Yapay et, antimikrobiyal direnç gelişimine karşı bir çözüm olabilir mi?

Antibiyotiklerin hayvancılıkta rutin kullanımı antimikrobiyal direnç riskini arttırırken, yeni gelişen yapay et bu riskin azaltılması için önemli bir alternatif sunuyor.

Haber albümü için resme tıklayın

2019 yılında dünya genelinde antimikrobiyal dirence bağlı 1,27 milyon ölüm kyda geçti. Bunun başlıca nedenlerinden biri, hayvan tarımında antibiyotiklerin yaygın olarak kullanılması, ette antibiyotiklerin bulunması dolayısıyla insanlarda antibiyotiklere karşı direncin artması.

Aslında, tıbbi açıdan önemli antibiyotiklerin %70'i tarımda hayvanlar üzerinde kullanılmakta, bu ilaçlar iyi hijyen uygulamaları için düşük maliyetli ikameler ve büyüme destekleyicileri olarak kullanılmaktadır.

Antibiyotiklerin hayvan tarımında bu şekilde gelişigüzel kullanımı 2022 yılında AB'de yasaklandı. Ancak küreselleşmiş bir dünyada birçok ülkede üretilen etlerde antibiyotik kalıntılarına sıklıkla rastlanabiliyor.

“Ülkeler antibiyotik içermeyen alternatif proteinlere yatırım yapmalı”

Good Food Institute (GFI) Avrupa Kıdemli Bilim ve Teknoloji Müdürü Seren Kell, FoodNavigator'a verdiği demeçte, "Dünya çapında hala önleyici olarak büyük miktarlarda antimikrobiyal kullanılıyor. Avrupa'da yapılan küçük değişiklikler dirençli bakterilerin gelişimini durdurmak için yeterli değil. Etteki antibiyotik kalıntıları Avrupalılar için en önemli gıda güvenliği endişeleri arasında. Gıda sistemimizin bu sorunu üretmemesi için hükümetler antibiyotik içermeyen alternatif proteinlere yatırım yapmalı” ifadelerini kullandı.

Kültür etlerinin (laboratuvar veya fabrika ortamında hayvan kullanılmadan üretilen yapay etler) geliştirilmesi, üreticilerin geleneksel ete kıyasla kullanılan antibiyotik seviyesini büyük ölçüde azaltmasına olanak tanıyabilecek bir çözüm sağlayabilir.

Yetiştirilmiş et ve antibiyotikler

GFI kıdemli bilim insanı Claire Bomkamp ve GFI araştırma görevlisi Eileen McNamara tarafından Nature Food'da yayınlanan bir makalede, kültür etinin, en azından antimikrobiyal direnç potansiyeli söz konusu olduğunda, hayvan tarımına daha düşük riskli bir alternatif sunduğunu öne sürdü.

Bomkamp, “Hastalığa neden olan bakterilerin ve diğer organizmaların varlığının söz konusu olduğu yoğun hayvan yetiştirme sistemlerine kıyasla, kültür eti çok daha kontrollü bir süreç. Sistem düzgün bir şekilde tasarlandığı ve tüm girdiler steril olduğu sürece, antibiyotik kullanmadan patojenlerin varlığından kaçınmak mümkün. İstenilen ölçekte çalışacak ve makul maliyetlerle et üretebilecek bir kültür eti biyoprosesi tasarlamak kesinlikle kolay bir iş değil. Ancak antibiyotik kullanımının bu zorluklara özellikle yararlı bir çözüm olması pek olası değil” diye konuştu.

19 Kas 2023 - 21:00 - Gıda


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.