OECD-FAO 2008-2017 Yıllık Tarımsal Görünüm Raporu

Tarımsal üretim azalacak, Çin ve Hindistan yoluna devam edecek. Türkiye 2017 yılına kadar en fazla büyüyen üç ülke arasına girecek…
Tarımsal üretim azalacak, Çin ve Hindistan yoluna devam edecek. Türkiye 2017 yılına kadar en fazla büyüyen üç ülke arasına girecek…
Tarımsal üretim azalacak, Çin ve Hindistan yoluna devam edecek. Türkiye 2017 yılına kadar en fazla büyüyen üç ülke arasına girecek…
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD ) ile Dünya Tarım Örgütü (FAO)’nun ortaklaşa hazırladıkları Yıllık Tarım Tahmin Raporu’nun dördüncüsü yayınlandı. Tarım pazarlarının on yıllık geleceği üzerine politikalar üretmek amacıyla düzenlenen ve tahıllar, yağlı tohumlar, şeker, et, süt ve sütçülük ürünlerini içeren raporda bu yıl, bioetanol ve biodisel için global biyoyakıt pazarları analizi de ilk kez yer alıyor.
Tarımsal Görünüm Raporu; bütün ürünler için pazar değerlendirilmesi, küresel makro ekonomik faktörler, nüfus artışı, ulusal tarım, ticaret, biyoyakıt politikaları, üretim teknolojileri ve normal hava koşulları ile ilişkili spesifik varsayımlarla koşullandırılmış bir dizi tahmine dayanıyor. Raporda, piyasa beklentileri, OECD ülkeleri bazında ve tarımsal piyasalarda büyük etkisi olan Hindistan, Çin, Brezilya, Rusya, Arjantin ile OECD üyesi olmayan toplam 39 ülke ve 19 bölge inceleniyor.
Türkiye, büyümeye devam
Raporda Çin ve Hindistan’ın, pazar gelişimi ile toplam yurtiçi üretimlerinin artması, gelişen ülkeler arasında lider olarak kalacakları ve evrensel ekonomide ve dünya ticaretinde gittikçe daha fazla yer alacakları vurgulanıyor. Yine rapora göre, Türkiye için büyüme hızı ortalaması 2002-06 döneminde %7,2 iken, gelecek dönemler için tahmini yıllık %5,1-5,5 arasına gerileyeceği öngörülüyor.
2008-2017 dönemini inceleyen raporun Türkiye’ye ayrılan bölümünde, büyüme hızı ortalamasında ve nüfus artışında gerileme beklenirken, gıda fiyat artışından da en fazla etkilenecek ülkelerden biri olduğu ifade ediliyor. Ancak rapor tüm bu beklentilere rağmen, 2017 yılına kadar Türkiye’nin, Çin ve Hindistan ile birlikte en fazla gelişen üç ülke arasında yer alacağını da belirtiliyor. Ancak, Türkiye için en büyük handikapın, toplam tüketici hanehalkı harcamalarının %30’unu oluşturan gıdanın etkilediği enflasyonun olacağına da dikkat çekiliyor. Bu yıl %5,4, gelecek yıl 5,7 büyüyeceği tahmin edilen Türkiye, 2017’ye kadar yıllık ortalama büyümesini %5,5 olarak sürdüreceği öngörülüyor.
Gıda, enflasyonu tetikler
Değişen beslenme alışkanlıkları, kentleşme, ekonomik büyüme ve nüfus artışının gelişmekte olan ülkelerdeki gıda ve yem, gelişen biyoyakıt sektörünün de yem talebini arttıracağı, hava şartlarındaki olumsuzlukların verimi ve stokları etkileyeceği, bunun da tarımsal ürünlerin fiyatlarının yükselmesindeki en temel ve etkili faktör olacağı da raporda yer alıyor.
Tarımsal Görünüm başlıklı raporda, ülkelerin tüketici fiyat indeksleri incelendiğinde gıda bileşeninin ağırlığının, ülkeler arasındaki ev harcamalarının yapısına bağlı olarak önemli farklılıklar gösterdiğine yer veriliyor. Endeksin gıda fiyatları bileşeni Amerika’da %10’dan daha az iken Türkiye ve Polonya’da bu oran %30’a kadar yükseliyor. Fakat OECD ülkelerinin çoğunluğunun bütçelerindeki gıda harcaması payları daha da yüksek. Örneğin Hindistan’da %33, Bengaldeş’de %62, Malezya’da %58, Haiti’de %52 ve Kenya’da %51 gibi yüksek oranlarla, toplam ev bütçelerinin yarısından fazlasını gıda harcamalarının oluşturduğu görülüyor.
Nüfus Afrika’da artacak
Dünya için gelecek 10 yıl da, nüfus artışının geçen on yıla göre ortalama yıllık %1,1 azalacağı ve 2017 de 7,4 milyar olacağı, en fazla artışın da Afrika ülkelerinde yaşanacağı, Avrupa’nın ise stabil kalacağı tahmin ediliyor. Nüfus artışının, bu yıl %1,50 olan Hindistan da, 2017 de 1.28’e gerilemesi, Çin’in de bugünkü 0.63’lük seviyesini koruması bekleniyor. Türkiye’de ise bu yıl için 1,28 olarak tahmin edilen nüfus artışının 2017’de 1,01’e gerileyeceği sanılıyor.
Rapor, gelecek on yılın para hareketlerinde büyük değişiklikler öngörmüyor. Kısa dönemde bazı değer kayıplarına uğrayan Doların yeniden değer kazanacağı ve ticari mallara hakim olacağı beklentisine yer verilen raporda, Euronun da sabit kalacağı tahmin ediliyor. Japonya’daki düşük enflasyon nedeniyle, Yen’ in değer kazanacağı, yüksek büyüme/ yüksek enflasyonu olan Brezilya, Hindistan, Türkiye ve Güney Afrika gibi ülkelerin, para birimlerinin de orta vadeli dönemde değer kaybetmesi bekleniyor.
Tarımsal emtia fiyatları
OECD-FAO 2008-2017 Yıllık Tarımsal Görünüm Raporu’nun öneriler ve değerlendirmeler bölümünde, “Bu yılın ajandasının temel özelliği, tarımsal emtia fiyatlarının yüksek düzeyde oluşudur” deniliyor. Rapor, dünya üzerinde başlıca tahıl üretim alanlarında görülen kuraklığı ve spekülatif piyasa hareketlerini, tarımsal emtia fiyatlarındaki yükselişin kısa dönemli faktörleri olarak gösteriyor. Bu geçici faktörlerin etkisi kalktığında ya da değiştiğinde fiyatların şu anki zirve durumlarından düşeceği de yapılan değerlendirmeler arasında yer alıyor. Düşüşe rağmen tarım piyasalarında oluşan fiyatların, geçmişteki ortalama fiyatların üstünde kalacağı da raporun öngörüleri arasında. Raporda; nüfus artışı, gelirdeki büyümeye bağlı olarak gıda talebindeki sabit artış ve özellikle Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ekonomilerde halkın beslenme alışkanlıklarında ortaya çıkan değişim ise buna neden olan etkenler olarak gösteriliyor.
Fakat bu etkenlere ek olarak, gelecekteki durumu belirsiz olanlar da var. Bu etkenler raporda enerji fiyatları, tarım alanları ve tarımsal ürünlerin biyoenerji üretimine ayrılması ve iklim değişikliği olarak sıralanıyor.
Politik aksiyonlar
Son dönemlerdeki fiyat artışlarından önce de yüz milyonlarca insanın gıda almaya maddi güçleri yetmediği için açlıkla yüz yüze kaldığı belirtilen raporun, ülkelerin alacağı uygun politik aksiyonlar konusunda da önerileri var. Dünya tarım ticaret politikalarında değişimin ve iyileştirmenin gerektiği, ticareti (ithalat ve ihracat dahil) sınırlayan politikaların orta ve uzun vadeli istenmeyen ve planlanmamış etkileri olabileceği açıklanan raporda şu konulara dikkat çekiliyor:
Bazı ülkeler mevcut yüksek tarımsal emtia fiyatlarından kötü etkilenecek ve yüksek fiyatlar sürdürdüğü sürece daha da kötü olmaya devam edecek. Kısa dönemde bundan çok ciddi bir şekilde etkilenen ülkeler için acil insani yardımlar gerekecek. Bu durum, BM Bin Yıllık Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmayı daha da zorlaştıracak.