İklim zirvesi öncesinde dünyayı umutlandıran gelişme!

Küresel ısınmaya yol açan sera gazı emisyonlarında en büyük pay sahibi olan ABD ve Çin’in iklim elçileri John Kerry ve Xie Zhenhua, 30 Kasım –12 Aralık 2023 tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Dubai kentinde düzenlenecek BM 28. İklim Değişikliği Konferansı (COP28) öncesinde ortak bir zeminde buluşmak amacıyla bir araya geldiler.

ABD ve Çin, iklim konusunda iş birliği sözü verdiler

İklim temsilcileri yaptıkları ortak açıklamada, yeni bir küresel yenilenebilir enerji hedefini destekleyeceklerini ve metan ve plastik kirliliği konusunda birlikte çalışacaklarını bildirdiler.

Temsilcilerin iklim değişikliği konusunda iki ülke arasındaki iş birliği olanaklarının ele alınacağı iklim çalışma grubunun yeniden canlandırılması konusunda anlaşmaya vardıklarını açıklaması, iki ülke arasındaki iklim ilişkisinin normalleştiğinin göstergesi olarak değerlendirildi.

İklim çalışma grubunun, metanın emisyonlarının azaltılması, verimliliğin artırılması ve “döngüsel ekonomi” gibi temel iş birliği alanlarına odaklanacağı ve emisyonların azaltılmasına yönelik politikalar ve teknolojiler hakkında bilgi alışverişinde bulunulacağı vurgulanırken, taraflar ormansızlaşma ve plastik kirliliğini önlemek için de birlikte çalışma sözü verdiler.

ABD ve Çin’in, küresel yenilenebilir enerji kapasitesini 2030 yılına kadar üç katına çıkarma hedefini içeren G20 liderlerinin deklarasyonunu destekledikleri ve aynı zamanda enerji üretiminde kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil kaynakların, yenilebilir enerji kaynaklarıyla ikame edilmesi çabalarını hızlandırma konusunda da anlaştıkları belirtilen açıklamada, Çin’in bu güne kadarki tavrının aksine, tarafların metanı 2035 iklim hedeflerine dahil etmeyi kabul ettiği ve 10 yılın sonuna kadar karbon yakalama, kullanma ve depolama alanında en az beş büyük ölçekli iş birliği projesini gerçekleştirmeyi taahhüt ettiği kaydedildi.

AB, COP28 İklim Zirvesi için pozisyonunu belirledi

Bu arada Avrupa Konseyi, İklim Zirvesi için AB'nin genel müzakere pozisyonunu belirledi. İddialı iklim eyleminin dünya, küresel ekonomi ve insanlar için getirdiği fırsatların yanı sıra sürdürülebilir, iklime dayanıklı ve iklim açısından nötr ekonomilere ve kimseyi geride bırakmayan toplumlara doğru adil bir geçiş sağlamanın önemini vurgulayan Konsey, iklim açısından nötr bir ekonomiye geçişin, fosil yakıtların küresel ölçekte aşamalı olarak durdurulmasını ve önümüzdeki 10 yıl içinde tüketimde zirveye ulaşılmasını gerektireceğini vurguladı.

BM’den İklim Zirvesi öncesi karamsar rapor!

Öte yandan BM Çevre Programı’nın (UNEP), COP 28 toplantısı öncesinde fosil yakıt üretimindeki azalma ile iklim hedeflerine ulaşmak için gereken miktarlar arasındaki açığı değerlendirdiği rapor, karamsar bir tablo çizdi.

2015 yılındaki Paris İklim Anlaşması ile ülkeler, ortalama sıcaklık artışlarını sanayi öncesi seviyelere göre 2°C’nin altına indirmek, 1,5°C ile sınırlamaya çalışmak gibi uzun vadeli bir taahhütte bulunmuşlardı.

Ancak BM raporunda, 2030 yılında küresel fosil yakıt üretiminin, Paris Anlaşması kapsamında belirlenen iklim hedeflerinin karşılanmasıyla tutarlı olduğu düşünülen seviyelerin iki katından fazla olacağı tahminine yer verildi.

Stockholm Çevre Enstitüsü’nden (SEI) bilim insanı ve raporun baş yazarı Ploy Achakulwisut, fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkılmasının, COP28’de müzakere edilecek en önemli konulardan birisi olduğunu ve ülkelerin 1,5°C hedefini canlı tutmak için tüm fosil yakıtlardan aşamalı olarak vazgeçme taahhüdünde bulunmalarına ihtiyaç olduğunu söyledi.

Fosil yakıt üretimi, hedefler için iki kat fazla olacak

Küresel fosil yakıt üretiminin %82’sini ve tüketimin %73’ünü oluşturduğu belirtilen ve aralarında Avustralya, Çin, Norveç, Katar, İngiltere, BAE ve ABD gibi ülkelerin yer aldığı 20 büyük fosil yakıt üreticisinin, önümüzdeki döneme ilişkin üretim planlarının analiz edildiği raporda, söz konusu ülkelerin 2030 yılındaki üretimlerinin 1,5°C hedefi ile tutarlı olandan yaklaşık %110, 2°C ile tutarlı olandan ise %69 daha fazla olacağı tahmin ediliyor.

Raporda, 20 ülkeden hiçbirinin 1,5°C hedefi doğrultusunda kömür, petrol ve gaz üretimini azaltma taahhüdünde bulunmadığını, bununla birlikte bu ülkelerden 17’sinin net sıfır emisyona ulaşma sözü verdiği, ancak çoğunun fosil yakıt üretimini teşvik etmeye, sübvanse etmeye, desteklemeye ve planlamaya devam ettiği belirtildi.