İngiltere Başbakanı David Cameron, İngiltere’nin AB’den reform beklentilerini AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’a iletti. Cameron mektubunda, ülkenin AB’den reform beklentilerinin İngiltere’nin yanı sıra diğer üye ülkelerin ve AB’nin de çıkarlarına yönelik talepler olduğunu vurguladı.
Euro alanına dahil olmayan İngiltere, AB’de reform yapılmasını talep ediyor. AB üyeliğine ilişkin referandum tarihi olarak 2017 yılını belirleyen İngiltere, bu tarihe kadar reform taleplerinin karşılık bulmasını bekliyor.
Başbakan Cameron, AB Konseyi Başkanı Tusk’a gönderdiği mektupla ilettiği reform taleplerinin ana başlığının “Daha fazla esneklik” olduğunu bildirdi. Cameron’ın önerileri Aralık ayında gerçekleşecek AB Liderler Zirvesi’nde ele alınacak.
İngiltere’nin reform talepleri, şu dört ana başlık altında listelendi:
- Ekonomik yönetişim: Euro Alanı’nın başarısı, alana dâhil olmayan ülkeler için de öneme sahiptir. Euro Alanı ülkelerinin gelecekleri için alınacak kararların AB Tek Pazarı’nın bütünlüğü ve alana dâhil olmayan ülkelerin çıkarlarına yönelik olumsuz sonuçları olmaması gerekir. Bu yönde Euro Alanı kapsamında Bankacılık Birliği kurulması gibi kararların alana dâhil olmayan ülkeler için zorunlu olmaması, gönüllülük esasına dayanması gerekmektedir. Tüm üye ülkeleri etkileyen kararlar Euro Alanı tarafından alınamaz. (Halen İngiltere ile birlikte, AB üyesi olup da, Euro Alanı dışında kalmayı tercih eden sekiz ülke bulunuyor. Bu ülkeler, gerekli hazırlıkları tamamladıktan sonra Euro Alanı’na katılacaklar.)
- Rekabetçilik: Yeni AB Komisyonu’nun ekonomik büyüme vurgusu ve gerekli olmayan yasal düzenlemelerin iptaline yönelik tutumu desteklenmektedir. Ancak mevcut yasal düzenlemelerin yarattığı yüklerin azaltılması, sermaye, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımının önünde geriye kalan engellerin kaldırılması yönünde daha fazla çaba harcanması gerekmektedir.
- Ulusal egemenlik: İngiltere’nin AB Kurucu Anlaşması’nda belirlenen “daha yakın birliğe doğru” (ever closer union) çalışma yükümlülüğünden resmi ve yasal bağlayıcılığı olacak şekilde muaf tutulması istenmektedir. Ulusal parlamentolara daha çok rol verilmesi ve AB düzeyindeki yasama süreçlerinde daha fazla etki sahibi olması gerekmektedir. AB düzeyinde tamamlayıcılık ilkesi tam olarak uygulanmalıdır. Ek olarak adalet ve içişleri alanlarında İngiltere’nin AB kararlarına katılıp katılmama seçeneği güvence altına alınmalıdır.
- Göç: AB içerisinde serbest dolaşım ilkesinin getirdiği yüklerle baş edilebilmesi için uygun bir sistemin yaratılması gerekmektedir. Konunun kapsam ve hız olmak üzere iki boyutu vardır. Dış göçlerin yanı sıra AB ülkelerinden göçler ile birlikte nüfus artışı sürdürülebilir değildir. Dolayısıyla İngiltere AB içinden aldığı göç üzerine daha fazla kontrol sahibi olmalıdır. (İngiltere’nin, AB iç göçlerinde İngiltere’de çalışma izni alan kişilerin ilk dört yıl sosyal yardımlardan faydalanamaması kuralının getirilmesi önerisi, tartışmaların esas nedenini oluşturuyor.)
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
