Gönüllü çevre iletişimi
Hedef, 2011 yılına kadar gıda ürünlerinin çevresel değerlendirme çerçevesi yöntemini oluşturmak.
Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında 9 kurucu üyenin öncülüğünde kurulan Avrupa Gıda Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim Yuvarlak Masası (Food SCP), çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Avrupa Gıda ve İçecek Sanayi Konfederasyonu’nun (CIAA) da kurucuları arasında bulunduğu Yuvarlak Masa, AB içerisinde çevre konusundaki etkinliğini de giderek arttırıyor. Avrupa Komisyonu’nun da eş başkan sıfatıyla yer aldığı Yuvarlak Masa’ya bugünlerde dört AB genel müdürlüğü de katılmaya hazırlanıyor.
Geçtiğimiz günlerde 14 yeni AB organizasyonunu daha üyeliğe kabul ettiğini açıklayan Yuvarlak Masa’nın İdari Komitesi Eş Başkanı ve Nestle Sürdürülebilir Çevre Direktörü Pascal Gréverath: “Aramıza yeni üyelerin katılmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu bize gıda zincirinde oluşturmayı planladığımız sağlam bir yöntem çerçevesi için ihtiyacımız olan gücü veriyor” açıklamasını yaptı. Yeni üyelerin kabulü nedeniyle yaptığı açıklamada: “Özellikle son altı ayda hummalı çalışmalar yapıldı” diyen Gréverath; gönüllü çevre değerlendirmesi ve tüketicilerle birlikte gıda zincirini de içine alan çevre iletişimine ilişkin yeni bir “taslak kılavuz ilkeleri” hazırladıklarını da duyurdu. Hazırlanan taslak kılavuz, Yuvarlak Masa’nın geçtiğimiz ay yayına başlayan resmi web sitesinde (www.food-scp.eu) üyelerin görüşüne açıldı.
Taslak belgede, gıda ve içecek ürünlerinin çevresel değerlendirilmesi için uyumlaştırılmış çerçeve metodolojisinin geliştirilmesinde kullanılacak birtakım kılavuz ilkelere yer veriliyor. Bu ilkelerle, gıda zincirinde yer alan işletmeler ve tüketiciler arasında gönüllü çevre iletişiminin temelinin oluşturulması amaçlanıyor. Yuvarlak Masa, Kılavuz İlkeler son şeklini alana kadar önümüzdeki aylarda bu konular üzerinde çalışacak. Taslak ilkelere son şeklinin ise 13 Temmuz’da düzenlenecek bir çalışma toplantısıyla verilmesi bekleniyor. Yuvarlak Masa, gıda ürünleri için bilimsel olarak güvenilir ve standart çevresel değerlendirme yöntemleri oluşturmayı ve tedarik zincirinde tüketicilerin bilinçli tercihler yapmalarını sağlayacak iletişimin kurulmasını hedefliyor. Bu amaçla, gıda ürünlerinin gönüllü çevresel değerlendirme çerçevesi yöntemini 2011’e kadar oluşturmayı planlıyor.
CIAA ve Yuvarlak Masa’nın da diğer organizasyonlar gibi Kopenhag İklim Zirvesi’nden beklediklerini bulamadığını söyleyen Gréverath, just-food.com’a yaptığı açıklamada Yuvarlak Masa’nın çalışmaları hakkında bilgiler verdi: “Yuvarlak Masa, hükümetlere daha net, uzun vadeli ve yasal bağlayıcılığı olan taahhütlerde bulunmaları yönünde çağrıda bulunmaya devam ediyor. Çünkü yatırımlarımızın uzun vadede önünü görebilmemiz gerekiyor. Bunun için de uluslararası ve mümkün olduğunca uyumlaştırılmış bir anlaşma gerekli. Yuvarlak Masa iki açıdan büyük önem taşıyor: Birincisi çevre konusunda somut sonuçlar almaya yönelik belirli ve odaklanmış hedeflerinin olması; ikincisi de her şeyin tartışıldığı ama uygulamada bir şeyin elde edilmediği bir forum olmaması.
Ayrıca Yuvarlak Masaya CIAA üyesi olmayan paydaşlar da katılıyor. Biz, gıda zincirinin tamamının katılımının gerekli olduğunu düşünüyoruz. Çiftçilerden satıcılara ve tüketicilere kadar farklı paydaşların katılmasını istiyoruz. Katılması için Yuvarlak Masanın üç net hedefi var: Birincisi ülkeler arasında gıda ürünlerinin çevresel değerlendirmesi için uyumlaştırılmış yöntemler geliştirmek. İkincisi uygun iletişim araçlarını belirlemek. Üçüncüsü de gıda tedarik zincirinde çevre ve sürdürülebilirlikle ilgili uygulamalarda sürekli iyileşme sağlamak.
Birçok AB üye ülkesinde, özellikle Fransa, Almanya ve İngiltere’de memnuniyet verici çeşitli eko-etiketleme ve çevre mevzuatı çalışmaları yapılıyor. Avrupa gıda endüstrisi için ortak kuralların uygulanması gerekiyor. Yuvarlak Masa’nın bunun gerçekleşmesine yardımcı olmasını hedefliyoruz. Bunu öncelikle AB genelinde başarabilirsek global olarak atılmış ilk adım olacak. CIAA, Yuvarlak Masa’ya Fransa, İngiltere, İsveç ve Hollanda başta olmak üzere, üye ülkelerin hükümet temsilcilerinin katılımından çok memnun ve ilgilenen diğer ülkeleri de bekliyor.
Çevresel değerlendirme ilkeleriyle, tüketici ve diğer paydaşlarla gönüllü iletişimin resmi olarak duyurulacağı ilk Yuvarlak Masa genel kurulu bu yaz yapılacak. Atık konusu da burada üzerinde durulacak önemli konulardan biri. İngiltere, Avusturya ve Hollanda’da yapılan araştırmalara göre üretilen gıdaların %30’u atık olurken, ABD’de bu oran %40’tan fazla. Sürdürülebilirlik açısından bu çok önemli bir konu. Gıda atığı aynı zamanda doğal kaynakların israfı, çevresel etkiler ve karbon emisyonlarının artması anlamına da geliyor.
Bu yıl yayınlanacak olan bir AB araştırmasının sonuçları durumun tam bir resmini ortaya koyacak. İnsanları şunu yiyin bunu yemeyin diye yönlendirmeden önce, atıklarla ilgili bilinçlendirmek gerekiyor. Aksi halde üretilenlerin %30’unu atmaya devam edeceğiz. Çevre açısından bakıldığında, atıkların azaltılması ya da en aza indirilmesi yeterli değil; atıkların önlenmesi yaklaşımının benimsenmesi zorunlu. Bir tarafta, üretilen gıdalar atık olarak boşa harcanırken; diğer tarafta açlık çeken, yiyecek bulamayan insanlar var. Bu da meselenin toplumsal ve ahlaki boyutu”.
