Çin'den obeziteye tropik çare

Yaygın bir küresel sorun ve diyabet, hipertansiyon gibi yaşam tarzına bağlı bazı hastalıklar için önemli bir risk faktörü olan obeziteye karşı yenilikçi çözüm arayışları devam ediyor.

Osaka Metropolitan Üniversitesi İnsan Yaşamı ve Ekoloji Enstitüsü'nden Prof. Akiko Kojima, farklı kurum ve branşlardan bir araştırma grubuyla obezite ile mücadelede önemli bir adım attı. Ekip, Çin'in Hainan Adası'na özgü tropik bir bitki olan Mallotus furetianus (MF) bitkisinden elde edilen özütün obezite karşıtı potansiyelini ve mekanizmalarını çözmeyi amaçladı. Araştırmacılar bundan önce aynı maddenin karaciğer yağlanmasını önlemedeki etkinliğini incelemişti.

Mallotus furetianus özütü yağ sentezini engelliyor

Araştırmacılar, MF özütünün obezite önleyici etkilerini değerlendirmek için model fareler kullandı ve kayda değer sonuçlar elde etti. MF özütü tedavisi, obez farelerde vücut ağırlığı ve yağ dokusu ağırlığında artışı önemli ölçüde baskıladı. Buna ek olarak, model farelerin hem karaciğerinde hem de yağ dokusunda yapısal değişiklikler gözlendi. Bu etkilerin altında yatan mekanizmayı ortaya koymaya yönelik detaylı araştırma, MF özütünün yağ dokusunun farklılaşmasını kontrol eden bazı kilit transkripsiyon faktörlerinin üretimini baskılayarak yağ sentezini engellediğini ortaya çıkardı.

Profesör Kojima, araştırma grubunun bu unsurları günlük diyetlere dahil etmenin insanların sağlığını ve ömrünü artırabileceği düşüncesinden hareketle obezite önleyici etkileri olan gıda bileşenlerini belirleme amacının altını çizdi. Bu bulgular sadece Mallotus furetianus ekstresi ile obezite önleyici etkiler arasında bir ilişki olduğunu öne sürmekle kalmıyor, aynı zamanda obezite önleyici özelliklere sahip yeni bir gıda bileşeni olma potansiyelini de vurguluyor.

Obezite ve bağlı risklere doğal çözüm arayışı

Obezite dünya çapında önemli bir sağlık sorunu oluşturmaya devam ederken, bu bulgular potansiyel bir doğal tedavi olasılığını gözler önüne seriyor. Food Science & Nutrition dergisinde yayınlanan araştırma, obezite ve bununla ilgili sağlık riskleriyle mücadelede kullanılabilecek doğal kaynakları keşfetmenin önemini vurguluyor.