Beyin kanserinin agresif ve ölümcül bir formu olan glioblastomayı hedef alan tedavi, fare modellerinde tümörün tekrar oluşumunu engellemek için tasarlandı. Testlerden elde edilen sonuçlar, bu tedavinin beyin tümörleri için hem tedavi hem önleme anlamında önemli bir kilometre taşı olabileceğini gösteriyor.
Araştırma ekibinden Khalid Shah “Ekibimiz basit bir fikirle yola çıktı. Kanser hücrelerini alıp, kanser öldürücülere ve aşıya dönüştürmek. Genetik mühendislik kullanarak, tümör hücrelerini öldürecek ve hem primer tümörleri yok edecek hem de kanseri önleyecek şekilde bağışıklık sistemini tetikleyecek bir ilaç geliştirmek için kanser hücrelerini tekrar programlıyoruz” dedi.
Tedavi aslında gerçekten de basit bir fikre dayanıyor. Ancak sağlık ve bilimsel araştırma anlamında tabi ki büyük bir çalışma gerektiriyor.
Birçok kanser aşıları, inaktif halde getirilmiş tümör hücrelerini kullanıyor. Bu açıdan, bağışıklık sisteminin canlı tümörleri tanıması ve yok etmesi için, inaktif virüs parçacıklarının kullanıldığı virüs aşılarına benziyor.
Ancak bu araştırmada, canlı tümör hücrelerinin hem aktif tümör hücrelerini yok eden hem de bağışıklık sisteminin bir sonraki karşılaşmada bu hücreleri tanımasını sağlayan anti-kanser ajanlarına dönüştürülmesi hedeflendi.
Bunun için araştırmacılar CRISPR-Cas9 genetik düzenleme yöntemini kullandı.

Yeni yöntem nasıl işe yarıyor?
Canlı tümör hücreleri, bağışıklık düzenleyici (immünomodülatör) salgılayacak şekilde tekrar düzenlendi. Bu maddeler, bağışıklık sisteminin beyin tümörü hücrelerini yok etmesine yardımcı olurken, yüzeylerinde bağışıklık hücrelerinin kolayca tanıyabileceği proteinler salgılıyor. Bu sayede bağışıklık hücrelerinin benzer hücreleri bir sonraki karşılaşmasında tanımasına yardımcı oluyor.
İnaktif hücreler kıyasla bu canlı hücreler, beyindeki diğer tümör hücrelerini de bulabiliyor, bu sayede anti-kanser ajanları doğrudan hedefe gidebiliyor. Yeni geliştirilen yöntemin en can alıcı noktalarından birisi de bu.
Araştırmacılara göre bu yaklaşım yalnızca glioblastomaya özgü değil. Diğer katı tümörler için de etkili olma hedefi taşıyor. Henüz farelerle yapılmış olsa da elde edilen sonuçlar ümit verici.
Araştırmacılar bir sonraki aşamaların güvenlik denemeleri ve daha sonra insan denemeleri olmasını hedefliyor.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar Science Translational Medicine dergisinde yayınlandı.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.