• Künye
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Site İçi Arama
Gıda Hattı
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KORONAVİRÜS
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KORONAVİRÜS
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Gıda Hattı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Güncel

Fikri Türkel

4 Ekim 2018
Süre:8 mins read
Fikri Türkel
FacebookTwitterLinkedinPinterestWhatsappEposta

Ah şu Global standartlar

Standartlar bir kuraldır ve zorunluluktur. Her dönemin kuralları, ölçüleri kendi şartlarına göre belirlenir. Belirleyici olmadığımız sürece de avantajları bizim için işlemeyecektir.

Sony’nin ardındaki en önemli isim Akia Morita’dır. Kurucusu olmasının yanı sıra savaş sonrası yeniden yapılanan şirketin vizyonunun oluşturulmasındaki isim de odur. Sony’i anlattığı kitabında standartlarla ilgili anlattığı hoş bir kısım var.

Morita, yaptığı stratejik hatalardan birinin Betamax projesi olduğunu aktarıyor. 70’lerde video çılgınlığı başladığında kitap boyutlarında videokasetler üretmeyi hedefliyor. Betamax kitap boyutu esas alınarak piyasaya sürülüyor. Eş zamanlı olarak Philips de VHS adıyla daha büyük boyutlarda ve Sony’ninkine göre daha hantal bir ürünle cevap veriyor. Philips sadece VHS’yi üretmekle kalmıyor, kaset standartlarını ve patentini başka üreticilerle de paylaşıyor. Sony ürününe güveniyor ve bir nevi açgözlülük yapıyor. Video oynatıcıların çoğunluğu ve pazar hâkimiyeti VHS tipinde olduğu için Sony’nin Betamax’ları tercih edilmemeye başlıyor.

Morita, bu stratejik hatayı yıllar sonra aynı boyutta Betacam profesyonel kayıt kasetleri çıkararak telafi etmeye çalışıyor ama yine de önceki hatayı telafi edemiyor. Herkese ders olabilecek bir hikâyedir.

Her şeyin en iyisinin Batıdan gelebileceği gafleti içindeyiz. Bilinmesi gereken kural şudur: Büyüklük hantallaştırır. Sistemler genişleyip büyüdükçe bürokrasi artar, karar süreçleri yavaşlar ve esnekliğini kaybeder. Güç noktaları hakkaniyet ve gerçekliği örter. Dominant taraf kendi kurallarını dayatır.

Rekabet dünyasında demokrasi yoktur. Çoğu düşünür, iş hayatını savaş meydanına benzetir. Regülâsyonlar, düzenlemeler ve standartlar genelde küçüklerin aleyhinedir.

Türk işadamlarının dışa açılmadaki en büyük uğraşlarından biri vize almaktır. Gazeteci olarak bu bizim için de büyük bir sorundur. Çoğu kere bir günlük yurtdışı çıkışları için bile üç dört günlik bir uğraş gerekiyor.

Bugün kendi bilgisayarımızdan gerçekleştirdiğimiz MSN kayıtları, e-postaları takip edebilen süper güçler, aynı bilgileri her seferinde istemektedirler. Gereksiz kâğıtlar, angarya işlemler, bıktıran fotoğraf standartları, ince eleyen güvenlik araştırmalarına bir bakın. Davetiyenin orijinalini konsolosluğa verdiğiniz halde uçaktan inişte de yanınızda taşımanıza ne dersiniz? Genelde de bu bürokrasi, hakim olan global gücün mantalitesidir. Aslında bu düşünce tarzı, ister gıda olsun isterse de diğer standartlarda aynı şekilde geçerlidir.

Geçerliliğini kabul etmek ayrı, doğruluğuna inanmak farklıdır.

İngiltere’nin standartlarını bir düşünün: Soldan işleyen trafiği makul karşılayabilirsiniz. Ölçü birimlerinde, eşyalarda, elektrik aparatlarına kadar kendi tarzlarında direnmelerini nasıl karşılarsınız? Avrupa Birliği’ne girmelerine rağmen paralarını, standartlarını hatta “vize” şeklini değiştirmediler. Standartlara karşı çıkmak gibi bir anlayış sergilemek istemiyorum. Kurallarını ve ölçülerini kendimizin koyabileceği pek çok potansiyele sahibiz. Özellikle de gıdada bu fırsatlar var.

Meyve suyunda şeker kullanılmamasını Türk üreticilerin deneyimleriyle Avrupalılara anlatabildik. Bir Uzakdoğu anısıyla başka bir olayı da anlatmak istiyorum.

Dünya Genç Girişimciler Yarışması Finali 2002 yılında Filipinler’in başkenti Manila’da yapıldı. Dünyanın dört bir tarafından gelen finalistler arasında Dizayn Grup’un kurucusu İbrahim Mirmahmutoğulları da vardı. İngiltere, Almanya gibi gelişmiş ülkelerin yanı sıra Malezya, Japonya gibi Uzakdoğu ülkeleri ile Afrika’nın gelişmemiş ülkelerinin temsilcileri de yer alıyordu.

Filipinler Turizm Bakanlığı, dünyanın dört bir tarafından gelen işadamları için Filipin Gecesi düzenledi. Dört beş ayrı folklor gurubunun gösterileri arasında, ülkenin deniz mutfağını yansıtan yemekler sundular. Bakanın, “dünyanın en zengin deniz mutfağı” diye tanıttığı akşamda “Türkler aç kaldı” diyebiliriz. Boğaziçi’nde herhangi bir balık restoranında o gecede sunulanların iki üç katı çeşit olduğunu söyleyebilirim. Bu etkinliğe giderken yanımda iki paket baklava ve iki kutu çifte kavrulmuş lokum götürdüm. Yapacağımız ziyaretlerde elimiz boş olmasın niyetindeydim. Ertesi gün döneceğimiz için, ikram ederim diye bu ziyafete (!) yanımda getirmiştim.

Bizim için tatsız tuzsuz ama eğlenceli olan gecede bunu çıkarmanın tam sırasıydı. Yakama ay yıldızlı rozetimi taktım ve masaları tek tek dolaşarak lezzetli Türk lokumlarını ikram etmeye başladım. İlk anda bir iki garipseyen oldu ama çoğunluğun sevincini görünce teşekkür etmeye başladılar.

İş o hale geldi ki garsonlar ve görevliler de tattılar. Bir baktım baş aşçı da gelmiş, “Bu nedir?” diye soruyor. Ona da anlattım. Hayatında ilk defa lokum tadıyor. Adamın sevinci görülmeye değerdi.

Bir masadan ikinci kere çağırılınca orada olan bir İngiliz işadamı, kıskançlığını tutamadı: “Filipinler Gecesini Türk gecesine çevirdin” dedi.

Bir lokum bu kadar kalabalık bir ortamı Türk Gecesi’ne çevirebiliyorsa; Türk lezzetlerinin etkisini siz tasavvur edin.

Evet, lezzetler önemli…

Bu konuda son yıllarda bir gelişme de “döner”de yaşanıyor.

Türkiye’de günde kaç ton döner tüketildiğini biliyor musunuz? Duyunca çok şaşırdım. 2500 ton döner işlenip satılıyor. Bu kadar etkili bir hizmetin markasının olmaması üzerinde düşünülmelidir.Türkiye’de döner deyince iki isim akla geliyor: Hosta Döner ve Bereket Döner… Ankara merkezli Hosta’yı son yıllarda şubeleşme atağı içinde görüyoruz. Bereket Döner’i daha yakından inceleme fırsatı buldum. Gıda izlenirliğinden ürün standartlarına, hijyenden dağıtıma kadar oluşturdukları modern sistemi gözlemledim.

Dönerciliğin markalaşmamasının en önemli noktası; işin kayıt dışına açık ve standart zorunluluğu olmamasındandır. Yaprak dönerin standardı olmadığı gibi, soğuk zincir dağıtımı da olmadığı için sağlık açısından doğru değildir.

Bu şartlara rağmen halen 35 Bereket Döner satış noktası bulunuyor. Fakat şimdilik Bereket Döner, ağırlıklı olarak hotel, restoran ve cateringlere servis sunuyor. Kısmen Tansaşlarda bulunmasına rağmen dağıtımın zorluğu açısından nihai tüketiciye yönelik olarak orta vadeli bir strateji izlemektedir.

Son bir yılda yurtdışından gelen yoğun taleplerle Bereket Döner yeni bir strateji izlemeye başladı. Mevcut know how’unu paylaşmak ve geleneksel döner kültürümüzü dünyaya yaymak. Bereket Döner’i yeniden yapılandıran Hayrettin Taşkıran; halen Cezayir, Romanya ve Japonya’da bu alanda somut projelerin oluştuğunu belirtiyor.

Beyhatun Ailesi, Cezayir’de 8 döner restoranı açmış durumda. Şimdi Taşkıran’la beraber ve Bereket Döner sistemiyle ileri işleme tesisi kurup işi daha profesyonel bir yapıya oturtmaya başladı. Yine Romanya’da bir Türk Grubu ile birlikte 8 milyon euroluk yeni bir yatırım projesi de yine Bereket Döner’in tecrübeleriyle kurulma noktasına geldi. Bereket Döner’in sistemini kurmak için Malezya’dan da talep geldiğini söyleyen Taşkıran, Avrupa’daki dönercilerin de sistem konusunda bilgi için geldiklerini belirtiyor.

Asıl ses getirecek olan ise, Tekofax’ın kurucusu Ayhan Bermek’in Japonya’da döner zinciri oluşturma konusunda somut adımlar atmasıdır. Japonya’da gıda dağıtımı da yapan Bermek’in döner projesine Japonların da büyük ilgi gösterdiği biliniyor.

Dönerde kırılma noktası oluştuğu anlaşılıyor. Bakalım bundan sonra işi global marka haline kim getirecek? Daha da önemlisi uluslararası standartlarını Türk üreticiler belirleyebilecek mi?

Standartlar bir kuraldır ve zorunluluktur. Her dönemin kuralları, ölçüleri kendi şartlarına göre belirlenir. Belirleyici olmadığımız sürece de avantajları bizim için işlemeyecektir.

PaylaşTweetPaylaşPinGönderGönder

İlgiliYazılar

Nisan ayı beklenti anketi: Enflasyon beklentisi 1,5 puandan fazla arttı
Bilim

Amerika’da ballar, yarım asır öncesinin radyoaktif serpintilerini taşıyor!

21 Nisan 2021
elektrik faturasi-kayip-kacak-gidahatti
Ekonomi

Elektrik şirketlerine pandemi yardımının faturası vatandaşa çıkacak!

21 Nisan 2021
Gençler de çok ağır geçirebilir! COVID-19 yoğun bakım sorumlusu uyardı…
Güncel

Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı’ndan tam kapanma çağrısı: “Yükü taşıyamayız!”

21 Nisan 2021

Bağlantıda Kalalım

Sıcak Haberler

Nisan ayı beklenti anketi: Enflasyon beklentisi 1,5 puandan fazla arttı

Amerika’da ballar, yarım asır öncesinin radyoaktif serpintilerini taşıyor!

21 Nisan 2021
elektrik faturasi-kayip-kacak-gidahatti

Elektrik şirketlerine pandemi yardımının faturası vatandaşa çıkacak!

21 Nisan 2021
Gençler de çok ağır geçirebilir! COVID-19 yoğun bakım sorumlusu uyardı…

Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı’ndan tam kapanma çağrısı: “Yükü taşıyamayız!”

21 Nisan 2021
Karın ağrısı nasıl geçer

“İçimde bir sıkıntı var” diyenler! Dikkat, İBS’ye yakalanmış olabilirsiniz

21 Nisan 2021
Gidahatti Logo

Gıdahattı.com, başta gıda olmak üzere hayatın her alanına ilişkin okuyucuların merak edebilecekleri, istedikleri konularda mümkün olduğunca yalın ve net bilgi alabilecekleri yeni nesil dijital medya platformudur.

Gıdahattı.com‘un insana ve hayata dair her konuda söyleyecek bir sözü, araştıracağı bir konu mutlaka vardır. Ayrıca sitemiz, eli kalem tutan ve hayata dair söyleyecek sözü olan herkese açık bir yayın platformdur.

Bizi Takip Edin

  • Künye
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Site İçi Arama

Copyright © 2019 - Tüm hakları saklıdır.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KORONAVİRÜS
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK

Copyright © 2019 - Tüm hakları saklıdır.