Rusya’nın tarım ürünlerine yönelik engellemelerini değerlendiren Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, “Türkiye, Rusya’ya yıllık 1 milyar 270 milyon dolarlık tarım ürünü ihraç ediyor. Bu ülkeden, 2 milyar 850 milyon dolarlık da ithalat gerçekleştiriyoruz. İthalat ve ihracatımıza baktığınız zaman burada olumsuzluktan etkilenecek olan Türk çiftçisi değil” ifadelerini kullandı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Sudan Tarım ve Ormancılık Bakanı İbrahim Al Duheyri ile görüşmesinde, bir gazetecinin, “Rusya uçağının düşürülmesinin ardından, Rusya Tarım Bakanlığı gıda ithalatı konusunda bazı denetim ve kısıtlamalar getirme kararı aldı, bu çerçevede Türkiye nasıl etkilenir? Ne gibi tedbirler alıyorsunuz?” sorusu üzerine şunları söyledi:
“Türkiye ve Rusya arasında her alandaki köklü ilişkiler, bütün dünya tarafından bilinmektedir. Son yaşanan müessif bir olay var, hepimizi üzen bir uçak hadisesi var.
Bu konuda sondan başa doğru gitmenin doğru olmadığı inancındayız. Yetkililer, uçağın hangi millete ait olduğu bilinmeden düşürüldüğünü defalarca ifade ettiler. Her ülke, kendi güvenliğini sağlamak durumundadır. Ülkeler için güvenlikten daha önemli bir şey olabilir mi? Uluslararası hukuk ve kurallar gayet açıktır. Yaşanan olayın neden yaşandığı, ‘neden böyle bir olay cereyan etti?’ diye spesifik anlamda bu olaya bakmak gerekiyor. Kimin ne hatası, kusuru var bu çerçevede olay ele alınması gerekirken, bu olayların başka alanlara taşırılması ve duygusal, hissi değerlendirmelerin yapılmasını ülkeler arasındaki ilişkiler açısından doğru olmadığı inancı içerisindeyim.
“Bize ulaşan bir ambargo kararı yok”
Tarım alanında da her iki ülke arasında çok ciddi ilişkiler bulunuyor. Türkiye, Rusya’ya 1 milyar 270 milyon dolarlık yıllık tarım ürünleri ihracatı gerçekleştiriyor ama aynı zamanda 2 milyar 850 milyon dolarlık da ithalat gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla burada, yaşanan sorunla ilgili bir çözüm ve nerede bir yanlışlık yapıldı onu aramaktan ziyade, konuyu tarama veya diğer ürünlerin ithalat, ihracat, ticaret ve ekonomiye sıçratmanın doğru olmayacağını ve bu duygusal yaklaşımların ülke yönetimleri açısından iki ülke ilişkilerine bir fayda sağlamayacağı inancındayım. Dikkat ederseniz ithalat ve ihracatımıza baktığınız zaman burada olumsuzluktan etkilenecek olan ülkenin Türk çiftçisi değil, aynı zamanda Rus çiftçisinin, üreticisinin de çok ciddi şekilde, daha fazla oranda etkileneceği ortadadır. Bunun için soğukkanlı bir şekilde olaya yaklaşmamız gerektiği ve o boyutuyla, yaşanan uçak düşürme boyutuyla olayın çözüme kavuşturulmasının her iki ülke menfaatleri açısından çok daha doğru olacağı inancı içerisindeyiz.”
Bakan Çelik, Rusya’nın Türkiye’ye gıda ambargosu uygulayacağı iddialarının hatırlatılması üzerine de, “Resmi olarak bize ulaşan somut bir kararları söz konusu değil” dedi.
Direkt konuyla bağlantılı olmayan ama diğer alanlara taşınmaya çalışılan sorunlarla ilgili de özellikle Dışişleri ve Ekonomi bakanlıkları bünyesinde çalışma ve diyalogların sürdürüldüğünü dile getiren Çelik, “Umuyorum, iki dost ülke arasındaki ilişkiler, gerçekten gereksiz alanlara taşınmaz ve aklıselim hareketle sorunun gerçekten çözümü noktasında yaklaşımı bakanlar olarak bizler ve yetkililer sergilerler ümidindeyim” diye konuştu.
“Gıda ürünlerinde yüzde 40’lık artış olacak”
Konuşmasında, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) son açıklamalarına göre, 10 yıl içerisinde gıda ürünlerinde %40’lık artış olacağının ifade edildiğine dikkati çeken Çelik, tarımın öneminin çok daha net şekilde ortaya çıktığına vurgu yaptı. Çelik, “Gelişmiş ülkeler, diğer ülkelerden arazi kiralayarak tarım üretiminin çok daha dünya sathına yayılması ve bu ihtiyacın karşılanması konusunda gayret içerisindeler. Bu çerçevede Türkiye de Sudan’dan 793 bin hektarlık bir arazinin, 99 yıllığına kullanılması anlaşması yaparak, gelecekte muhtemel sorunların çözümü ama yakın gelecekte ise ithal ettiğimiz bazı ürünlerin özellikle yağlı tohumlarla ilgili gerçekleştirdiğimiz ithalatın minimize edilmesi noktasında, bu anlaşma önemli katkı sağlayacağını belirtmek istiyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Sudan’daki 793 bin hektarlık arazinin 12.500 hektarlık bölümünün, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) bünyesinde işletmeye açılacağını belirten Çelik, “Daha sonra da özel sektörümüzün de konuya dahil edilmesiyle Aksaray’dan daha büyük bir alanın, işletmelerimiz ve Türk şirketleri tarafından orada üretime açılması, hazırlanması konusunda gerekli çalışmaları hızlı bir şekilde başlatacağız” ifadelerini kullandı.
Sudan Tarım ve Ormancılık Bakanı İbrahim Al Duheyri de Türkiye’nin, ülkeleri için özellikle tarım sektöründe çok önemli bir stratejik ortak olduğunu söyledi. Duheyri, “Hem Sayın Bakanımızla hem TİGEM’deki yetkililerle işlemlerin daha hızlı çözüme kavuşturulabilmesi için kendileriyle direkt olarak müzakere etmeye geldim. Türk ortaklarımızla bu önemli ilişkiyi başlatmak ve sürdürmek için elimizden geleni yapmaya hazırız” şeklinde konuştu.