Biyoyararlanımı arttırmak için yapay zekadan başka yol yok!

Uzmanlar, daha iyi bileşen biyoyararlanımına sahip bileşenler üretebilmek için yapay zeka kullanmanın önemine dikkat çekiyor. Bununla birlikte araştırmacı ve ürün geliştiriciler için önemli maliyet ve zaman sorunları olduğunun altını çiziyor…

Büyütmek için resme tıklayın

28 - 29 Eylül 2023 tarihlerinde Londra'da düzenlenen Future Food Tech (T. Gelecek Gıda Teknolojileri) etkinliğinde sektörün fikir önderleri, giderek daha fazla benimsenen bitkisel bazlı ürünlere dayalı diyetler nedeniyle gelecekte kaçınılmaz hale gelecek besin eksikliklerini önlemek için ürün geliştirme sürecinde biyoyararlanımın optimize edilmesine öncelik verilmesi gerektiğini tartıştı.

Tüketicilerin bilgisi yetersiz

foodnavigator.com’da yayınlanan bir habere göre, Reading Scientific Services (RSSL) teknik uzmanı Carole Bingley, besin maddelerinin biyolojik yararlanımı konusundaki endişeleri gidermenin yeni yolları olduğunu, bunların arasında fermantasyon ve biyoyararlanımı düşük bitkisel kaynaklardan elde edilen demir gibi besin maddeleri için yeni zenginleştirme yöntemlerinin de bulunduğunu açıkladı.

“Gıda endüstrisinin genelinde, adaptojenler ve nootropikler gibi bileşenlerin yanı sıra tüketicilerin talep ettiği vitamin ve minerallerin eklenmesine de büyük ilgi var” diyen Bingley, tüketicilerin neye ihtiyaç duyduklarını düşündükleri ile gerçekte neye ihtiyaç duydukları arasında önemli bir 'bilgi boşluğu' olduğunu aktardı, tekrarlayan eksiklikler bağlamında iyot ve lifin önemli besinler olduğunu vurguladı.

Bingley, “Günde 30 g lif tüketim miktarına ulaşan insan sayısı çok. Hepimiz lif alımını arttırmanın mikrobiyom açısından faydalarını biliyoruz. Bu aynı zamanda besinlerin emilimi ve kullanımı üzerinde de etkili olabilir. Ancak tüketicilerin gerekli seviyelere ulaşması zor” diye konuştu, üreticiler için yüksek lifli gıdalar geliştirmenin de zor olduğunu, çünkü bunun su ve yağ emilimi nedeniyle kuru dokuya sahip ürünlere yol açabileceğini sözlerine ekledi.

AI-peptit üreticisi Nuritas'ın CEO'su ve kurucusu Nora Khaldi ise kendilerininki gibi bitki bazlı bileşenlerin 'yeni nesil' versiyonlarının biyoyararlanımı iyileştirmeyi hedeflemesi gerektiğini de sözlerine ekledi, “Yeni nesil bitki bazlı bileşenler ortaya çıktıkça, biyoyararlanım denkleme dahil edilmedi. Ancak mutlaka dikkate alınması gerekiyor. Örneğin, süt ürünlerindeki kalsiyumun %30'u vücut tarafından alınabiliyor. Özellikle kalsiyum açısından güçlü olan ıspanakta ise bu oran %5. Dolayısıyla, bir besin maddesi başka bir kaynakta yüksek oranda bulunuyorsa, aynı şekilde dönüşeceğini varsayamazsınız" dedi.

Yapay zekanın biyoyararlanımdaki rolü

ABD merkezli B2B nanobiyoteknoloji şirketi NULIXIR'in kurucusu ve CEO'su Ehsan Moaseri, biyoyararlanım optimizasyonuna yönelik araştırmaları hızlandırmak için yapay zekadan yararlanma fırsatlarından söz etti.

Khaldi ise “Bu teknolojiyi gıda endüstrisine getirmek için soruna tamamen farklı bir şekilde bakmanız gerekiyor. Bunun gelecekte nasıl işleyeceğinden emin değilim, çünkü bileşenlerin karıştırılması ve beslenme araştırmalarına ilişkin mevcut anlayış henüz mevcut değil.

Ancak yapay zeka, moleküler açıdan bakıldığında devreye giriyor. Bir malzemenin içindeki molekülleri anlamak ve bu molekülleri bir sağlık faydasıyla ilişkilendirmek yapay zekanın yapabileceği şey” diye konuştu.

Khaldi, yapay zeka kullanarak bu bilgi ve veri düzeyine ulaşmak için gereken masraf ve yıllarca süren araştırmalara da dikkat çekti.

Ekli Dosyalar

27 Eki 2023 - 16:00 - Gıda


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.