Bu gizemli çukurlar, daha önce düşünüldüğü gibi, deniz tabanı tortusunun altından sızan metan neticesinde oluşmadı. Araştırmalara göre bunlar bölgede yaşayan yunusların (Phocoena phocoena) ve kum yılan balıklarının (Ammodytes marinus) geride bıraktığı pislikler.
Kiel Üniversitesi'nden Yerbilimci Jens Schneider von Deimling liderliğinde yürütülen bir çalışmada, bilim insanları çukurların bu iki hayvanın eseri olduğunu ortaya koydu. Domuz balıkları deniz tabanındaki tortuların arasında yiyecek arıyor; bu da orada yuva yapan kum yılan balıklarını rahatsız ediyor. Onlar da deliklerinden çıkıyor ya da yenilerek geride çukurlar bırakıyor.
Schneider von Deimling, "Sonuçlarımız ilk kez bu çukurların yunusların ve kum yılan balıklarının yaşam alanları ve davranışlarıyla doğrudan bağlantılı olarak meydana geldiğini ve zeminden çıkan gazlar tarafından oluşturulmadığını gösteriyor. Veriler, Kuzey Denizi deniz tabanındaki on binlerce çukurun oluşumuna yeni bir yorum getiriyor. Altta yatan mekanizmaların küresel olarak gerçekleştiğini, ancak şimdiye kadar göz ardı edildiğini tahmin ediyoruz” diye konuştu.
Daha önceki sıvı tahliyesi yorumu da makul bir açıklamaydı. Bazı senaryolarda bunun da geçerli olduğu düşünülüyor. Ancak birçok çukur izi, bu mekanizma ile açıklanamaz. Bu nedenle araştırmacılar gerçek cevabın ne olduğunu bulmak için kapsamlı bir çalışma başlattı.
Çalışma nasıl yapıldı?
Deniz tabanının şeklini incelemek, metan izlerini aramak ve çukurların göründüğü yerlerde hangi hayvanların aktif olduğunu anlamak için araştırmacılar yüksek çözünürlüklü ekosounder deniz tabanı haritalama, davranışsal biyoloji, habitat haritalama, oşinografik analiz ve uydu görüntülemenin bir kombinasyonunu kullandı.
Çukurların genellikle kum yılan balıklarının yaşam alanlarına yakın olan yunusların beslenme alanlarında bulunduğunu tespit edildi. Yüksek çözünürlüklü yeni veriler, deniz memelilerinin kum yılan balıklarını ararken deniz tabanında yaklaşık 11 santimetre derinliğinde sığ çukurlar bıraktığını ortaya koydu. Bunlar şekil olarak dünyanın başka yerlerinde bulunan daha derin, daha belirgin çukurlara benziyor.
Schneider von Deimling, "Bu çukurların oluşum mekanizması, muhtemelen dünya çapında deniz tabanında bulunan ve metan gazı sızıntılarının sonucu olarak yanlış yorumlanan çok sayıda krater benzeri çöküntülerin varlığını da açıklıyor" diye konuştu.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar Communications Earth & Environment dergisinde yayınlandı.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.