Yaşlandıkça strese verdiğiniz tepki değişiyor

İlk olarak, herkesin strese farklı tepki verdiğini ve tüm yaş gruplarını bir araya getiremeyeceğinizi not etmek önemli. Ancak genel olarak konuşursak, araştırmalar stresi yönetme becerinizin durağan olmadığını, zamanla arttığını ve azaldığını gösteriyor.

Bunun bir kısmı kaçınılmaz ve biyolojiktir. Örneğin ergenlik  ve  perimenopoz dönemindeki hormonal dalgalanmalar bizi bu dönemlerde strese karşı özellikle duyarlı hale getirebilir. Geçmiş koşullar da bir rol oynar. Bazı insanlar, diğerlerine göre daha fazla stres ve travma dönemlerinden geçmek zorunda kalabilirler. Bu da onların zorluklara tepki verme şeklini etkileyebilir.

Ancak yeterince ilginç bir şekilde duygularımızı düzenleme yeteneğimizin yaşla birlikte geliştiğini gösteren, giderek artan sayıda araştırma var.  Çeşitli yaşlardan 184 yetişkinin dahil olduğu Stanford Üniversitesi'nden bir çalışma yapıldı. 1993'ten başlayarak, katılımcılardan duygularını (hem olumlu hem de olumsuz) her beş yılda bir, bir hafta boyunca birçok kez kaydetmeleri istendi. Bu veri toplama 15 yıl sürdü ve sonuçlar 2011'de yayınlandı.

Araştırma verileri şaşırtıcı

Araştırmanın sonunda araştırmacılar genel olarak, kişisel olarak bildirilen duygusal refahın yaşla birlikte arttığını buldular. Katılımcılar yaşlandıkça, bakış açıları da eşitlenme eğilimindeydi. Olumlu ve olumsuz duygular arasında daha az değişkenlik vardı. Ve son olarak, günlük yaşamda nispeten daha olumlu duygular deneyimleyenlerin çalışma süresi boyunca hayatta kalma olasılıkları daha yüksekti. Bu da duygular ile uzun ömür arasında bir bağlantı olduğunu düşündürüyor. Makalede, "Duygusal esenliğin yetişkinlik boyunca korunduğu ve bazı açılardan iyileştiği gözlemi, insan yaşlanmasıyla ilgili son yıllarda ortaya çıkan en şaşırtıcı bulgular arasında yer alıyor" deniyor.

Ancak bu çalışma özellikle stresin zaman içinde ruh halini nasıl etkilediğine odaklanmadı. Ama strese odaklanan daha kısa vadeli bazı araştırmalar, yaşlı yetişkinlerin stres karşısında gençlere göre olumlu bir ruh hali sürdürme eğiliminde olduklarını da ortaya çıkardı.