Damacanalardaki BPA, insan sağlığı açısından risk oluşturmuyor
Damacanaların BPA migrasyonu limitleri, 35 derecede 60 gün depolanmaları halinde bile yasal limitlerin 200’de birinden daha düşük çıktı.
Türk bilim adamları tarafından polikarbonat (PC) damacanalarda bulunan Bisfenol A (BPA)’nın suya geçme riski ile ilgili yapılan bir araştırma, bu riskin, insan sağlığına etkisi açısından “yok denebilecek düzeyde” olduğunu ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre PC damacanalarda bulunan BPA, damacana 35 derecede 60 gün bekletilse bile, uluslararası düzeyde belirlenen sağlık limitlerinin çok altında (200’de biri kadar) suya geçiyor.
Prof. Dr. Yaşar Kemal Erdem, Prof. Dr. Vural Gökmen ve Gıda Müh. Furkan Acar’dan oluşan araştırma ekibi tarafından gerçekleştirilen “Polikarbonat Damacana Ambalajlarda Satışa Sunulan Doğal Kaynak Sularında BPA Migrasyonu Tarama Ve Ar-Ge Projesi” sonuçları, PC damacanalar ile ilgili BPA kaynaklı kanserojen iddialarını da boşa çıkardı.
Araştırmayı gerçekleştiren Hacettepe Üniversitesi Gıda Araştırma Merkezi (HÜGAM)’ın Müdür Yardımcısı ve araştırma grubunun başkanı Prof. Dr. Yaşar Kemal Erdem; damacanaların doğrudan güneş ışığına maruz kalma olasılığı dikkate alınarak 35 derecede depolanması halinde bile BPA migrasyonunun yasal limitlerin 200’de birinden daha düşük olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Erdem: “’Bu oranın AB ve Türk mevzuatında günlük yasal sınır olan 0,6 mg/kg’ın 200’de birinden daha düşük olduğu dikkate alınırsa, bu oranlarda BPA varlığının sağlık açısından herhangi bir risk yaratmayacağı dile getirilebilir. PC damacanalardaki BPA, insan sağlığı açısından risk oluşturmuyor” dedi. Prof. Dr. Erdem, bu düzeyde BPA varlığı söz konusuyken, sağlık açısından bir risk oluşturabilmesi için bir yetişkinin günde 1200 litre (60 damacana), bir bebeğin günde 120 litre (6 damacana) su içmesi gerektiğini de belirtti.
EFSA, limitleri yeniden değerlendirebilir
HÜGAM’daki altyapı ile Avrupa ve Türkiye’deki laboratuarlardan yaklaşık bin kat daha duyarlı biçimde BPA’yı saptayabildiklerini söyleyen Prof. Dr. Erdem, analiz hassasiyeti konusunda Avrupa’daki laboratuarlarla bağlantı kurduklarını, Avrupa’daki laboratuarların 0.01 mg/kg’ı saptayabilirken, HÜGAM’ın 0.01 mikrogram/kg düzeyinde analiz yapabildiğini kaydetti.
Almanya Federal Risk Değerlendirme Enstitüsü’nün araştırmadan elde edilen sonuçların EFSA’da kullanılabileceği görüşünü dile getirdiğini de söyleyen Prof. Dr. Erdem, bu araştırmaların sonuçlarına göre, EFSA’nın konuyu yeniden değerlendirerek, günde alınabilecek BPA limitlerini yakın zamanda değiştirebileceği kanaatinde olduğunu belirtti.
Rastgele örnekler toplandı.
Araştırma kapsamında 4 farklı ambalaj üreticisinin damacanalarına dolum yapan, 5 farklı ambalajlı su üreticisi tarafından pazarlanan 44 PC damacana ambalajlarda satışa sunulan doğal kaynak suyu ve mineralli su örneği üzerinde çalışıldı.
Araştırma kapsamında alınan su örnekleri, 4 derece, 20 derece (oda sıcaklığı) ve 35 derecede 60 gün boyunca depolanarak bu sürelerde BPA migrasyonu (geçişi-göçü) test edildi. Ayrıca, Ankara ve İstanbul’da PC damacanalarda satışa sunulan markalardan örnekleme olarak piyasadan rastgele alınan 42 farklı marka üzerinde özellikle BPA taraması yapıldı.
PC damacana ambalajlarda satışa sunulan doğal kaynak suyu örneklerinde 4 derecede 60 günlük depolama süresince BPA migrasyonu gözlenmedi. Oda sıcaklığında, 20 derecede damacanalardaki BPA migrasyonu, yasal sınırın 450’de birinden daha az, 0,001 mg/kg olarak saptandı. 35 derecede 60 gün depolanan damacanalarda iseBPA migrasyonu en çok 0,003 mg/kg çıktı.
Bugün yiyecek ve içecek ambalajlarının büyük çoğunluğunda PET ve PC kullanılmakta.
Prof. Dr. Erdem, özellikle 19 litrelik PC damacana ambalajlarda tüketime sunulan doğal kaynak suları ve mineralli sularda BPA varlığının saptanmasının, halk sağlığı, tüketicinin bilgilendirilmesi ve üretici sorumluluğu açısından zorunlu hale geldiğine dikkat çekerek, araştırmayı tüketicinin bilgilendirilmesi ihtiyacından hareketle gerçekleştirdiklerini belirtti.