlik edeceği Dünya Meyve Suyu Günü Alt Komisyonuna taşınacak. Bir başka deyişle MEYED, yapılan ilk organizasyonun sahibi olarak örnek teşkil ederek, dünyada yapılacak etkinliklerin de yönlendiricisi olacak.
En başarılı organizasyon
30 ülkeden yaklaşık 350 kişinin katıldığı Kongre’deki oturumlarda yeni teknolojiler ve inovasyon, meyve suyunun sağlıklı beslenmedeki yeri, ürün kalitesi, gıda güvenliği, yasal düzenlemeler, pazarlama ve en son trendler hakkındaki bilgiler dünyaca ünlü uzmanlar tarafından anlatıldı. Kongrede görüştüğümüz katılımcılardan ve çeşitli uzmanlardan aldığımız yorumlarda en çok tekrar edilen şey, bunun şimdiye kadarki en iyi Meyve Suyu Kongresi olduğuydu.
IFU Başkanı Bruno Jud; bu organizasyonun başarısını teyit edenlerin başında geliyor. Jud, dergimize yaptığı açıklamada: “Türkiye enerji kaynaklarına yakınlığı, Asya ve Avrupa’yı birleştiren özel konumu, tarımsal üretimdeki gücü ve genç nüfusu gibi önemli varlıklara sahip. Bunlara Türk meyve suyu sektörünün yüksek potansiyeli ve MEYED’in uluslararası platformlarda gösterdiği başarı da eklendiğinde, 2010 IFU Kongresi için Türkiye’nin en ideal seçenek olduğu zaten ortadaydı” diyor. “Türkiye özellikle nar ve vişne üretimindeki güçlü konumuyla tüm dikkatleri üzerine çekmiş durumda!”diyen Jud, krizin olumsuz etkilerine rağmen büyümesini sürdüren Türk meyve suyu sektörünün, yakaladığı hızlı büyüme trendi ve gelişmeye açık düşük tüketim seviyeleri ile geleceğin yıldızları arasında olacağına işaret ediyor.