Daha az metan salgılayan ineklerin bağırsakları farklı çalışıyor!

Bağırsaklarında yaşayan mikroorganizmaların bileşimi (mikrobiyom) arasındaki farklılıklar, hayvanların ne kadar metan gazı ürettiğini etkiliyor. Bilim insanları buradan hareketle, hayvancılığın neden olduğu metan gazı sorununa çözüm bulmayı hedefliyor…

Haber albümü için resme tıklayın

Et ve süt üretiminde endüstrisinde, hayvanların bağırsaklarında oluşan metan gazı, istenmeyen bir yan ürün. Doğal bir sindirim süreci sonunda hayvanlar tarafından atmosfere salınan bu gaz, küresel ısınma ve iklim değişimi bağlamında büyük bir sorun teşkil ediyor.

Pennsylvania Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi ve Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'nden bir grup akademisyen, bağırsaklarındaki metan üretimi doğal olarak düşük olan (düşük emisyonlu) ineklerin süt üretimi, süt bileşimi ve yem tüketimi açısından performansını; yüksek düzeyde metan gazı yayan ineklerle (yüksek emisyonlu) karşılaştırmak için beş haftalık bir deney gerçekleştirdi.

Araştırmacılar, Penn State'te barındırılan 130 ineklik bir sürüden, 5 adet düşük ve 5 yüksek emisyonlu olmak üzere toplam 10 adet olmak üzere süt veren Holsten ineğini seçti. Çalışma süresince, iki inek grubu arasında süt üretimi ve süt bileşimi (süt yağı, laktoz ve gerçek protein dahil) açısından belirgin bir fark görülmedi, ancak düşük emisyona neden olan hayvanlar sağlanan yemin daha azını sindirdi.

Araştırmacılar, iki grup hayvandaki mikrobiyom kompozisyonunu incelemek amacıyla DNA ve cDNA örneklerini çıkarmak için geviş getiren hayvanlardan örnek aldı. Süt ineklerinde ruminal mikrobiyotada en baskın grup bakteriler olarak belirlendi, bunu metanojenler, ökaryalar ve virüsler izledi. Akademisyenler hem mikrobiyal popülasyonlarda hem de fermantasyon yollarında farklılıklar buldu.

Metan gazı emisyonu farklı olan hayvanların bağırsaklarındaki farklılıklar

Örneğin, düşük emisyonlu ineklerde metan üretiminden sorumlu mikroplar olan 'metanojenlerin' daha düşük seviyelerde olduğu belirlendi. Yaban tavşanı gibi metan üretimi düşük olan hayvanların işkembesine hakim olan Succinivibrionaceae bakterisinde, tespit edilen enzim seviyeleri daha yüksekti.

Araştırmacılar Succinivibrionaceae'nin varlığının hidrojeni metanojenlerden uzaklaştırarak rumende enerji verimliliği yüksek, doğal bir süreç oluşturduğu sonucuna vardı. Düşük emitörlerda ayrıca metan oluşumunu kolaylaştıran bir enzim olan metil-CoM redüktazın daha düşük seviyelerde olduğu görüldü.

Elde ettikleri sonuçları yorumlayan araştırmacılar,

  • Elde edilen sonuçların gelecekteki hayvan ıslahı uygulamalarında kullanılabileceği,
  • Düşük metan yayan ineklerin genetik özelliklerinin seçilmesinin çiftçilerin düşük emisyonlu inekler yetiştirmesine yardımcı olabileceği
  • Bunun süt üretimini ve bileşimini etkilemeden, yem katkı maddelerine ve metan bastırıcılara başvurmadan çiftçilikten kaynaklanan emisyonları azaltabileceği

sonucuna vardı.

Araştırmadan elde edilen sonuçlar Journal of Dairy Science dergisinde yayınlandı.

15 Ağu 2023 - 16:00 - Ekonomi


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.