Doğada insanlar, bitkiler ve hayvanlar bir arada yaşıyor. Bu dünyayı onlarla paylaşıyoruz. Kuşlarla, böceklerle, ağaçlarla, otlarla… Benim ortağım onlar… Aslında biz onlara bağımlıyız. Dünyadan insanı alın, hiçbir şey değişmez, hatta güllük gülistanlık olur her şey. Doğa sağlıklı olmazsa insan yaşayamaz, yok olur. Ama katlediliyor hırs uğruna… Daha fazla kâr için, daha fazla üretmek için, acımasızca tüketiyoruz dünyayı… Tek bir yolu var bu hazin sona gidişi önlemenin, ihtiyacımız kadar tüketmek. Yaşamak için yaşatmaktan başka bir yolumuz yok!
Hayrettin Karaca
Organik Hayvancılığa Dair - Dr. Hüseyin Sungur
Tarım insanoğlunun en eski faaliyetlerinden olmakla birlikte, günümüze gelinceye kadar önemli gelişimeler kaydetmiştir. İnsanların toprak, su, bitki ve hayvanlardan yaralanma şekilleri dönemsel olarak farklılıklar göstermiştir. Biz bu süreci kısaca geleneksel ve konvansiyonel tarım olarak tanımlayabiliriz.
Konvansiyonel tarımda ilaç ve gübre gibi sentetik kimyasalların kullanılmasının yarattığı olumsuzluklar, tarımda alternatif sistem arayışlarına neden olmuştur. Bunun sonucu olarak birçok Avrupa ülkesinde bu konuda duyarlı üretici ve tüketiciler organik (ekolojik) tarım çalışmalarını başlatmıştır. 1970’li yıllara kadar devam eden çalışmalar, 1972 yılında Organik Tarım Hareketi Uluslararası Federasyonu’nun (IFOAM/International Federation of Organic Agriculture Movement) kurulmasıyla uluslararası nitelik kazanmıştır.
Organik tarım nasıl başladı?
Organik tarım ilk kez Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde başlamış ve daha sonra diğer ülkelere yayılmıştır. Çevre ve sağlık ile ilgili endişelerin artması ve sosyo-ekonomik koşulların iyileşmesi, organik tarıma olan ilginin artmasına neden olmuştur.
Organik tarımın dört ilkesi bulunmaktadır. Bunlar; sağlık ilkesi, ekoloji ilkesi, hakkaniyet ilkesi ve özen ilkesidir. Organik tarımdan; toprağın, bitkilerin, hayvanların ve insanların sağlığını ileri taşıması (sağlık ilkesi), ekolojik sistemleri ve döngüleri temel alması (ekoloji ilkesi), insanların diğer canlılarla ilişkilerinde hakkaniyetin gözetilmesi (hakkaniyet ilkesi) ve çevre sağlığını korunmasına dönük önlemleri baştan alması (özen ilkesi) beklenir.
Türkiye’de organik hayvancılık uygulamaları
Ülkemizde de organik et, süt ve yumurta üretmek üzere organik büyük/küçük baş hayvan ve kanatlı yetiştiriciliği yapılmaktadır. Organik hayvancılık yapanlar ve ürünlerini organik olarak pazarlamak isteyen çiftçiler belirli kurallara uymak zorundadır. Bu kurallar hayvan refahına saygıyı ve hayvanları ihtiyaçlarına göre beslemeyi içerir. Hayvanların organik olarak adlandırılabilmesi için organik üretime uygun ortamda doğmaları ve yetiştirilmeleri gerekir. Başka bir ifade ile organik hayvancılıkta yararlanılacak otlak, mera ve/veya yem bitkileri ekilen arazilerin tamamında organik tarım mevzuatlarına uygun üretim yapılıyor olması gerekmektedir. Yetiştirme ortamında bulunan hayvan sayısı sınırlandırılmalı, gezinmeleri ve diğer hayvanlarla etkileşimde bulunabilmeleri ve doğal davranışlarını sürdürebilmeleri için yeterli alan sağlanmalıdır. Bir çiftlikte stok yoğunluğunu sınırlamak, aşırı otlatma, toprak erozyonu ve gübrenin yayılmasından kaynaklanan kirlilik gibi sorunları da önler.
Organik hayvancılığın kriterleri
Hava şartları izin verdiği ölçüde, hayvanlar açık alanlarda serbestçe dolaşabilmelidirler. İç mekanlarda ise hayvanların rahat olduğundan emin olunmalı, bağlanmasına izin verilmemeli, ortamın havalandırmasına, uygun nem ve sıcaklıkta olmasına özen gösterilmelidir. Organik hayvancılık işletmelerinde organik olarak yetiştirilmemiş hayvanlar bulunamaz. Sadece genetik yapısı değiştirilmemiş, çevreye/iklim koşullarına uyum sağlamış ve hastalıklara dayanıklı hayvanlar üretimde kullanılabilir. Organik hayvan yetiştiriciliğinde tabii tohumlama esastır. Embriyo transferi ve klonlama yapılamaz. Hayvan bakıcıları, hayvan sağlığı ve refahı konusunda gerekli temel bilgi ve becerilere sahip olmalıdır. Pazarlama aşamasında işlenmiş organik ürünler organik olmayanlardan ayrı saklanmalı, etiketleme ve organik ürün logosu kullanımı kurallarına uygun olmalıdır.
Geleneksel hayvan yetiştiriciliğinde olduğu gibi, organik çiftliklerde de yavrular anne sütü ile beslenmelidir. Hayvanlar, sütten kesilmesi sonrasında ise %100 organik yemlerle beslenmelidir. Genetiği değiştirilmiş yem kullanılamaz. Ancak besin ihtiyaçlarını karşılamak ve bağışıklığını iyileştirmek için, bazı vitaminler ve mineraller yeme karıştırılabilir. Organik hayvan yetiştiriciliğinde büyütme faktörü veya hastalıkların önlenmesi amacıyla antibiyotik kullanılamaz. İlaç kullanımı tedavi ve hayvanların acı çekmesini önlemek ile sınırlıdır. Üreme tabii tohumlama ile olmalıdır. Suni tohumlamaya sadece ıslah amacıyla izin verilir, klonlama ve embriyo transferi gibi yöntemlere izin verilmez. Kuyruk kesimi, diş çekimi, gaga kesimi ve boynuzların dağlanmasına zorunlu haller dışında izin verilmez.
Organik ürünlerin denetimi
Son zamanlarda tüketicilerde, pazar ve marketlerde gerçekte organik olmayan birçok ürünün organik adıyla satıldığına dair bir kanaat oluşmaya başlamıştır. Bu yüzden ulusal gıda otoritesi, kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarının denetimi ile yetinmemeli, hem yetkili kuruluşları hem de pazarları ayrıca denetlemelidir. Örneğin organik yetiştiricilik yapmasına izin verilen işletmenin kapasitesi ile piyasaya arz ettiği ürün miktar olarak çapraz denetime tabi tutulmalı, ülkedeki organik yem üretimi ile üretilen organik hayvansal üretim miktarının tutarlılığı mutlaka gözden geçirilmelidir.
Organik yetiştiricilik ancak etkin denetim ve tüketici güveni ile kaim olabilir. Aksi takdirde çevreyi korumanın göz ardı edildiği, birilerinin haksız para kazandığı, tüketicilerin yanıltıldığı bir siteme dönüşür.
Toprak Dede Hayrettin Karaca’ya saygı ve rahmetle…
Dr. Hüseyin Sungur/Vet. Hek.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.