Gençlerde Artan Yorgunluk: 20-45 Yaş Aralığında Kronik Yorgunluk Daha Sık Görülüyor!

Uzman Klinik Psikolog Yaren Hamarat, son zamanlarda en sık rastlanan sağlık sorunlarından birinin yorgunluk olduğunu belirterek, 'Eğer uzun bir süredir devam eden bir yorgunluk yaşıyorsanız, kronik yorgunluk sendromu olabilirsiniz. Bu sendrom özellikle 20-45 yaş aralığındaki bireylerde daha yaygın bir şekilde görülüyor' açıklamasında bulundu.

Günlük yaşantının sağlıklı bir şekilde devam ettirilmesini önleyebilir

Günümüzün yoğun iş temposunun, stresli yaşamın ve psikolojik baskıların insan sağlığını olumsuz etkileyebileceğini belirten Uzm. Klinik Psikolog Hamarat, "Kronik yorgunluk sendromu, son yıllarda artan görülme sıklığıyla dikkat çeken hastalıklardan biri. Kişi sürekli bir bitkinlik ve mutsuzluk hissi yaşar, dinlenmek bile iyi hissettirmez. Bu durum zamanla şiddetlenerek iş ve günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. Özellikle 20-45 yaş aralığındaki bireylerde daha sık görülüyor. Kadınlarda erkeklere kıyasla daha fazla rastlanan bir rahatsızlıktır" ifadelerini kullandı.

Kronik yorgunluğun nedenlerinin tam olarak anlaşılmadığını söyleyen Uzm. Klinik Psikolog Hamarat, "Bu sendromu tetikleyen faktörler arasında en etkilisi yoğun çalışma tempoları. Bu nedenle 20-45 yaş aralığındakiler bu sorunla daha sık karşılaşabilirler. Aynı şekilde stres de hem fiziksel hem de psikolojik açıdan kronik yorgunluğa yol açabilir" şeklinde konuştu.

Uzman, kronik yorgunluğun belirtilerini şu şekilde sıraladı:

• Motivasyon Eksikliği: Günlük işleri yaparken bile yorgunluktan zorlanma, hatta bazen bu işleri yapamama hissi en yaygın belirtilerdendir.
• Duygu Değişimleri: Sürekli negatif duyguların yaşanması ve ani duygu değişiklikleri de bu sendromun belirtileri arasında yer alır. Özellikle psikolojik faktörlerin etkisiyle duygusal dalgalanmalar yaşanabilir.
• Uyku Problemleri: Uykuda zorlanma, düzensiz uyku ve sürekli uyuma isteği de kronik yorgunluğun belirtilerindendir.

Kronik yorgunluk sendromunun kesin bir tedavisinin olmadığını belirten Uzm. Klinik Psikolog Hamarat, tedavi planlarının hastanın durumuna göre değişebileceğini ve genellikle düzenli egzersiz, stresle başa çıkma yöntemleri ve iş yükünün azaltılmasının önerildiğini söyledi.

Hamarat, hobi ve aktivitelere zaman ayırmanın, düzenli egzersiz yapmanın ve olumsuz duyguların yönetilmesinin tedavi sürecine olumlu katkı sağladığını vurgulayarak sözlerini noktaladı.