Sıfır Gıda Atığı Liderler Ağı toplantısının üçüncü oturumunda, tedarik zincirindeki sorunlar ve yeni çözüm yaklaşımları ele alındı. Tedarik zincirinde yaşanan sorunlara değinen Dr. Yaşanur Kayıkçı, bu süreçteki en önemli sorunları; ürün hassasiyeti, gıda üretiminde artan küreselleşme, gıda fiyatlarının yükselmesi olarak sıraladı.
Dr. Yaşanur Kayıkçı, Sıfır Gıda Atığı hedefinde sorunların çözümlenmesi için yeni teknoloji uygulamalarında, yöntem ve yaklaşımlara olan ihtiyaçların tanımlanması gerektiğini vurguladı.
“Öğrenme Oyunu’ ile bütün paydaşları bir araya getirmeliyiz”
Aynı oturumda konuşan Dr. Atanu Chaudhuri, gıda tedarik zincirindeki kilit sorunlara değindi. İlk olarak sorunların tam olarak ne olduğunun belirlenmesi gerektiğini belirten Dr Chaudhuri, çiftçilerin, lojistik şirketlerinin ve tüketicilerin dahil olduğu, “öğrenme oyunu” olarak tabir edilen bir sistem haline getirilerek, sorunun ne olduğunu anlayabileceklerini söyledi. Chaudhuri, herkesin dahil olduğu bu “öğrenme oyunu” ile birçok paydaş ile insanlarda farkındalık oluşturulabileceğini kaydetti.
“FAO ve devletler, pilot projeleri desteklemeli”
Gıda bankası ağlarının dünya çapında daha fazla oluşturulması ve olanın iyileştirilmesi ile gıda kaybının büyük ölçüde azaltılabileceğini söyleyen Dr. Atanu, FAO ve devletlerin pilot projeleri desteklemesi gerektiğini belirtti.
“Tarlada kaybolan ürünleri geri kazandırmayı amaçlıyoruz”
Hazine ve Maliye Bakanlığı Hazine Uzmanı Metin Tektaş ise, “Tarım Bakanlığı ile ortak çalışmalarız var. Bizim için önemli olan bizim gördüğümüzden ziyade gerçekte olan şeyin ne olduğu. Bizim için önemli olan gıda güvenliği, atıkların azaltılması, zincirin korunması ve ne üreticinin ne tüketicinin kaybetmesi” dedi.
Bu yıl Ziraat Bankası ile ortaklaşa yürütülen “Yerinde İşleme Desteği” projesi ile çiftçileri desteklediklerini belirten Tektaş, “Yerinde İşleme Desteği, tarlada yetişen sebze meyveleri işleyerek pazara sunması. Özellikle çiftçilerin, elde kalan ürünleri işleyerek pazara sunmaları için böyle bir düzenleme yaptık. Mesela domatesi salçaya dönüştürerek pazara sürmek… Bunu da faizsiz geri ödeme ile yapabilecekler. Bu düzenleme ile en azından tarlada kaybolan ürünleri bu şekilde geri kazandırmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Geliri olmayan alamıyor, geliri olan alıyor ve çöpe atıyor”
2017 yılında Türkiye İsraf Araştırması sonuçlarına dikkat çeken Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü Uzmanı Tuğba Yıldırım Yılmaz ise, bu çalışmanın sonuçlarına göre gıda israfının nedenlerini; gelir artışı, yetersiz teknoloji, pazarlama metotlarının gelişmesi olarak sıraladı.
Gıda israfı konusunda sadece firmaların bilinçlendirilmesinin yeterli olmadığını, tüketicilerde de farkındalık yaratılması gerektiğini belirten Yılmaz, “Türkiye İsraf Araştırması’ndan elde edilen sonuçlara göre, gelir arttıkça çöpe atılan gıdanın miktarı da artıyor. Sonuç olarak bunun artıyor olması önemli bir nokta. Bu bize şunu gösteriyor; geliri olmayan alamıyor, geliri olan alıyor ve çöpe atıyor” diye konuştu.
2017, 2018 yılında yaptıkları araştırmayı her yıl yapmayı planladıklarını bildiren Yıldırım, tüketicide gıda israfı konusunda farkındalık yaratmaya çalıştıklarını dile getirdi.
18 ayda 2600 ton gıda bağışı
Oturumda konuşan Fazla Gıda Şirketi’nin kurucu ortaklarından Olcay Silahlı, gıda atığına yönelik çözüm yöntemlerini ele aldı. Hedeflerinin dünya çapında yaklaşık %30 gıda atığının neden olduğu karbon salımını azaltmak olduğunu belirten Silahlı, şunları söyledi:
“Fazla Gıda’nın amacı, atık gıda kaynaklı oluşan karbon salımını düşürmek. Fazla Gıda Yönetimi’nde 25 ülke arasında 20. sıradayız. Fakat, ülke olarak iyi bir yöne doğru yol alıyoruz. İlk sırada Fransa var. Bu aslında bir tesadüf değil. Fransa, devletin oluşturduğu bazı yasalar ile birinci sırada yer alıyor. Bizim amacımız, atığın mümkün olan maksimum finansal ve sosyal faydalı hale dönüşmesini sağlamak.”
Kurdukları platform ile birçok kişiye ulaşmak istediklerini belirten Olcay Silahlı, “Bu platform aracılığı ile 18 ayda 2600 ton gıda bağışı yapıldı. Fazla Gıda’nın değişim önerisi, gıda bağışı uygulamasına özel vergi teşviklerinin devreye alınması. Bir diğeri de, il ve ilçe belediyelerinde gıda bağışları için altyapı oluşturmak” diye konuştu.
“Sahaya inmek lazım”
Türkiye Perakendeciler Federasyonu Genel Koordinatörü Zafer Yayla ise gıda atığı konusunda en başta eğitimin olması gerektiğini belirterek, “Bütün marketler halden alıyorlar ürünlerini. Peki halden markete nasıl getiriyorlar? Zaten mal tarladan bozulmaya yakın geliyor, halde kötü bir ortamda daha da kötüleşiyor. Bu da, böylece tüketiciye kötü mal olarak geliyor. Eğitim olmazsa, bu öğretilmezse, halk bilinçlendirilmezse, gıda atığını azaltmak mümkün değil. Bu konuya en derinden bakmak lazım. Sahaya inmek lazım” dedi.