Yeni nesil soğutucular, iklim değişikliği ile mücadele edecek

Gıda israfı, hem işletmeler hem de çevre için zararlıdır. Bu nedenle gıda üreticileri, tedarikçiler ve perakendeciler, gıdaların atık haline gelmesini önleyebilecek çözümler bulmak için sürekli arayış halindedir.

Kompostlama, iyi ambalajlamaya yatırım yapma, atık yönetimi hizmetlerinden yararlanma ve lojistik ve makinelerin maksimum verimlilikte çalışmasını sağlama gibi çeşitli yöntemler vardır.

Soğutma ve yalıtım teknolojisi de bir başka alan olmakla birlikte, bu alanda da dengeli hareket edilmesi gerekir. Verimsiz soğuk zincirler gıda israfına yol açabilirken, soğuk zincirlerde kullanılan hidroflorokarbonlar gibi soğutucu gazlar yüksek sera gazı emisyonlarına neden olur.

Bu alanda olumlu bir değişim, karbondioksit sistemlerine göre daha düşük basınçlarda çalışan düşük küresel ısınma potansiyelli (GWP) hidrofloroolefinlerin (HFO'lar) yüksek GWP'li hidroflorokarbon soğutucu gazların yerini alması.

Soğutma ve yalıtımda yeni teknolojiler mevcut

FoodNavigator’a konuşan Honeywell Gelişmiş Malzemeler (Honeywell Advanced Materials) firması EMEA (Avrupa, Ortadoğu, Afrika bölgesi) Strateji ve Pazarlama Direktörü Lee Hermitage, “Birleşmiş Milletler'e göre, gıda üretiminin yaklaşık yüzde 14'ü hasat ile perakende satış arasında kaybolurken, toplamda %17'si israf ediliyor. Günümüzde güvenilir ve bunu önlemeye yardımcı olabilecek soğutma ve yalıtım teknolojileri mevcut”dedi.

İklim değişikliğiyle mücadele etmek için daha düşük GWP'li çözümlere duyulan ihtiyacın artacağını on yıldan uzun bir süre önce öngören Honeywell, o zamandan bu yana Solstice markası altında satılan HFO teknolojisi için araştırma, geliştirme ve yeni kapasiteye bir milyar dolardan fazla yatırım yaptı.

Şirket, bu ürünlerin karbon ayak izini azaltmaya ve son ürün performansı ve güvenliğinden ödün vermeden gıda soğuk zincirinde enerji verimliliğini en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olabileceğini öne sürüyor.

Yeni nesil uygulamaların avantajı ne?

Yeni soğutma teknolojilerine değinen Hermitage, “Düşük GWP'li HFO'lara geçiş, soğuk zincir boyunca işleyişin daha iyi desteklenmesine yardımcı olacak, taze ve dondurulmuş gıdaların güvenli bir şekilde tedarik edilmesini sağlayacak ve bu da dünya çapındaki tüketiciler için gıda kaybını ve israfını sınırlamaya yardımcı olacaktır.

Bir arıza durumunda, daha düşük basınçlı sistemler daha yavaş sızıntı yapacaktır. Daha düşük bir performansla da olsa, sızıntı onarılana kadar sistem çalıştırılmaya devam edilebilir, böylece gıda israfı azaltılarak gıdaların çoğu buzdolabında tutulabilir.

Ayrıca, HFO sistemleri için eğitimli teknisyenler daha fazla mevcuttur, bu da bakım ve onarımların daha hızlı gerçekleştirilebileceği ve yine gıda israfının azaltılabileceği anlamına gelmektedir. Bu durum özellikle CO2 sistemlerindeki arıza oranlarının önemli ölçüde artabildiği son Güney Avrupa sıcak hava dalgasında görüldüğü gibi aşırı sıcak koşullarda geçerlidir” diye konuştu.