The Lancet Rheumatology dergisinde yayınlanan bir çalışmada, bel ağrısının dünya genelinde ne kadar etkili olduğunu ve ne kadar yük* getirdiğini belirlemek için son 30 yılda yapılan 500 civarı araştırmanın verileri bir araya getirildi.
Burada yük ile kastedilen, bel ağrısının ne kadar yaygın olduğu ve ne kadar sağlık kaybına yol açtığıdır.
Çalışmaya göre bel ağrısı, son otuz yıldır sakatlık nedenleri arasında ilk sırada yer alıyor. Ancak bel ağrısı, kısmen de olsa önlenebilir bir sağlık sorunu.
Yayınlanan araştırmada, toplumun üç ana risk faktörünü (obezite, sigara kullanımı ve işyerindeki ergonomik faktörler) doğrudan ele alması halinde bel ağrısı yükünün %39 oranında azaltabileceğini ortaya koydu.
Sigara içmenin bel ağrısı ile nasıl bir ilişkisi var?
Geçmişte yapılan araştırmalarda sigara içmek, disk ve eklemler gibi omurga yapılarının mikro sirkülasyonunun zarar görmesi ve kemiklerin zayıflaması ile ilişkilendirilmişti.
Ancak yeni çalışmayı yürüten ekip; sigara içmenin fiziksel hareketsizlik, obezite ve yetersiz uyku gibi diğer yaşam tarzı faktörleriyle de ilişkili olduğunu, tüm bunların bel ağrısı riskinin artmasıyla bağlantılı olduğunu da ifade ediyor.
Benzer şekilde, obezite de diğer sağlıksız yaşam tarzı faktörleriyle ilişkilidir ve tüm bunlar bel ağrısı riskini artırabilir. Obezite aynı zamanda omurga yapıları üzerindeki yükün artmasıyla bağlantılı olup, bu yapıları yaralanmaya ve sistemik enflamatuar yanıta yatkın hale getirir.
Bel ağrısı neden bu kadar önemli?
Bel ağrısı biyolojik, sosyal ve psikolojik olmak üzere birçok faktörden etkileniyor. İnsan omurgasının anatomik karmaşıklığı nedeniyle çoğu vakada tek bir eklem veya kas gibi basit bir yapısal neden, gelişmiş tanısal görüntüleme ile bile tanımlanamaz. Bu da tanıların büyük ölçüde bildirilen semptomlara dayanarak konulduğu anlamına gelir.
Bel ağrısı vakalarının çoğu kısa sürer ve ağrı başlangıcından sonraki ilk altı hafta içinde iyileşme görülür. Ancak vakaların üçte biri kalıcı hale gelir ve yıllarca sürebilir. Bu süreklilik, bu durumun önemli bir yük oluşturmasına katkıda bulunur.
Yeni yayınlanan çalışmanın bir parçası olarak, soruna yönelik ciddi müdahaleler yapılmaması halinde önümüzdeki 30 yıl içinde kaç kişinin bel ağrısı yaşayacağını tahmin edildi.
Araştırmacılar dünya genelinde 843 milyon insanın bu rahatsızlıkla yaşayacağını öngörüyor ve devlet kurumlarının ve politikacıların müdahale etmediği durumda, ne yazık ki bel ağrısı sorununun ortadan kalkmayacağını söylüyor.
Kadın ve erkeklerin bel ağrısı yaşama oranı farklı
Bir kişinin cinsiyeti bel ağrısı riskini doğrudan belirlemese de, bu sağlık sorunu kadınlar arasında çok daha yaygın. Çalışmada dünya genelinde bel ağrısı yaşayan kadın sayısının 395 milyon, erkek sayısının 225 milyon olduğu belirlendi.
Araştırmacılar bu farklılığı, erkekler ve kadınların sağlık hizmetlerine erişim farkının yanı sıra bakım arama davranışındaki farklılıklarla açıklıyor.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.