Süt çayı bağımlılığı, genç depresyonla ilişkilendirdi!

Sütlü çay nedir?

İngiltere ve Hindistan gibi bazı ülkelerde, çay bir miktar süt eklenerek tüketilir. Ancak sütlü çay aslında bundan daha geniş bir içecek grubunu tanımlıyor. Tayvan, Hong Kong, Malezya, Hindistan, Pakistan, Nepal, Bangladeş gibi ülkelerde kültürel bir yere sahip olan sütlü çay, genellikle şekerle birlikte demlenerek ve süt eklenerek tüketiliyor.

Sütlü çay terimi daha geniş anlamda, çeşitli süt ve çeşitli baharatlarla birleştirilebilen hem sıcak hem de soğuk içecekler için de kullanılır. Birçok ülkede çay bu şekilde tüketilir. Ülkemizden farklı olarak birçok Güney Asya ülkesinde çay dendiğinde akla gelen içecek de budur.

Süt çay adı verilen ürün grubunda, ülkemizde de bazı yerlerde satılan “bubble tea” benzeri tatlı içecekler var. Yeni bir araştırma, bu tür içecekler ve akıl sağlığı sorunları arasında kaygı verici bir bağlantı olduğunu ortaya koydu.

Araştırma nasıl yapıldı?

Tsinghua Üniversitesi ve Çin'deki Merkez Finans ve Ekonomi Üniversitesi'nden araştırmacılar Pekin'den 5.281 üniversite öğrencisiyle yaptıkları ankette, sütlü çay bağımlılığına ilişkin belirtilerini ortaya çıkardı, bağımlılığın depresyon ve anksiyete ile ilişkili olduğunu ortaya çıkardı.

Araştırmacılar yayınladıkları makalede, “Sütlü çay Çin'de, özellikle de gençler arasında inanılmaz popüler hale geldi. Bulgularımız, sütlü çay tüketiminin bağımlılığa yol açabileceğini ve bunun depresyon, anksiyete ve intihar düşüncesiyle ilişkili olduğunu gösterdi” ifadelerini kullandı.

Ekip, “ısrarlı istek” ve “aşırı düşkünlük” gibi unsurları göz önünde bulunduran bir bağımlılık ölçeği kullanarak, bazı gençlerin bağımlı olma belirtileri gösterdiğine dair kanıtlar buldu. Ankete katılanların neredeyse yarısı haftada en az bir fincan sütlü çay içtiklerini söyledi.

Gençlerde olumsuz ruh haliyle ilişkili

Ekstra şekerin yanı sıra sütlü çaylar genellikle kafein içerir ve bu tür içeceklerin ergenlik çağındaki gençlerde olumsuz ruh haline ve sosyal izolasyona yol açabileceği konusunda endişeler söz konusu.

Mevcut çalışmada da sütlü çay tüketimi yalnızlık ve depresyon ile ilişkilendirildi. Çalışma, bir neden – sonuç ilişkisi ortaya koymak için yapılmamış olsa da bu tür içeceklerin artan popülaritesi göz önüne alındığında, daha fazla araştırılması gereken potansiyel bir sorunun altını çiziyor.

Çalışmayı yürüten araştırmacılar, Çin'de ve başka ülkelerdeki gençlerin sütlü çayı bir başa çıkma mekanizması ve duyguları düzenlemenin bir yolu olarak kullanıyor olabileceğini ve bu içeceklerin sosyal medya veya uyuşturucularla benzer şekilde bağımlılık yapıcı ve zarar verici etki gösterebileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar, “Sonuçlar, sütlü çay tüketiminin sıklık, bağımlılık/özlem, bırakma niyeti, bırakamama, tolerans ve suçluluk duyguları gibi bağımlılık belirtilerin yol açabileceğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Ekip obezite, diş çürümesi, bağımlılık ve depresyona kadar sütlü çayla bağlantılı olabilecek fiziksel ve zihinsel sorunlara karşı önlem alınmasını da tavsiye ediyor.

Araştırmadan elde edilen sonuçlar Journal of Affective Disorders dergisinde yayınlandı.