Pirinç dünyanın en önemli temel gıda ürünlerinden biri. Neredeyse 3,5 milyar insanın beslenmesinde vazgeçilmez bir öneme sahip. Diğer taraftan, dünya genelindeki metan emisyonlarının %10’undan sorumlu. Tüm bunlar düşünüldüğünde, pirincin sürdürülebilir bir şekilde üretilmesinin önemi anlaşılıyor.
Oksijenin köklere inmesini ve metanın topraktan dışarı akmasını sağlamak için pirinç bitkisi, baca gibi davranan süngerimsi bir doku olan aerenkimayı kullanır. Metan, bitkinin etrafındaki toprakta bulunan bakteriler tarafından üretilir ve bakteriler metanı aerenkimadan yukarıya, atmosfere gönderir.
Hindistan ve Çin'de yapılan önceki çalışmalar, metan emisyonlarının köklerin özelliklerinin yanı sıra toprak üstü biyokütle ile de bağlantılı olduğunu ortaya koymuştu. Yeni yatınlanan bilimsel bir çalışma, bu bağlantıyı netleştirmek ve bitkinin üretim veriminden ödün vermeden, atmosfere salınan metanın azaltılıp azaltılamayacağını inceledi.
Haziran ve Ekim 2019 tarihleri arasında Kolombiya'nın Cali kentinde gerçekleştirilen çalışmada, dört pirinç çeşidinin metan emisyonları incelendi. Bunlardan ikisi hibrit, biri deneysel, biri de inbred (aynı soy hattından gelen) bir türdü.
Kısa kökler, daha az metan oluşumuna neden oluyor
Deneysel alanlar bitkinin büyüme dönemi boyunca su altındaydı, pirinç genotiplerinin bulunduğu alanlara da sürekli olarak su uygulandı. Sık sık gaz örnekleri toplanarak araştırmacılar her bir pirinç çeşidinin ne kadar metan yaydığını takip etti.
Sonuçlar, hipotezlerinin aksine, hibrit çeşitlerin verim başına daha az metan üretmediğini gösterdi. Ancak, inbred olan türün, daha kısa köklere sahip olması sebebiyle daha az metan ürettiği belirlendi.
Bazı pirinç çeşitleri köklerinin uzaması için diğerlerine göre daha fazla fotosentetik ürün kullanır, bu da bazılarının daha uzun köklere sahip olmasını sağlar.
Kökler ise metanojenlerin (metan üreten mikroorganizmalar) daha sonra metan üretimi için kullanacağı mikrobiyal organizmalar için organik bir substrat sağlar.
Sonuçlar, inbred pirincin daha kısa köklere sahip olduğunu ve daha uzun köklü melez çeşitlerden daha az metan ürettiğini gösterdi. Sonuçlar, en fazla metan salınımı yapan hibrit türün test edilen bitkiler arasında en uzun köklere sahipken, daha kısa köklere ve en düşük toprak üstü biyokütleye sahip olan inbred çeşit en az miktarda gaz oluşumuna sebep olduğunu gösterdi.
Çalışma, pirinç türlerinde metan emisyonlarının toprak üstü biyokütle ve kök boyutundan etkilendiği fikrini doğruladı.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar All Earth dergisinde yayınlandı.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.