Koronavirüs salgının küresel etkileri nedeniyle birçok ülkede insanlar istemli ya da istemsiz şekilde evden çalışma düzenine geçmiş durumda. İlk başlarda kimine olumlu gelen bu alışık olmadığımız durum, ilerleyen zamanlarda ruh sağlığı açısından sorunlar oluşturma riskini beraberinde taşıyor.
MedicalNewsToday dergisinde yayınlanan bir yazıda, ruh sağlığı uzmanlarının karantina süresince dikkat edilmesi gerekenlere yönelik önerileri yer alıyor.
Evden çalışma ve beklenmedik zorlukları
Evden çalışmak kimilerine hayallerindeki imkanı sağlayacak gibi görünse de bunun da getirdiği kendine özgü zorluklar bulunuyor. Ruh sağlığı uzmanı Tania Diggory, evden çalışmanın kişilere özgürlük verebileceğini, ancak abartılırsa her an çalışıyor hale gelinebileceğini vurguluyor.
Diggory, evden çalışma durumunda ev yaşamı ve iş yaşamı arasındaki sınırların bulanık hale gelebileceğine, aslında bu sınırların bizim sağlıklı ve huzurlu olmamızı sağladığına dikkat çekiyor.
Zorunlu olarak evden çalışma durumunda çalışanlar sürekli olarak ailedeki diğer kişilerle aynı ortamda bulundukları için hem ev işlerini, hem iş görevlerini bir arada yapmak durumununda hissedebiliyorlar. İş ve ev hayatının karışmasına neden olan bu durum ise çalışma saatlerinin uzamasına neden olabiliyor.
Çalıştığını diğerlerine kanıtlama refleksi
Diggory’e göre çalışanlar daha uzun süre çalışmaları ve iş arkadaşları tarafından fiziksel olarak çalışırken görülmedikleri için “verimli” olduklarını göstermeleri gerektiğini hissederek fazla mesai yapma durumuna girebiliyorlar.
Uzmanlar evde çalışma stresinin azaltılması için öncelikle içinde bulunduğumuz durumda stres düzeyinin yüksek olabileceğinin kabullenilmesi gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle evden çalışanların daha günün başında düşünce yapılarını ve ruhsal durumlarını korumaya odaklanmaları gerektiği ifade ediliyor. Diggory; eğer ailenizle, eşinizle veya ev arkadaşlarıyla yaşıyorsanız, sağlıklı ve üretken bir zihin yapısı için koymanız gereken sınırları kendileri ile konuşmanız gerektiğini söylüyor.
Öğünlerinizi atlamayın
Diğer yandan bu durumun olumlu da olabileceği, gün içerisinde zaman zaman işten uzaklaşmanız için evinizi paylaştığınız kişilerin yardım edebileceği de ifade ediliyor. Bu sayede öğle yemeğini atlamamak, ikindi zamanı küçük bir mola vermek, evden daha verimli çalışmanın anahtarı olabilir.
Uzmanlar evde çalışanların öğünlerini atlamamaları, basit egzersizlerle aktif kalmaları gerektiğini, bunların ruh sağlığı için gerekli olduğunu da hatırlatıyor.
İşverenler nelere dikkat edebilir?
Diğer yandan, işlerin verimli şekilde yürümesi ve çalışanların hızla tükenmişlik durumuna girmemeleri için işverenlerin de dikkat edebileceği noktalar var. Ruh sağlığı ilk yardım uzmanı Kat Hounsell, işverenlerin kendilerine sormaları gereken soruları şöyle sıralıyor:
- Çalışanlarım işlerini uzaktan yapmak için yeterli ekipman, video arama gibi çevrimiçi iletişimi sağlayacak platform, rahat bir masa düzeni gibi doğru ortama sahip mi?
- Çalışanlarım toplantılar haricinde, işe odaklanmaya yarayacak anlamlı bağlantı olanaklarına sahip mi? İnsanlar, ofislerinde olduğu gibi keyifli zaman geçirmeye ve iş arkadaşlarıyla sohbet etmeye ihtiyaç duyar.
- Çalışanlarım değişen duruma uygun bir iş yüküne sahip mi? Birçok insan şu anda çalışırken aynı anda evde eğitim verme, risk altındaki yakınlarına destek olma, kendini izole etme gibi uğraşlar içinde.
Eğer bu soruların birinin ya da birden fazlasının cevabı “hayır” ise işverenler bunları çözmeye ve çalışanlarını destekleyerek evden çalışmaya uygun zihin yapısına ulaşmalarına yardımcı olmaya odaklanmalıdır.
Mesaiyi bitirememe sorunu
Evden çalışanların bir sorunu da gün bittiğinde “çalışma zihin yapısından” çıkamamalarıdır. Çünkü evden çalışırken ofisten eve araba kullanmak, akşam markette alışveriş yapmak, spor salonuna uğramak gibi mesai saatinin bittiğini vurgulayan sinyaller ortadan kalkar. Diggory bunun için mesai saatinin bitişini sembolize eden bir şey yapılmasını, örneğin alarm kurulmasını, kalemi masaya bırakıp evdeki ofisin tek edileceği saatin belirlenmesini öneriyor.
Çalışanların işe başlar ve bitirirken bazı alışkanlıklar geliştirmesinin önemi de vurgulananlar arasında. Uzmanlar mesai saatine giriş ve çıkışta bazı rutin etkinliklerin yapılmasını öneriyor. Örneğin güne bir bardak çay ile başlanması; çayı içerken 10 dakika boyunca dün yapılanlara ya da bugün yapılacaklara bakılması yardımcı olabilir. Çıkışınızda ise iş arkadaşınızla kısa süreli bir sohbet ya da ailenizle akşam yapılacak eğlenceli şeyleri planlamak,;küçük bir ödül olarak yoğun çalışma gününün sonuna işaret edebilir.