ABD’de doktorlar, koronavirüs hastalığını hafif geçiren kişilerin hastalığı atlatmasının ardından, ağır semptomlarla geçirenlere kıyasla daha yüksek düzeyde nörolojik semptomlar yaşadıklarını keşfetti.
Annals of Clinical and Translational Neurology adlı tıp dergisinde yayınlanan çalışma, Mayıs ve Kasım 2020 arasında Northwestern Memorial Hastanesi nöro-COVID-19 kliniğine başvuran 100 hastaya odaklandı.
Nöroloji beyin, beyin sapı, omurilik ve çevresel sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen tıp bilimi dalına deniliyor.
NTV‘de yayınlanan habere göre çalışmaya katılan hastaların yüzde 85’i “beyin sisi”, “tat veya koku kaybı”, “baş ağrısı” ve “bulanık görme” semptomlarından en az 4’ünü aynı anda yaşadığını bildirdi. Ek olarak, hastaların yüzde 85’i yorgunluk, yüzde 47’si ise depresyon veya anksiyete gibi nörolojik olmayan semptomlar yaşadı.
Dünyadaki milyonlarca insanı etkiliyor
Bununla birilikte, hastaların yaklaşık yarısı altı haftadan uzun süren bu semptomlar nedeniyle işe 10 gün ya da da uzun bir süre gidemediklerini aktardı.
Çalışmanın ortak yazarı ve nöro-bulaşıcı hastalıklar uzmanı Igor Koralnik, “Uzun Covid muhtemelen dünyadaki milyonlarca insanı etkiliyor ve çoğu kalıcı nörolojik semptomlar yaşıyor. Bazılarının ise yaşam kalitelerini önemli ölçüde bozan bilişsel işlev bozuklukları var” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Koralnik, uzun Covid semptomlarının muhtemelen ABD işgücü üzerinde “ciddi bir etkisi” olacağını söyledi.
| Türkiye’deki COVID hastalarının yeni sıkıntısı: ‘Beyin sisi’, hafıza kaybı |
İyileşmenin ne kadar süreceği bilinmiyor
Araştırmanın yazarları, incelen hastaların
- %81’inde beyin sisi,
- %68’inde baş ağrısı,
- %60’ında uyuşma veya karıncalanma,
- %59’unda tat kaybı,
- %55’inde koku kaybı,
- %55’inde kas ağrısı,
- %47’sinde baş dönmesi,
- %30’unda bulanık görme,
- %29’da kulaklarında çınlama,
görüldüğünü söyledi. Ayrıca, bazıları beyin sisi, baş ağrısı ve baş dönmesinden muzdarip olan hastaların, yaşam kalitelerinde ciddi düşüş yaşadığı belirtildi.
Diğer taraftan Koralnik, çalışmadaki hastaların ortalama yaşının 43 olduğunu ve yüzde 70’inin kadın olduğunu açıkladı. Bununla birlikte Koralnik, iyileşme hızının büyük ölçüde değiştiğini, bazı hastaların iki ay sonra, bir kısmının ise dokuz ay sonra iyileştiğini söyledi.