Halkı doğru şekilde bilgilendirmekle sorumlu olan medya organlarının yapılan açıklamaları çarpıtarak vermesinin yeni bir örneği yaşandı. Milli Gazete, Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın ağzından, “Şeker fabrikaları özelleştirilemez” manşetiyle bir haber verdi. Haberin içeriğine bakıldığında ise Bakan Ağbal’ın açıklamalarının hiçbir yerinde böyle bir ifade kullanmadığı görüldü. Üstelik Milli Gazete’nin Sadettin İnan imzalı haberi, “Gazetecilik” kelimesini dahi yanlış yazarak, “Yol Gösterici, Sorumlu Gazeticiliğin Bir Örneği Daha…” ifadesiyle vermesi ise “Bu kadarına da pes!” dedirtti.
Demokrasilerde dördüncü kuvvet olarak tanımlanan ve halkın bilgilenmesinde önemli bir işlevi yerine getiren medya organlarının, kamuoyunu doğru bilgilendirmekten uzak çarpıtma haberlerine bir yenisi daha eklendi. Medyanın toplumda giderek daha da az güvenilir hale gelmesine neden olan son yanlışa imza atan ise Milli Gazete oldu.
Çarpıtmanın bu kadarı!
Milli Gazete’nin 22 Eylül 2016 tarihli sayısında, “MİLLİ GAZETE’NİN TEK BAŞINA SÜRDÜRDÜĞÜ MÜCADELESİNE MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL DA DESTEK OLDU: ‘ŞEKER FABRİKALARI ÖZELLEŞTİRİLEMEZ’” üst başlığıyla, “MİLLÎ MANŞETLERİ BAKAN GÖRÜR” başlıklı bir haber yayınlandı.
Sadettin İnan imzalı haber, başlıktaki, “Şeker Fabrikaları Özelleştirilemez” ifadesiyle, Maliye Bakanı Ağbal’ın şeker fabrikaları özelleştirmelerine karşı olduğunu duyuruyordu. Ancak başlığın hemen altında yer alan haber metnine göz atıldığında, gerçeğin hiç de öyle olmadığı, Bakan Ağbal’ın Çorum Şeker Fabrikası’nın pancar alım kampanyası açılış törenindeki konuşmasında, “Şeker Fabrikaları Özelleştirilemez” gibi bir ifadesinin yer almadığı ve büyük bir çarpıtmaya imza atıldığı görüldü.
Anadolu Ajansı başta olmak üzere tüm ajansların da geçtiği, Milli Gazete’nin de haber metninde kullandığı Ağbal’ın konuşmasından ilgili bölümler şöyleydi:
“Şeker sektörünün özelleştirilmesi, özelleştirme programında olan birçok şirketin özelleştirilmesinden çok farklı. Beni kanaatim bu. Yani TÜPRAŞ’ı özelleştirebilirsiniz, orada bir şirket var, mega bir üretim, fabrika ortamı var. Onun altında tarım üreticisi yok. Türk Telekom’u özelleştirebilirsiniz ama iş şeker fabrikalarının özelleştirilmesine geldi mi, bu konuyu 40 kere düşünmeniz lazım.
Arkadaşlarımıza talimat verdim. Gerek Şeker-İş Sendikamızla gerek PANKOBİRLİK ile gerekse diğer paydaşlarla yoğun şekilde görüşmeler yapıyoruz. Daha önce yapılmış şeker özelleştirmesine ilişkin çalışmaları gözden geçiriyoruz. Umut ediyor ve inanıyorum ki, istişareler sonucunda bütün paydaşları memnun edecek, başta üreticileri, çalışanlarımızı memnun edecek şeker özelleştirme stratejisini her beraber oluşturacağız. Bu geçişi, yani devletin şeker üretiminden çıkıp tamamen piyasada düzenleyici, denetleyici role geçmesini sağlayacak daha doğru bir geçiş planını hep birlikte üreteceğiz. Burada bu olumlu diyaloğa katkı veren bütün paydaşlara teşekkür ediyorum.”
Maliye Bakanı Ağbal aslında ne diyor?
Tamamı Milli Gazete’deki haberden alıntılanan yukarıdaki bölüm, Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın “Şeker Fabrikaları Özelleştirilemez” demek bir yana, şeker fabrikaları için bütün paydaşları, üreticileri, çalışanları memnun edecek bir özelleştirme stratejisi oluşturacaklarını ve “Devletin şeker üretiminden çıkıp, tamamen piyasada düzenleyici, denetleyici role geçmesini sağlayacak doğru bir geçiş planını hep birlikte üreteceklerini” söylediğini gösterdi.
Sadettin İnan imzalı haber, Milli Gazete’nin izlediği yayın politikasını haklı çıkartmak için Maliye Bakanı Ağbal’ın sözlerini bile çarpıtmaktan geri kalmadığını ortaya koydu.
“Gazeteciliği” bile doğru yazmadılar
Haberde dikkat çekici bir unsur da, başlığın hemen altında yer alan ve Milli Gazete haberciliğini övmek amacıyla konulan bir ifade oldu. Gazetenin bu kadar önemsediği haberin ana görseli üzerine yerleştirilen “Yol Gösterici, Sorumlu Gazeticiliğin Bir Örneği Daha…” ifadesindeki yazım yanlışı da gözden kaçmadı.