Felçli kadın yapay zeka sayesinde konuştu!

Kaliforniya Üniversitesi'nden araştırmacılar, şiddetli beyin sapı felcinden dolayı konuşma yeteneğini kaybeden bir kadının dijital bir görüntü aracılığıyla konuşmasını sağlayan bir beyin-bilgisayar arayüzü geliştirdiler. Geliştirilen arayüz beyin sinyallerinden sentezlendiği hem konuşma hem yüz ifadelerinin ilk başarılı girişim olarak tarihe geçti. Sistem beyinden gelen sinyalleri dakikada yaklaşık 80 kelimelik bir hızla metne dönüştürebiliyor. Bu hız mevcut teknolojiye göre önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Felç geçiren hastanın beynindeki sinyaller yakalandı 

Nature dergisinde yayınlanan çalışma beyin-bilgisayar arayüzünün başarısını ortaya koydu. Araştırmada hastanın beyninin yüzeyine ince bir elektrot dizisi yerleştirildi. Bu cihaz bilim insanlarının konuşma ve yüz ifadelerinden sorumlu kaslara yönelik beyin sinyallerini yakalamasına olanak tanıdı. Sistemin yapay zeka algoritması, binden fazla kelime içeren bir sözlükteki farklı ifadelerin hasta tarafından tekrar tekrar söylenmeye çalışılması sırasında ortaya çıkan betin sinyallerini birbirinden ayırt edilecek şekilde eğitildi.

Araştırmacılar, yapay zekayı tüm kelimeleri tanıyacak şekilde eğitmekten ziyade, sözcükleri oluşturan alt birimler olan "fonemleri" yakalayacak şekilde tasarladılar. Bu yaklaşım, yapay zekanın binlerce kelimeyi okunuşuyla ezberlemek yerine herhangi bir kelimenin okunuşunu çözmek için 39 ses birimini öğrenmesine olanak tanıdı. Böylelikle sistemin doğruluğu ve hızı artarken daha doğal bir konuşma simülasyonu elde edildi.

Hastanın sesi, konuşması ve yüz ifadeleri sentezlendi

Bilim insanları hastanın sesini yeniden yaratmak için, felç geçirmeden önceki ses kayıtlarına dayanarak konuşmayı sentezleyecek bir algoritma geliştirdi. Bir avatar, yani bilgisayar ekranında hastanın yüzünün yerine geçecek görsel, yüz kaslarına giden sinyallerden mimikleri simüle eden bir yazılım kullanılarak canlandırıldı. Bu sayede hastanın konuşmasına karşılık gelen gerçekçi yüz ifadeleri ortaya koyulmuş oldu.

Bu çalışmanın başarısı, kullanıcıların bağımsızlığını ve sosyal etkileşimlerini geliştirmek için beyin-bilgisayar arayüzünün kablosuz bir versiyonunu oluşturmayı hedefleyen sonraki araştırmalara kapı açıyor. Araştırmacılar, fiziksel bireylerin bu teknoloji aracılığıyla bilgisayarları ve cihazları kontrol edebilecekleri, yaşam kalitelerini önemli ölçüde artırabilecekleri bir gelecek öngörüyor. Çalışmanın detaylarına bu bağlantıdan ulaşılabiliyor.