İtalya ve ABD'den bir araştırma ekibi, bunun şimdiye kadar konuyla ilgili yapılan en kapsamlı sistematik inceleme olduğunu söylüyor.
Araştırmacılar ayrıca erkek doğurganlığını korumak için incelenen iki tür böcek ilacına maruz kalmanın azaltılmasını öneriyor.
Araştırmanın başındaki isim, Northeastern Üniversitesi'nde Nüfus Sağlığı Bilimcisi Lauren Ellis, “İnsektisitlerin insanlarda sperm konsantrasyonunu nasıl etkilediğini anlamak, çevrede her yerde bulunmaları ve belgelenmiş üreme tehlikeleri göz önüne alındığında kritik öneme sahip. Böcek öldürücüler halk sağlığı için bir endişe kaynağı” açıklamasını yaptı.
İnsanlar böcek ilaçlarına nasıl maruz kalıyor?
Ellis, insanların böcek ilaçlarına öncelikle kontamine gıda ve su tüketimi yoluyla maruz kaldığını belirtiyor.
Ellis ve meslektaşları, dört kıtada (Asya, Kuzey Amerika, Güney Amerika ve Avrupa) organofosfat ve N-metil karbamatlara maruz kalan 21 çalışma popülasyonundaki 1.774 yetişkin erkeğin verilerini inceledi.
Yaygın olarak kullanılan bu böcek öldürücüler, ana etkisi asetilkolin gibi nörotransmitterlerin normal parçalanmasında rol oynayan enzimlerin inhibisyonu yoluyla mümkün oluyor.
Araştırma ekibinde yer alan, George Mason Üniversitesi'nde Epidemiyolog ve Mikrobiyolog Melissa Perry, “Nasıl bakarsanız bakın, daha küçük çalışmalar veya daha büyük çalışmalar, sperm konsantrasyonunun azalmasıyla ilişkili olarak böcek ilaçlarına maruz kalmanın artmasıyla tutarlı bir ilişki vardı” diye konuştu.
Bu etkiyi değiştirebilecek iki olası faktör (diğer üreme toksinlerine maruz kalma ve düşük sperm konsantrasyonu için tıbbi risk faktörleri) dikkate alındığında, bu ilişkinin daha da güçlü olduğu anlaşıldı.
Araştırmacılar, başka çalışmaların da sperm kalitesinin zaman içinde düştüğünü gösterdiğini öne sürüyor.
Sperm miktarı yarı yarıya düştü, ancak halen normal aralıkta
2022 yılında yapılan bir incelemede, kısır olarak kabul edilmeyen katılımcılar arasındaki ortalama sperm sayısının 1973 - 2018 yılları arasında %51 oranında düşerek, meninin mililitresi başına 101,2 milyondan 49 milyona gerilediği tespit edildi. Bu miktar, hala Dünya Sağlık Örgütü'nün "normal" aralığı içinde yer alıyor.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar Environmental Health Perspectives dergisinde yayınlandı.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.