Kalp hastalıkları çoğu insan için endişe kaynağı. Ancak yaşlandıkça ya da ailede kardiyovasküler hastalık öyküsü varsa daha da önemli hale gelir. Hala, genetik ya da yaşam tarzının kalp sağlığımız üzerinde daha fazla etkiye sahip olup olmadığı konusunda devam eden çalışmalar var. Kaderimizin belirlendiğine mi inanırız, yoksa kalp hastalığımızın yaşam tarzı ile önlenmesini kontrol edebilir miyiz?
Northwestern Medicine’ de yapılan iki çalışma ile, sağlıklı bir yaşam tarzının kardiyovasküler sağlık üzerinde en büyük etkiye sahip olduğunu doğrulandı. Bir çalışmada, genç yetişkinlerden orta yaşlara kadar kardiyovasküler sağlığı korumak için uygulanan beş kriter belirlendi. Bu kriterler, kilo kontrolü, sigara içmemek, fiziksel aktivite, alkol kullanmamak ve sağlıklı bir beslenme olarak belirlendi.
UPMC Pinnacle sitesindeki bilgilere göre bu çalışmada, 18 ve 30 yaş arasındaki katılımcılar, yaklaşık 20 yıl takip edildi. Beş sağlık alışkanlığına sahip olan kişilerin yarısında fazlası, orta yaşlarda oldukları süre boyunca kalp hastalığına yakalanma riskleri azaldığı görüldü. Beklendiği gibi takip edilen bu beş kriter, daha sonraki yaşlarda kalp hastalığı risk faktörlerini azalttı.
Yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlıkları, daha sora yaşamlarında kalbi sağlıklı tutabilen beş kriteri göz ardı eden kişileri etkiliyor. Kötü seçimler ile sürdürülen yaşam koşulları, kişiye yıllarca olumsuz sonuçlar doğurabilir. Zayıf beslenme, yeteri kadar uyumama, git gide alınan kilolar… 40’lı yaşların ortalarına gelindiğinde, her türlü sağlık sorunları ile karşılaşabilirsiniz.
Alışkanlıklar, kalıtsallıktan daha etkili
Alışkanlıklar, kalıtsallıktan daha etkili. Ebeveynlerden çocuğa geçebilecek kalp rahatsızlıkları riski çok düşük. Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitelerin önemi, kişiler içn uygun ve destekteleyici nitelikte.
Journal of the American Medical Association’a göre, ölümlerin neredeyse yarısı kardiyovasküler hastalık ve inmelerden kaynaklanıyor. Temelinde zayıf bir beslenme düzeni yatan bu hastalıkların riskini, iyi bir beslenme alışkanlığı edinerek azaltabilirsiniz.
Kalp sağlını korumak için, tam tahıllı gıdalar, taze meyve ve sebzeler, deniz ürünleri ve fındık tüketebilirsiniz. Tuz, kırmızı et ve işlenmiş et ürünleri ve şekerli içecekleri tüketmek, kalp hastalıklarına yakalanma riskini daha da arttırır.
Genetiğin göz rengini veya ten rengini belirlemesine rağmen, yaşamı sürdürme biçimi kişiye bağlı. Yaşam tarzı genel sağlık üzerinde daha büyük bir etkiye sahip, özellikle kalp sağlında. Haftada en az 2,5 saat egzersiz yaparak, dengeli bir beslenme düzeni ile kardiyovasküler hastalık ve olasılığını ciddi şekilde azaltabilirsiniz.