• Künye
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Site İçi Arama
Gıda Hattı
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KORONAVİRÜS
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KORONAVİRÜS
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Gıda Hattı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Güncel

“Kamu ve özel sektör işbirliği önemli!” – Mustapha Sinaceur – FAO Türkiye Temsilcisi ve Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü

11 Kasım 2013
Süre:8 mins read
“Kamu ve özel sektör işbirliği önemli!” – Mustapha Sinaceur – FAO Türkiye Temsilcisi ve Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü
FacebookTwitterLinkedinPinterestWhatsappEposta

“Hükümetler açlıkla mücadelede politika belirleyici olsa bile bu politikaların hayata geçirilmesinde çok sayıda aktöre ihtiyaçları var. İşte bu konuda özel sektör hükümetlerin en büyük desteğidir.”

Bu yıl Dünya Gıda Günü’nün ana teması ‘Gıda Güvencesi ve Beslenme için Sürdürülebilir Gıda Sistemleri’ olarak seçildi. Bu temanın en önemli amacı, tarım ve gıda sistemlerinde köklü değişikliklere odaklanarak açlığı sona erdirmek için sorun ve çözüm anlayışlarını artırmak.

Sürdürülemeyen kalkınma modelleri, geleceğimiz için gerekli olacak küresel gıda kaynaklarını azaltırken, doğal çevre,  ekosistem ve biyolojik çeşitlilikleri tehdit etmeye devam ediyor. Bugün tüm bunların bir sonucu olarak, dünya çapında yaklaşık 870 milyon insan kronik olarak yetersiz besleniyor.

Dünya Gıda Günü programında bir araya geldiğimiz Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi ve Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü Mustapha Sinaceur; yetersiz beslenme ile mücadele için tarım ve gıda sistemleri, doğal kaynak yönetimi, halk sağlığı, eğitim ve daha geniş politika alanlarında entegre ve tamamlayıcı müdahaleler gerektiğine dikkat çekiyor.

FAO yıllardır, açlıkla mücadele konusundaki misyonunu yerine getirirken hem hükümetlerle hemde sivil toplum örgütleri ve üniversitelerle olan işbirliğine dikkat çekti. Bu konuda ortak platformlar yaratmaya çalışan örgüt, son yıllarda ise dünyada açlıkla mücadelede tek başına hükümetlerin ya da FAO’nun girişiminin yeterli olmadığını vurgulamaya başladı. Mustapha Sinaceur, bu noktada kamu – özel sektör işbirliğinin artık etkin bir şekilde uygulanmasının gerekliliğinin altını çiziyor.

“Hükümetler açlıkla mücadelede etkin bir politika belirleyici olsa bile politikaların hayata geçirilmesinde çok sayıda aktöre ihtiyaçları var. İşte bu konuda özelsektör hükümetlerin en büyük desteği” diyen Sinaceur, özel sektörün hükümetlerle yakın işbirliği içerisinde hareket ederek, dünyadaki açlık sorununa çare bulmada ortak hareket etmeleri daha sonra ise güvenilir gıdaya erişimde üstüne düşeni yaparak halkı bilinç-lendirmesi gerektiğini belirtiyor.

Sinaceur ile bir arada bulunduğumuz kısa süreye küresel açlıkla mücadelede gelinen son noktadan, Türkiye – FAO ilişkilerine  kadar dolu dolu bir sohbet gerçekleştirdik. Bu yıl Gıdahattı olarak layık görüldüğümüz FAO Ödülü dolayısıyla bizleri tebrik eden Sinaceur, tarımdaki başarısı ve gıda güvenilirliğinde kat ettiği mesafe nedeniyle Türkiye’den de övgüyle söz etti. Sohbetimize Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu Başkanı Şemsi Kopuz da katıldı.

Türkiye, FAO Konseyi üyeliğine hak kazandı. Buradan yola çıkalım isterseniz ve Türkiye – FAO ilişkilerinin son durumunu sizden dinleyelim…

Türkiye FAO’ya 1948’de üye oldu. Sizin de söylediğiniz gibi bu son gelişme, geçmişten günümüze gelen Türkiye – FAO ilişkilerine önemli ivme kazandırdı. FAO ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı aracılığıyla Türk Hükümeti, 2006 yılının ortalarında bir Ortaklık Çerçeve Anlaşması yaparak Ev Sahibi Ülke Anlaşması imzaladılar.

FAO-Türkiye Ortaklık Programı (FTPP) aracılığıyla Türk Hükümeti, FAO Orta Asya Alt Bölge Ofisi tarafından desteklenen ülkelerin yararlanması için 2007-2011 yıllarını kapsayan beş yıllık bir başlangıç süresi boyunca 10 milyon dolar tutarında katkı sağladı. Bölge Ofisimiz kapsamında; Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan ve Özbekistan ülkeleri,   destekleniyor.

Burada şunu vurgulamak isterim; FTPP’nin ana ortakları, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı aracılığıyla Türk Hükümeti ve FAO’dur. Programın ilk bölümünde 30 proje hayata geçirildi. Seçilen projelerin tamamı bölgedeki gıda güvenliğinin iyileştirilmesine katkı verirken, bir donör hükümet olarak Türkiye’nin bölgedeki görünürlüğünü güçlendirdiğini de ifade etmeliyim.

Programın ikinci bölümünün uygulanmasıyla ilgili hazırlıklar tamamlandı. Birinci programın devamı niteliğinde bölge ülkeleri ve karşılıklı olarak Türkiye Hükümetinin ya da dünyadaki herhangi bir bölgeden Türkiye’nin deneyimine ihtiyaç duyan herhangi bir ülke arasında işbirliği ve kapasite geliştirme projeleri uygulanacak.

Küresel açlık ve yoksulluk problemine giriş yapalım isterseniz. Size göre buradaki temel problem ne?

Aslında temel problem, kaynakların adil olarak paylaşılamamasıdır. Herkes için gıda güvencesini sağlayabilmek ulusal ve küresel düzeyde sadece bir kurumun yada kuruluşların üstesinden gelebileceği bir sorun alanı değil ne yazık ki.

Tarih boyunca açlık ve yoksulluk oldu ama günümüzdeki kadar derin ve yaygın yaşanmadı. Bu sorunların çözümü; paydaşların daha fazla gıda üretebilir, bireylerin daha fazla erişebilir, sürdürülebilir üretim ve doğal kaynak kullanımı ile adil paylaşılabilir bir ortak anlayışla ve iyi yönetişim ile anlam bulacaktır.

FAO, Düşün – Ye – Koru adlı bir kampanyayı hayata geçirmeye çalışıyor. Kampanyanın ana teması, gıda atıkları. Sadece gıda atıklarını önleyerek açlığa çare bulabilir miyiz?

Kampanya, küresel, bölgesel ve ulusal eylemleri destekleyerek gıda israfını azaltmayı, farkındalığı harekete geçirerek toplumun katkısı ile yeni girişimler için bağlantılar oluşturmayı amaçlıyor.  Burada size bazı rakamlardan bahsetmek isterim, zannederim sorunuza da cevap olacak.

Dünya genelinde 1 milyara yakın yetersiz beslenen insan var, fakat sadece ABD’de her yıl 40 milyon ton gıda çöpe gidiyor. Çöpe giden gıdaların yetiştirilmesi için ayrılan tarım arazilerine eğer ağaç dikebilseydik, fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonunu teorik olarak yüzde 100 oranında engelleyebilirdik.

İlginç bir başka veriyi de paylaşayım; zengin ülkelerin sera gazı emisyon miktarının yüzde 10’u, yenmeden çöpe giden yiyeceklerin yetiştirilmesi ve taşınmasından kaynaklanıyor. ABD, İngiltere ve Avrupa, nüfuslarına yetecek gıda miktarının iki katı gıdaya sahipler. Bu gıdanın yarısı tarladan – çiftlikten sofraya gelene kadar ziyan oluyor.

Kasım ayında Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte Bakanlar düzeyinde bir Uluslararası Beslenme Konferansı düzenliyorsunuz. İlk kez 1992 yılında gerçekleştirilmiş ve bugüne kadar bir daha yapılmamıştı. Uzun bir aradan sonra düzenlenen bu ikinci konferansla ne amaçlanıyor?

Günümüzde yetersiz beslenmenin topluma maliyeti çok yüksek.Bugün dünyada beş yaşın altındaki her dört çocuktan biri yeterli düzeyde gelişemiyor. Bu, yetersiz beslenen 165 milyon çocuğun bedensel potansiyellerine hiçbir zaman erişemeyecekleri anlamına geliyor. Yine yaklaşık 2 milyar insan sağlıklı olmak için gerekli olan vitamin ve mineralleri alamıyor.

Öte yandan 1,4 milyar insan aşırı kilo ile mücadele ediyor. Bu insanların, yaklaşık olarak üçte biri ise obezve koroner kalp rahatsızlığı, şeker hastalığı veya diğer sağlık sorunları yaşıyorlar.

Kabaca genel tablo böyle. 2. Uluslararası Beslenme Konferansı, 19 – 21 Kasım 2014 tarihlerinde Roma’da düzenlenecek.

1992 yılında düzenlenen ilk beslenme konferansından bu yana kaydedilen ilerlemeler gözden geçirilecek ve yeni küresel ortamda beslenmenin ve sağlığın iyileştirilmesi ile ilgili zorluklar ve fırsatlar ele alınacak.

Konferansta önümüzdeki yıllarda beslenme konusunda karşılaşılacak önemli zorluklarla mücadele edebilmek için politik bir çerçeve önerisi de oluşturulacak.

Bu bağlamda, en azından üye ülkelerin asgari prensiplerde buluşması sağlanacak ve gelecekte uygulanacak temel politika kararlarının alınmasına zemin oluşturacak.

Uzun zamandır Türkiye’de görev yapıyorsunuz. Bu nedenle son soru olarak, Türkiye’nin gıda güvencesi ve gıda güvenilirliği konusunda yaşadığı gelişmeleri değerlendirmenizi isteyelim sizden…

Öncelikle Türkiye hükümetini tarım konusunda gelinen noktadan dolayı kutlamak isterim. OECD verilerine göre Türkiye tarımda dünya ülkeleri arasında 7. ülke sıralamasında yer alıyor. Bu, son 10 yılda gösterilen bir başarı. Özellikle son 10 yılda gıda güvenilirliği konusunda yapılan başarılı çalışmaları da kutlamak gerekiyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, gıda güvenilirliği konusunda gerçekten önemli başarılara imza attı. Öncelikle AB ile uyumlu gıda mevzuatını tamamladı. Bana göre mevzuatın uyumlaştırılması, Türkiye’ye sadece AB’ye üyeliğinin kapısını aralamadı ayrıca insan sağlığının birinci seviyede tutulduğu etkin bir gıda denetim sisteminin alt yapısını da oluşturmuş oldu.

Bu açıdan baktığınızda Türkiye gerçekten de az gelişmiş olan Orta Asya ülkelerine çok iyi bir örnek. Bu örnekten yola çıkarak, FAO – Türkiye Ortaklık Programında uygulamaya başladığımız Tacikistan ve Kırgızistan’ın gıda güvenilirliği ve HACCP sistemlerinin iyileştirilmesi konusunda bir kapasite geliştirme projesi de bugünlerde başlatıldı.

 

Röportaj: İlknur Menlik

PaylaşTweetPaylaşPinGönderGönder

İlgiliYazılar

Pandemi güncesi: Günlük vaka sayılarına rekor dayanmıyor!
Dünya

ABD Başkanı Biden: “200 milyon aşı sayısına ulaştık”

22 Nisan 2021
Trump, Çinli Tiktok’a 15 Eylül’e kadar süre tanıdı!
Güncel

İngiltere’den TikTok’a milyarlık dava

22 Nisan 2021
Prof. Dr. Sevil Atasoy, üçüncü kez Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu’nda!
Güncel

Prof. Dr. Sevil Atasoy, üçüncü kez Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu’nda!

21 Nisan 2021

Bağlantıda Kalalım

Sıcak Haberler

Pandemi güncesi: Günlük vaka sayılarına rekor dayanmıyor!

ABD Başkanı Biden: “200 milyon aşı sayısına ulaştık”

22 Nisan 2021
Trump, Çinli Tiktok’a 15 Eylül’e kadar süre tanıdı!

İngiltere’den TikTok’a milyarlık dava

22 Nisan 2021
Prof. Dr. Sevil Atasoy, üçüncü kez Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu’nda!

Prof. Dr. Sevil Atasoy, üçüncü kez Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu’nda!

21 Nisan 2021
23 Nisan’da sokağa çıkma yasağı olacak mı? İçişleri Bakanlığı Genelge gönderdi…

23 Nisan’da sokağa çıkma yasağı olacak mı? İçişleri Bakanlığı Genelge gönderdi…

21 Nisan 2021
Gidahatti Logo

Gıdahattı.com, başta gıda olmak üzere hayatın her alanına ilişkin okuyucuların merak edebilecekleri, istedikleri konularda mümkün olduğunca yalın ve net bilgi alabilecekleri yeni nesil dijital medya platformudur.

Gıdahattı.com‘un insana ve hayata dair her konuda söyleyecek bir sözü, araştıracağı bir konu mutlaka vardır. Ayrıca sitemiz, eli kalem tutan ve hayata dair söyleyecek sözü olan herkese açık bir yayın platformdur.

Bizi Takip Edin

  • Künye
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Site İçi Arama

Copyright © 2019 - Tüm hakları saklıdır.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KORONAVİRÜS
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK

Copyright © 2019 - Tüm hakları saklıdır.