Bir tür mantar hastalığı, Cavendish türü muzların yeryüzünden tamamen silinmesine yol açabilir. Bazı bilim insanları hastalığa karşı direnç kazandırmak için muzları genetik olarak modifiye etmek üzerinde çalışıyor.
Bazı çevrelere göre ise en iyi çözüm, çiftçilerin muz üretimini tamamen gözden geçirmesi ve muzun tek bir türünü yetiştirmekten vazgeçmesi.
Cavendish muzları neden piyasanın hakimi?
Dünyada 1.000'den fazla muz çeşidi bulunuyor. Ancak insanların yediği muzların yaklaşık %47'si Cavendish türü muz (Musa acuminata). Cavendish muzlarının bu denli popüler olmasının birkaç sebebi var…
Birincisi, muzu öldüren başlıca hastalıklardan bazılarına karşı dirençli olması. İkincisi, uzun bir raf ömrüne sahip olması. Üçüncüsü ise çiftçilerin aynı miktarda tarlada, diğer türlerden daha fazla Cavendish muzu yetiştirebilmesi, yani daha verimli olması.
Ancak Cavendish, bitkiyi enfekte eden bir mantar türünün tehdidi altında. Enfeksiyon Panama Hastalığı (Fusarium solgunluğu) tropikal ırk 4 (TR4) olarak adlandırılıyor.
TR4 enfeksiyonu muz ağacının köklerinde başlar ve daha sonra yayılır. Sonuçta bitkinin suyu emme veya fotosentez yapma yeteneğini devre dışı bırakır. Sonuçta ağaç ölür.
Panama hastalığı adeta bir “seri muz katili”
Aynı durum geçmişte Gros Michel adlı bir başka popüler muz çeşidinin de başına gelmişti. Gros Michel, önceki yüzyılın ilk yarısında ihracata konu olan esas muz türüydü.
Ancak TR4'ün öncülü olan ve tropikal ırk 1 olarak adlandırılan bir hastalık, 1876 yılında muzları enfekte etmeye başladı. 1950'lere gelindiğinde bu hastalık Gros Michel muzlarına ait bahçeleri tamamen yok etti ve dünya genelindeki muz üreticilerini yeni bir çeşit aramaya mecbur bıraktı.
TR1'e karşı bağışıklığı olduğu için Cavendish türü muz, Gros Michel'in yerini alan önde gelen ihraç muzu haline geldi.
1997 yılında bilim insanları Avustralya'nın Darwin kenti yakınlarında Cavendish'i enfekte eden yeni bir tür (TR4) tespit etti. Bu tür 2015 yılına gelindiğinde Avustralya'nın en büyük muz üreticisi eyaleti olan Queensland'deki muz bahçelerine yayılmıştı.
Hastalık o tarihten itibaren dünyanın en büyük muz üreticileri olan Hindistan ve Çin'e de yayıldı. Ayrıca Orta Doğu ve Afrika'ya da yayıldı ve çok yakın zamanda Güney Amerika'da tespit edildi.
Bilim insanları Cavendish'i nasıl kurtarmaya çalışıyor?
Bazı bitki patologları Cavendish muzunun Gros Michel ile aynı kaderi paylaşacağını düşünmüyor.
Queensland Teknoloji Üniversitesi'nde profesör ve muz biyoteknolojisi programının başındaki isim olan James Dale, “Hastalık yavaş ilerliyor, bu nedenle etkinin şiddetli olması için en az on yılımız var” diye konuştu.
Birçok bilim insanı TR4'e dirençli Cavendish ya da Cavendish'in yerine geçecek dirençli bir tür üzerinde çalışıyor. Dale ve meslektaşları, TR4'e karşı oldukça dirençli olduğunu söyledikleri QCAV-4 adlı genetiği değiştirilmiş bir Cavendish geliştirdi.
Cambridge Üniversitesi'ndeki bilim insanları tarafından yönetilen bir başka araştırma grubu da olası bir çözüm olarak aşılamayı araştırıyor. Cambridge Üniversitesi'ne göre, bir bitkiden alınan dokunun başka bir bitkiye aşılanması, o bitkinin hastalığa karşı daha dirençli hale getirilmesi gibi belirli özelliklerini değiştirebilir.
Tayvan Muz Araştırma Enstitüsü'ndeki bir başka ekip ise bir tür doğal seleksiyon deniyor. Ekip Cavendish fidelerini alıyor ve onları TR4'e maruz bırakıyor. En iyi sonucu veren fidelerin küçük bir kısmı, genetik modifikasyon olmaksızın Cavendish'in TR4'e karşı dirençli hale gelmesine yardımcı olmak için ek deneylere tabi tutuluyor.
Dale yapılan araştırmaları “Cavendish için ihracat pazarı ciddi şekilde etkilenmeden önce bir çözüm bulunacağını kesin olarak söyleyebilirim” diyerek değerlendirdi.
Ancak bazı muz uzmanları bu tür çözümlerin uzun vadede işe yaramayacağı görüşünde. Bu görüşü savunanlar, mevcut arayışların sorunu kalıcı olarak çözemeyeceğini ve monokültürün (tek bir türün yaygın olarak yetiştirilmesi) yerini çeşitliliğin alacağını öne sürüyor.
Bu makalenin orijinali Business Insider'da yayınlandı, okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.