‘İmparatorların çayı’ olarak adlandırılan ‘beyaz çay’ rekoltesinde önceki yıllara göre düşüş devam ediyor. 2017 yılında 3 sürgün boyunca toplamda 810 kilogram olan beyaz çay rekoltesi, 2018 yılında 475 kilograma, geçtiğimiz yıl ise 286 kilograma gerilerken, bu yıl da 188 kilograma düştü.
19 Mayıs’ta başlayan yaş çay alımlarında 3. sürgün devam ediyor. Korona virüs pandemisi nedeniyle sancılı başlayan çay sezonunda bu yıl Gürcistan’dan çay işçileri gelemedi. Dolayısıyla Rizeli çay üreticileri, çaylıklarına kendileri girdi. Bu durum çayda kaliteyi arttırırken, ülke ekonomisine de katkı sağlamış oldu.
Beyaz çay üreticiden 575 liraya alınıyor
Beyaz çay olarak bilinen ve kilosu üreticiden 575 liradan ÇAYKUR tarafından alınan çay tomurcuğu ise yapısı gereği çay sezonu başlamadan önce topluyor. Bu yıl sezon başından bugüne kadar toplam 188 kilogram beyaz çay ÇAYKUR tarafından müstahsilden alındı.
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde, 6 yıldır üreticiler tarafından beyaz çay toplanıyor. ÇAYKUR tarafından başlatılan uygulamayla ‘tomurcuk’ olarak bilinen çayın üst filizleri, üreticiler tarafından elle toplanıyor. Kilogram fiyatı 3 bin 560 liradan satılan beyaz çay, 4-6 kilogram ‘tomurcuk’ olarak bilinen çayın üst filizlerinden elde ediliyor.
Önceki yıl müstahsillerden 3 sürgün boyunca toplamda 475 kilogram beyaz çay alınırken, geçtiğimiz yıl bu rakam 286 kilograma, bu yıl da 188 kilograma geriledi. ÇAYKUR, ‘İmparatorların Çayı’ olarak adlandırılan beyaz iksiri, 20 gramlık şişelerde 80 TL’den satıyor.
Üreticiler satmakta sıkıntı çekeceğini düşündü
Çay Üreticileri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (ÇAYÜDAD) Başkanı Mustafa Mavi, beyaz çayın rekoltesindeki düşüşü, geçmiş yıllarda beyaz çaya gösterilen ilginin gösterilmemesine bağlıyor. ÇAYKUR veya özel sektör çay firmalarının beyaz çayı desteklemediği için üreticilerin çay arazilerine girerek tomurcuk toplamayı bıraktığını dile getiren Mavi, “Sezon başında aslında bu konuda hevesliydik. Özellikle gençleri buna yönlendirerek çaylığa girmelerini sağlayıp, hem ekonomilerine katkı sağlamak hem de beyaz çayı geliştirmek için bir çalışma yaptık. Kimsenin beyaz çay alımına sıcak bakmadığını gördük. Bunun için de toplayınca sıkıntı çekileceği için, üreticiler beyaz çaya sıcak bakmadı. Eğer ÇAYKUR veya özel sektör bunu desteklemiş olsaydı yapılabilirdi. Üretici toplayınca satamayacağı için toplamadı ve dalında kaldı” ifadelerini kullandı.
‘Beyaz iksir’in birçok hastalığa şifa olduğu biliniyor
Rize’de üretilen ve bu yıl kilogram fiyatı bin TL olarak açıklanan şifa kaynağı Anzer Balı’ndan kilogram fiyatı daha pahalı olan beyaz çayın kilogram fiyatı ise 4 bin TL’yi buluyor.
Yapılan bilimsel araştırmalar, beyaz çayın özellikle kolajen yıkımını baskılayıcı ve cilde esneklik veren elastin maddesinin yıkımını önleyen etkilerine bağlı olarak daha sıkı ve esnek cilt oluşumu sağlayabileceğini gösteriyor. Beyaz çayın yeşil çay gibi vücutta yağ üretimini baskılayıcı ve mevcut yağın parçalanmasını sağlayıcı etkiye de sahip olduğunu vurgulayan uzmanlar, yeşil çay ya da siyah çay gibi soldurma, fırınlama, kurutma ve fermentasyon işlemlerinden geçmediği için dem renginde bir dönüşüm gerçekleşmediğini kaydediyor.
Yoğun antioksidan içeriği ile kanser türlerine karşı koruyucu olarak bilinen beyaz çay, bu özelliği ile tüm çay çeşitleri arasında nadide ve özel bir ürün olarak öne çıkıyor. Beyaz çayın diğer çaylara göre daha yüksek antioksidan etkisiyle birlikte, yağ yakıcı ve vücuttaki yağ oranını dengelemeye yardımcı etkiye sahip olduğu ve dolayısıyla obezite ve obezite ile ilişkili sorunların tedavisinde yararlı olabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, beyaz çayın faydalarını şu şekilde sıralıyor:
“Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, kanserden korur. Erken dönemlerde kansere neden olan hücre mutasyonlarını engeller. Cildi güzelleştirir. Çok yüksek oranda antioksidan içerir. Tansiyon ve kolesterolü düşürür. Virüs ve bakterilere karşı etkisi yeşil çaydan daha kuvvetlidir. Çok düşük oranda kafein içerdiği için, kafeinin zararlı etkilerinden korunmayı sağlar. Zayıflamaya yardımcı olur. Florit içeriği zengin olduğundan dişlerde plak ve çürük oluşmasını önler. Yaşlanma, kırışıklık ve sarkmalara karşı olumlu rol oynar. Pürüzsüz ve yumuşak bir cilt için etkilidir. Kemiklere faydası olur. Osteoporozda faydalıdır. Cildi kuvvetlendirici, hücre yenilemeyi destekleyici özelliği de vardır. Ayrıca C ve K vitaminlerini de içerir.”
İHA