Yaşlı Japon yetişkinlerin yer aldığı bir gruptaki beslenme eğilimlerini tanımlayan araştırmacılar, yaptıkları bir çapraz kesitli çalışmada yüksek karbonhidrat tüketenlere kıyasla proteince dengeli bir beslenme uygulayanların bilişsel işlevinin daha iyi durumda olduğunu belirledi.
Çalışmada, hem sağlıklı hem de bilişsel düşüş yaşayan bireylerde yüksek karbonhidrat tüketmenin bilişsel işlevi olumsuz etkilediği belirlendi.
Araştırmacılar, “Elde ettiğimiz veriler baklagil, et, deniz ürünü, yumurta ve sebze dahil olmak üzere proteince zengin bir beslenme yaklaşımının, yaşlı Japon bireylerde iyi bir bilişsel işlev için faydalı olduğunu gösteriyor.
Yedi gıda grubunun alımına göre beslenme yaklaşımlarını sınıflandıran bir model oluşturduk. Buradan hareketle farklı beslenme yaklaşımları arasındaki bilişsel farkları gözlemledik. Elde ettiğimiz sonuçlar, yalnızca belirli gıda gruplarının tüketimine baklanın yaşlı yetişkinlerdeki bilişsel düşüşü öngörmek için kullanılabileceğini gösterdi” ifadelerini kullandı.
Çalışma ayrıca Alzheimer hastalığını önleyebilecek bir araç olarak beslenmenin potansiyeli ve özellikle protein alımının önemini vurgulandı.
Çalışmada yer alan grup tarafından tüketilen baklagillerin çoğunlukla soya ürünlerinden oluştuğunu aktaran ekip, bu tespitin soya izoflavonlarının nöroprotektif (beyin koruyucu) etkilere sahip olabileceğini öne süren geçmiş çalışmalarla aynı doğrultuda olduğunu söyledi.
Bunun yanındayeşil yapraklı sebzelerdeki yüksek karotenoidler, flavonoidler ve E vitamini içeriğinin yanı sıra balığın zengin PUFA içeriğinin de bilişsel gerilemeyi azalttığı biliniyor.
Bilişsel işlev ve bunama konusunda beslenme neden önemli?
Bunama (demans), artan yaşlanan nüfus nedeniyle belirgin hale gelen, modern çağın yaygın bir hastalığıdır. 2022'de dünya çapında yedinci önde gelen ölüm nedeni olarak kabul edilen demans toplum üzerinde önemli bir sosyo-ekonomik yük oluşturmaktadır.
Hastalığın ilerlemesini durduracak veya tersine döndürecek bir henüz bulunmadığından, bilişsel işlevdeki önemli rolünün bilinmesi nedeniyle beslenmenin hastalığı önlemedeki potansiyel rolü dikkat çekmektedir.
Doymamış yağ asitleri, polifenoller, kafein ve bazı probiyotiklerin bilişsel işlev üzerinde yararlı etkileri olduğu belirlenmiş olsa da son zamanlarda beslenme sinerjilerinin önemi vurgulanmaktadır. Bu nedenle, hastalığın beslenmedeki rolüne ilişkin odak noktası zengin beslenme çeşitliliğinin teşvik edilmesine kaymıştır.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar Nutrients dergisinde yayınlandı.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.