Yeni kalp cihazı vücutta eriyor

Northwestern ve George Washington Üniversitelerinden araştırmacılar, kalple ilgili sıkıntı veya müdahaleleri takip eden gün, hafta veya aylarda kalp hastalıklarını ve işlev bozukluklarını izlemek ve tedavi etmek için yeni bir cihaz geliştirdi. Yaklaşık bir posta pulu büyüklüğündeki yumuşak, esnek cihaz, kalp pili gibi geleneksel cihazlardan daha karmaşık verileri toplamak üzere bir dizi sensör ve uyarıcı içeriyor. Kalbin çeşitli bölgelerine yerleştirilebilen cihaz doktorlara sürekli olarak bilgi akışı sağlayarak uzaktan gerçek zamanlı izlemeye imkan veriyor. Şeffaf bir materyalden yapılan cihaz, bu yönüyle doktorların tanı veya tedavi amacıyla belirli kalp bölgelerini gözlemlemesine olanak tanıyor.

Ameliyat sonrası kalbin takibi çok önemli

Atriyal fibrilasyon ve kalp durgusu gibi komplikasyonlar genellikle kalp ameliyatları veya kateter bazlı tedaviler sonrasında meydana geliyor. Bu komplikasyonların mevcut cerrahi sonrası izlenmesi ve tedavisi gelişmiş teknolojiler gerektiriyor. Bilim insanları tarafından geliştirilen yeni cihaz, kalp odacıklarındaki çeşitli konumlardan gelen elektrik akımlarını kayıt altına alırken atriyal fibrilasyonu durdurmak için de elektriksel uyarılar gönderebiliyor.

Çalışmayı yürüten ekip daha önce kalbi izlemek ve geçici olarak hızlandırmak amacıyla kalp implantları üzerinde çalışıyordu. Araştırmacılar 2021 yılında ilk geçici kalp pilini tanıttılar, bu yılın başlarında ise kardiyak aritmi tedavisi için grafen bir "dövmeyi" tıp camiasının dikkatine sundular. Yeni cihaz geleneksel bir kalp pilinin yapabileceklerinin ötesine geçerek kalbin daha detaylı bir haritasını ortaya koyuyor, gerektiğinde kalbe normal ritmini geri kazandırırken kalbin hangi bölgelerinin doğru şekilde işlediğini ya da işlemediğini gösterebiliyor.

Cihaz işlevini bitirdikten sonra vücut tarafından emiliyor

Bilim insanları cihazın Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi tarafından onaylanan biyouyumlu malzemelerden yapıldığını ve klinik anlamda yeterli bir sürenin ardından vücutta zararsız bir şekilde çözünerek kaybolduğunu belirtiyor. Cihaz, tıbbi dikişlerde kullanılan vücut tarafından emilebilen iplere benzer şekilde, vücudun doğal biyolojik süreçleri sonucu bozuluyor ve yok oluyor. Biyolojik olarak emilebilen bu yapı sayesinde cihazı çıkarmak için yapılması gereken cerrahi girişimlerin yol açabileceği komplikasyonlar önleniyor, enfeksiyon riski düşüyor, hasta bakım maliyetleri azalırken tedavi süreci daha olumlu bir yönde seyrediyor. Araştırmaya bu bağlantıdan erişilebiliyor.