Beslenmedeki o değişim kanser metabolizmasını tersine çeviriyor!

Francis Crick Institute ve King’s College London araştırmacılar tarafından yapılan araştırmanın souçları iScience dergisinde yayınlandı. Yapılan çalışma, farklı besin türleri ile ilişkili küçük metabolik farkların ve beslenme ile hastalık arasındaki bağlantının anlaşılmasına yardımcı olabilir.

Araştırmada King’s College London Konak Mikrobiyom Merkezi ekibi, farelerdeki tüm metabolik yolların kapsamlı bir haritasını çıkardı. Ekip daha sonra “sağlıklı” veya “sağlıksız” bir diyetle beslenene farelerin karaciğerdeki gen ifadesi seviyelerini ve karaciğer tümörlerini ölçtü.

Analizler metabolizmada sağlıksız diyetlerle ilişkili belirli değişimler olduğunu ortaya çıkardı. Sağlıksız diyetlerin kanserli ve sağlıklı dokularda gliserol ve suksinat üretimini teşvik ettiği görüldü.

Bunun yanında, sağlıklı hücreler ve kanser hücreleri arasındaki en yüksek farkın, sağlıksız diyet verilen farelerde en yüksek seviyede olduğu, tümörlerin hayatta kalma ve büyüme konusunda sağlıksız diyetlerden daha çok faydalandığı anlaşıldı.

Francis Crick Institute Uzman Laboratuvar Araştırmacısı Patricia Nunes, “Bu model, laboratuvardan elde edilen deneysel verileri kullanarak beslenmedeki belirli bileşenlere bağlı olarak dokularda gerçekleşen karmaşık metabolik değişimleri daha iyi anlamamıza olanak tanıdı” diye konuştu.

Crick’s Kanser Metabolizması Laboratuvarı’nın başındaki isim olan Dimitrios Anastasiou ise “Kötü beslenmenin vücut metabolizmasını olumsuz etkilediğini biliyoruz. Obeziteye yol açabilyior ve karaciğer hastalığını teşvik edebiliyor, bu da ilerleyerek karaciğer kanserine dönüşebiliyor. Buradan hareketle beslenmemizdeki hangi besinlerin ve hangi besin kombinasyonlarının bu zararlı sonuçların önünü açtığını anlamak istedik” diye konuştu.

Beslenmedeki hangi değişim, kanser metabolizmasını tersine çevirdi?

Ekip daha sonra besin bileşenlerindeki değişimin (sağlıklıdan sağlıksıza ve sağlıksızdan sağlıklıya doğru değişim) etkilerini modelledi. Kansere spesifik bazı metabolik işlevlerin sağlıklı beslenmede de söz konusu olduğunu, ancak birçoğunun tersine döndürüldüğünü gözlemleyen ekip, bu etkinin yalnızca yağ ve karbonhidratların sınırlı olması durumunda ortaya çıktığını ifade etti.

Buradan, sağlıklı bir beslenmede yeri olan yağ ve karbonhidratların zararlı olduğu ve hiç tüketilmemesi gerektiği sonucu çıkarılmamalı. Çalışma sonuçları, tıpkı sağlıklı beslenme türlerinde olduğu gibi karbonhidrat ve yağların tavsiye edilen miktarlarda tüketilmesine işaret ediyor.

Anastasiou, “Kullandığımız yaklaşım, farklı hastalıkların tedavisini destekleyecek beslenme değişimlerini yönlendirmede kullanılabilir. Ancak bu bilginin en yararlı kullanılacağı alan, yediğimiz gıdaları seçmemize yardımcı olarak daha fazla hastalığı önlemesi olacak” dedi.

Geliştirilen aracın, belirli diyetlerin veya gıda ürünlerinin hastalıkları önleyebileceğine veya iyileştirebileceğine dair yeterli kanıt elde edilebilirse, bu bilgiler piyasadaki rekabeti etkileyebilecek şekilde yeni reklam ve etiketleme beyanlarında kullanılabilir.