Gıda küresel bir endişe konusu olmaya devam ediyor

Hungry for Action (Eylem Açlığı) kampanyası adına, Stack Data Strategy firması tarafından yapılan bir anket, dünya genelinde insanların gıdanın arz ve fiyatına ilişkin kaygıları taşımaya devam ettiğini, bu durumun hem zengin hem de yoksul ülkelerde geçerli olduğunu gösterdi.

Ankette 13 ülkeden (Brezilya, Kanada, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Kenya, Nijerya, Güney Afrika, İngiltere ve ABD) katılımcılara sekiz acil küresel sorunu ne kadar endişe duyduklarına göre sıralamaları istendi. Katılımcıların %20'si “ gıda arzı ve fiyatının” en büyük endişe kaynağı olduğunu belirtirken, katılımcıların %84'ü bu konuyu belli bir endişe düzeyinde değerlendirdi.

Gıda ile ilgili endişeler hükümet yolsuzluğu (katılımcıların %17'si için birincil endişe kaynağı), işsizlik (%16), artan enerji maliyeti (%12), çatışma (%11), sıcak hava dalgaları (%10), servet eşitsizliği (%8) ve artan otoriterliği (%6) geride bıraktı.

Gıda fiyatları kaygısı sürüyor

Ukrayna'daki savaş gibi büyük jeopolitik olayların küresel gıda tedarik zincirini sekteye uğratması nedeniyle artan gıda fiyatları, son yıllarda dünyadaki açlığın başlıca nedenlerinden biri haline geldi.

Ancak Hungry for Action'ın kampanya direktörü Alice Macdonald'a göre, dünya genelindeki yüksek açlık seviyeleri tek bir faktöre bağlı değil. Macdonald, “ COVID-19 salgını, iklim değişikliğinin etkisi, hayat pahalılığı krizi ve Ukrayna işgali nedeniyle artan krizlerin bir sonucu olarak yüksek gıda, gübre ve yakıt fiyatlarından oluşan ‘mükemmel bir fırtına’, 2014'ten bu yana zaten yıkıcı olan açlık artış eğilimini daha da kötüleştirerek küresel bir gıda krizine yol açtı” diyerek sorunun çerçevesini çiziyor.

Bununla birlikte Macdonald, artan gıda fiyatları ve enflasyonun sorunu daha da derinleştirdiğini gösteren birkaç araştırmaya atıfta bulunuyor.

IPSOS tarafından World Vision International için 16 ülkede 14.000 kişiyle yapılan bir ankete göre ebeveynlerin %37'si çocuklarının doğru beslenemediğini ve %21'inin son bir ay içinde aç kaldığını belirtti. ActionAid tarafından 13 ülkede yapılan bir anket, katılımcıların %74'ünün düşük kaliteli gıdaya geçtiğini ve annelerin %48'inin artan gıda fiyatlarının bir sonucu olarak çocuklarına verdikleri gıda miktarını azalttığını ortaya koymuştur. İkinci ankette gıda güvensizliğinin diğer alanlarda da zincirleme etkileri olduğu görüldü.

“Olumsuz başa çıkma stratejileri benimseniyor”

Foodnavigator'da yayınlanan habere göre, ankete ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Anket sonuçları aileleri ve toplulukları yoksulluğa, gıda ve beslenme güvensizliğine itme riski taşıyan, borçlanma, varlıkların (çiftlik hayvanları gibi) satılması, daha düşük verimle sonuçlanan pahalı gübre kullanımının azaltılması ve çiftçilerin gelirlerinde düşüş gibi olumsuz başa çıkma stratejilerinin benimsendiğini ortaya koydu.”

Beklentiler, gıda fiyatlarının artmaya devam edeceğine işaret ediyor. Dünya Bankası'nın bu yılın Haziran ve Eylül ayları arasındaki verileri gösteren Gıda Güvenliği güncellemesine göre, düşük gelirli ülkelerin %57.1'i, alt-orta gelirli ülkelerin %83'ü ve üst-orta gelirli ülkelerin %59'u %5'in üzerinde enflasyon oranlarına sahip.

AGRA'nın Eylül 2023 Gıda Güvenliği Monitörü'ne göre Afrika'da daha karışık bir durum söz konusu. Doğu Afrika'da, Etiyopya hariç, gıda fiyatları yeni hasattan sonra düşüyor. Güney Afrika'da ise Malavi ve Zambiya gibi ülkelerde zayıf sezonun başlamasıyla birlikte fiyatlar yükseliyor. Mali ve Gana'da gıda fiyatları düşükken Nijer ve Nijerya'da yüksek.