Her yıl farklı bir üniversitenin gıda mühendisliği bölümü tarafından organize edilen ‘Gıda Mühendisliği Öğrenci Kongresi’nin 4’üncüsü Sakarya Üniversitesi’nde (SAÜ) gerçekleştirildi. SAÜ Gıda Mühendisliği Topluluğu tarafından Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve 22 farklı üniversiteden 600’ü aşkın öğrencinin katıldığı kongrede bu yıl, temel olarak gıda güvenliği ile ilgili konular masaya yatırıldı.
Kongrede gıda mühendisliği öğrencileriyle bir araya gelen Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Kurumsal İletişim Direktörü İlknur Menlik, burada yaptığı konuşmada gıda ve içecek sanayinin Türkiye’nin dört büyük üretim sanayisinden biri olduğunu belirtti.
Sektörün 2012 yılında cari fiyatlarla büyüklüğünün 279 milyar TL’ye ulaştığına dikkat çeken Menlik, 9,5 milyar dolar ihracata karşın 5,1 milyar dolar ithalatın gerçekleştiğini ve dış ticaret fazlasının 4,4 milyar dolara yükseldiğini ifade etti.
2023 vizyonu çerçevesinde ortaya konulan dünyanın 10 büyük ekonomisi arasında yer alma hedefinin, bu büyümenin sürdürülebilir olmasıyla gerçekleştirileceğini kaydeden Menlik, “Kayıt dışı önlenirse, çok daha hızlı büyüyebiliriz” ifadesini kullandı.
Temel besin kaynağımız ekmek ve tahıl ürünleri
Kongrenin bir başka konuşmacısı Marmara Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu ise “Beslenmede Doğru Bilinen Yanlışlar” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Türkiye’de temel besin kaynağının, ekmek ve diğer tahıl mamul ürünleri olduğunu belirten Prof. Dr. Elmacıoğlu, günlük enerjinin ortalama %50’sinin ekmek ve tahıl mamullerinden alındığını ifade etti. Toplumumuzun besin tüketim eğilimi incelendiğinde; ekmek, süt-yoğurt, et, taze sebze ve meyve tüketiminin azalırken, kurubaklagil, yumurta ve şeker tüketiminin arttığını söyleyen Elmacıoğlu, “Toplumun bazı kesimlerinde hane halkı besin güvencesizliği ve hayvansal ürünlerin az tüketimi nedeni ile makro ve mikro besin öğeleri yetersizlikleri görülmektedir” dedi.
Prof. Dr. Elmacıoğlu sunumunda, Türkiye Obezite Araştırma Derneği tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’de Beslenme Alışkanlıkları & Fiziksel Hareketlilik Düzeyi Saptama Araştırması”ndan örnekler vererek, Türk tüketicisinin günlük yaşamındaki beslenme alışkanlıklarını ve fiziksel aktivite durumunu da ortaya koydu.
Araştırma sonuçlarına göre, Türk halkının %90’ında kalori bilinci yok. Kahvaltıda en çok simit, poğaça, börek tüketilirken, genel beslenmede ekmek tahtını koruyor.
En sık yapılan fiziksel aktivite ise yürüyüş ve temizlik olarak dile getiriliyor. Toplumun %36,7’si hiçbir fiziksel aktivitede bulunmazken, erkeklerde bu oran %50’ye yaklaşıyor. Toplumun %70,8’i spor yapmamaya neden olarak vakit yokluğunu gösterirken, televizyon ve bilgisayar başında geçen sürelerin günde ortalama 4 saat 37 dakikayı bulduğu belirlenmiş.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Prof. Dr. Elmacıoğlu; araştırmanın, Türk halkının yeterince fiziksel aktivitede bulunmadığını ve doğru beslenme alışkanlıklarına sahip olmadığını gösterdiğini kaydetti. “Bundan hareketle Türkiye’deki obezite probleminin esas olarak tüketicinin beslenme alışkanlıkları ile fiziksel aktivite düzeyinin düşüklüğünden kaynaklandığını söyleyebiliriz” diyen Elmacıoğlu, obezite, diyabet ve kronik hastalıklarla mücadelenin yasaklamalarla bir yere varamayacağı görüşünü dile getirdi.
Esas olanın, gerek toplum sağlığının korunması gerekse beslenme ve gıda üretiminin sürdürülebilir olması olduğuna değinen Elmacıoğlu; “Ancak bu şekilde yaşam kalitemizi yükseltebilir, daha sağlıklı olabilir, obezite, diyabet ve kronik hastalıklarla mücadelede başarılı olabiliriz” şeklinde konuştu.
“Doğru bilgiyi aktaramıyoruz”
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Petek Ataman da ülkede doğru bilgiyi vatandaşa aktaramama problemi olduğunu ifade ederek, “Bazı ambalajlı ürünlerde yanlış maddeler çıkınca, halkımız bunu, hiçbir ambalajlı ürünü tüketmeyin olarak anlıyor. Bu sefer de kayıt dışı ürün satışı çoğalıyor.” diye konuştu. Ataman, televizyon programlarında her konuşan beslenme uzmanının da dikkate alınmaması gerektiğini söyledi.
SAÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ali Yalçın da kongrede yaptığı konuşmada, gıda konusunun hiçbir zaman gündemden düşmeyecek bir konu olduğunu belirterek, “Gıda güvenliği insanın olduğu her yerde önemini koruyacaktır.” dedi.
İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu ise Türkiye’de AB ülkelerine oranla en çok tüketilen ürünün unlu mamuller olduğunu dile getirdi. Boyacıoğlu, yetişen neslin çok daha dikkatli ve insan sağlığını önemsediğini kaydetti.
Gıdahattı.com/22.04.2013
